Vladi Rossi, İtalyan bir palyaço... Tam 60 yıldır ekmek parasını sirklerden çıkarıyor. “Neden” diye sordum... “Rossiler 1700 yılından beri bu işi yapıyor” dedi Vladi. 314 yıllık bir aile mesleğinin 66 yaşındaki tatlı palyaçosuyla Ümraniye’de Meydan İstanbul’da kurdukları sirkte gösteriye hazırlanırken buluştuk...


Nasıl başladınız bu işe?

Aslında başlamadım, zaten hep içindeydim.


Nasıl yani?

Benim bütün ailem sirk çalışanı. Dedemin dedesi de palyaçoydu. Dedem çok ünlü bir akrobattı.





Palyaçoluk Zordur



Kaç yıllık bir hikâye bu?

1700’den beri Rossi’ler sirk meydanlarında. Chipione Rossi bundan 314 yıl önce bir sirkte akrobat olarak işe başladığında çocukmuş. Sonra palyaçoluğa geçmiş. O zamanlar “Akrobasi sanatçısı” denirmiş. Çok değer gören bir işmiş yaptığı. Babadan oğla devam etmiş. Hectore dedem geleneği sürdürmüş. Çok ünlü bir akrobatmış dedem. Babam Pietro da aynı şekilde... Ama yıllar ilerledikçe hem ilgi hem saygı azaldı. Yaptığım işi çok seviyorum ama o eski anıları okuduğumda, fotoğraflara baktığımda farklı bir dünya görüyorum.


Yine de ben şükrediyorum, hâlâ var en azından...

Ben de hem şükrediyorum, hem de para kazanıyorum sevdiğim işten.


Bu işi gerçekten yapmak istediniz mi yoksa biraz zorlama mı oldu?

Çok istedim. Sirk dünyası çok acayiptir, o yüzden filmlere de çok konu olmuştur, anlatmak zor yaşamak lazım. Babam sirkte çalışmak istediğimden emin olduktan sonra sordu; “Ne peki?” “Palyaço olacağım” dedim. Ama yaşım ve deneyimim buna uygun değildi. Palyaçoluk zordur. Hayatı bilmek gerekir, kostümle bitmez iş. Bisiklet akrobasisiyle başladım. Trombolin, müzikalde figüranlık derken hayatım sirk olmuştu artık. Tabii günün birinde palyaço olacağımı biliyordum.


Kaç yaşındaydınız başladığınızda?

5 yaşındaydım. 61 yıldır güldürüyorum. Annem, babam, kız kardeşlerim, erkek kardeşlerim de sirkte çalışıyordu.


Aslan Daha Uyumlu


Gerçekten mi?

Evet, kız kardeşim Portekizli biriyle tanıştı, evlendi oraya yerleşti. Diğeri de bıraktı, İtalya’da yaşıyor. Erkek kardeşimin biri Dubai’de sirkte çalışıyor, diğeri İran’da kaplan terbiyecisi. Onun oğlu da kaplanla gösteri yapıyor.


Kaplanın aslana göre çok daha psikopat olduğunu gözlerimle gördüm, doğru mudur?

Doğrudur! Kaplan iyi bir şey yaptığında “Aferin, bravo, şahanesin” demen lazım. Aslan takmaz öyle şeyleri. Kaplana çok dikkatli davranmalısın. Aslanla yüzgöz olup kavga edebilirsin, ertesi gün unutur. Kaplan unutmaz, o yüzden çok daha tehlikelidir. Ben kaplanlardan o kadar hoşlanmıyorum. Erkek kardeşim ve yeğenim kaplanla çalışıyor ama onlar için dua ediyorum vallahi.


Neden aile sirki kurmadınız?

Kurduk. Annem başındaydı, her işi organize ederdi. Annem ölünce daha fazla yapmak istemedik. Şimdi hepimiz başkası adına çalışıyoruz.


Kaza atlattınız mı?

Maria trapezden düştü ama çok şanslıydı, ucuz atlattı. Onun dışında ölümcül bir kaza yaşamadık.


Sizin hayvanlarla aranız yok mu?

Olur mu, çok severim. Benim filim vardı, onunla uzun yıllar çalıştım. Köpeğim gibiydi, kasabaya inerdik birlikte. Herkes tanırdı, kimse korkmazdı. Onu sabit bir sirke koydum, benimle dünyayı gezmesin diye. Bir kerede anlar. Aynı hatayı ikilemez. Moralim bozukken ilk o anlardı.





‘Çocuklar Bazen Çok Yorucu Oluyor’


Emekli olacak mısınız? B planınız var mı?

Bir gün fiziksel olarak yapamayacak duruma gelirsem, evet. Emekli olunca Novara’da yaşayacağız. Milano’ya 40 km uzaklıkta...


Bu işten iyi para kazandınız mı?

Sahibiyken biraz, ama şu an çok para kazanamıyorum. Ama yanlış anlama, ben böyle mutluyum.


Palyaço insanları güldürmek için vardır ama ya sizin içiniz? Bir gün çok mutsuz, sırf insanları güldürmek için şaklabanlıklar yaparken “Batsın böyle iş” dediniz mi hiç?

Çooook... Ama sen de demişsindir. Bunu okuyan herkes demiştir. Profesyonel bakınca daha kolay çıkıyorsun içinden. Çocuklar bazen çok yorucu oluyor. İlla ki o burun çekilecek, uzun ayakkabıya mutlaka basılacak... Onlara kızmıyorum ve hep hazırlıklıyım. Ama bazen gerçekten dakikalar geçmiyor. Derdimi ağlayarak yaşamak istiyorum. Ağlayan palyaço da çok tercih edilen bir şey değil.


Neden peki, bir daha sorayım... Başka iş mi yoktu?

Seviyorum insanları eğlendirmeyi. Çok zamanım vardı seçmek için, yıllarca akrobasi yaptım, devam edebilirdim ya da filimle gül gibi geçinip giderdim ama bu başka bir dünya. Sirk başka bir dünya dedim ya, palyaçoluk da onun içinde başka bir dünya...


‘Amore A Prima Vista’


Aşk hayatınız nasıl gidiyor?

Harika...


Nasıl yani?

Daha önce iki kere evlendim. Emin olamadığım, hayatım da karışık olduğu için çocuk yapmadım. Sonra Tunus’ta gösteri yaptığımız sıralar eşimle tanıştım. İlk iki evliliğimin hata olduğunu anladım o anda. Veee...


Veeee?

Haftaya kızım doğuyor.


Bu yaşta mı, korkmadınız mı?

Yooo, benden sağlıklı adam var mı etrafında. Hem insan bir âşık oldu mu kaç yaş kaybediyormuş bir bilsen. Doğru insanı buldum. Çocuk için çok düşündüm ama aşkın bebeği o. Hem eşim genç, ilk evliliği ve ilk çocuğu. Bu isteğini geri çevirirsem çok üzülürdü.


Amore a prima vista (ilk görüşte aşk) durumu yani...

Aynen! “Altro che amore a prima vista...” (İlk görüşte aşk gibisi yok)


Adı ne olacak kızınızın?

Jasmine olacak.


Röportaj: Nazenin Tokuşoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.