Serdar Uzuntaş’ın moda yolculuğu 2000’de İstanbul’da başlıyor. Vakko’da satış elemanı olarak işe başlıyor. V2K markası kurulunca yöneticilerinden biri oluyor. “V2K’yı marka yapan isimlerden biriyim” diyor şimdi. Ve bir gün Rusya’ya satış yapan bir tekstilci tarafından keşfediliyor. 5 yıl çalışıyor Rus kadınları için. Ancak onun gönlü hep erkek giyiminde olduğu için Floransa’da ünlü erkek fuarı Pitti Uomo’yu gezerken kararını veriyor: “Erkek koleksiyonu yapmalıyım ve bu fuarda göstermeliyim...” Çizimlerini yapıp gönderiyor ve 2 gün sonra fuardan kabul mesajı geliyor. Arkasından Londra’da ve Milano’da moda eğitimi alıyor. Ve 8. koleksiyonunda Sertar Uzuntaş, Vogue İtalya tarafından en yetenekli tasarımcılar arasında gösteriliyor. Artık Pitti Uomo’da her yıl koleksiyon sergiliyor, trend analiz şirketi WGSN tarafından en iyi 5 tasarım markası arasında 1. sırada gösteriliyor.


Geçen hafta Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul Presented by American Express” bünyesinde, 2014- 2015 sonbahar kış koleksiyonunu tanıtan Serdar Uzuntaş, çizgisiyle dikkat çeken birkaç tasarımcıdan biri olmayı başardı. Uzuntaş, başarısında Londra’da aldığı tasarım eğitiminin büyük rolü olduğuna inanıyor. “Çünkü” diyor. “Bize Londra’da özgün olmayı, pantolonun dikişiyle bile fark yaratmayı öğrettiler.” Londra’da beslendiğini ama Türk kültüründen gelen detaylarla da koleksiyonlarını zenginleştirdiğini anlatıyor. “Avrupa’da bambaşka bir medeniyet gördüm ama İzmir’de göçmen bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğüm ortam da çok zengindi. Sonradan anladım, çok şanslıyım.”




'Feminen detay yok'


Erkek tasarımı markası denince avangart tasarımlar akla gelir, ancak Uzuntaş’ın çizgisi erkeği erkek gibi göstermekten geçiyor. “Feminen detaylar yok” diyecek oluyorum, atılıyor. “Yok yok, hayır, ben beyefendi erkek severim” diyor. Avrupa’da ilgi çeken köstekli saat gibi detayları koleksiyonundan eksik etmiyor.


Kendi desenlerini de kendisi hazırlıyor. Özellikle gömlekte ve yağmurlukta... Normalde yapılması gerekenin bu olduğunun da altını çiziyor. Hardal ve yeşil gibi orman ve doğa tonlarını ağırlıklı olarak kullanıyor ama renk sevdiğini söylüyor. Türk erkeğinin çok modernleştiğini belirtiyor ancak bir uyarısı var: “Değişik olan her şeyi giymek istiyorlar, yakışıp yakışmaması önemli değil. Ama giydikten sonra bir aynaya bakmak lazım.”


Yazı: Aysun Öz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.