Bir zamanların çok izlenen gençlik dizisi Arka Sıradakiler’le oyunculuğa adım atan Pelin Akil, TRT’nin yeni sezon dizilerinden Kızıl Elma’da hem mesleğine hem de görev arkadaşına âşık bir MİT ajanını canlandırıyor. Rolü için silah kullanmayı öğrenip dövüş dersleri alan Akil, yanımıza da spor salonundan geldi. Caddebostan sahilinde, deniz havası eşliğinde sohbet ettik.


Ekrana ilk çıkışınız 2007’de. Öncesinde neler yapıyordunuz?

Öğrenciydim. Müzikal eğitimi aldım. Rent isimli bir Broadway müzikalinin Türkçe versiyonunda oynadım. Küçük bir müzik grubunda amatör müzik yapıyordum. Şarkı söylemeyi çok severim.


Profesyonel olarak müzikle uğraşıyor musunuz?

Sersefil isimli bir müzikalde oynuyorum. Zamanı geldiğinde belki bir albüm yapar, anı olarak saklarım.


Oyunculuk nasıl başladı?

Oyuncu olmayı hiç hayal etmedim. Menajerimin yönlendirmesiyle önce reklam filmlerinde sonra da dizilerde oynamaya başladım.


‘Hep Bir Ajanı Oynamayı Hayal Etmiştim’


Ama öyle bir başlamışsınız ki aynı kanalda, aynı gün yayınlanan Kurt Kanunu ve Seksenler dizilerinin ikisinde birden oynamışsınız...

Aslında bu prensip olarak kabul edebileceğim bir durum değildi. Ancak Kurt Kanunu’na başlarken dizinin yayınlanıp yayınlanmayacağı kesin değildi. Seksenler’de de çok küçük bir rolüm vardı. Denk geldi. Beni geliştirdiğini düşünüyorum. Zaten iki dizide de canlandırdığım karakterler çok farklıydı. Genelde farklı projelerde aynı anda yer aldığım için bu şizofreniye alışığım.


Gelelim Kızıl Elma dizisine... Bir röportajınızda “Kendimi siyahlar içinde bir ajan olarak hayal ediyorum” demişsiniz ve şimdi bir MİT ajanını canlandırıyorsunuz.

Ajanları konu alan filmleri çok seviyorum. Hep bir ajanı oynamayı hayal etmiştim. Gönlümden geçirdiğim şeylerin olduğuna inanıyorum.


Rolünüze hazırlanmak için neler yaptınız?

Önce saçlarımı kızıla boyattım ve silah tutmayı öğrendim. Çok hızlı gelişen bir süreçti. O yüzden çekimlere başlamadan ders almak için zamanım olmadı. Ancak şimdi spor yapıyorum ve dövüş dersleri alıyorum.


Peki yeterli oluyor mu? Sonuçta daha yeni başlamışsınız derslere.

Daha çok başındayım ama çalışıyorum. Fiziksel olarak biraz daha esnek olmam gerekir. Ama silah kullanmak konusunda başarılıyım.


Bu ara dizilerde eli silah tutan kadınlar görüyoruz. Beren Saat ve Nurgül Yeşilçay da onlardan...

Hepimiz dağda dişlendik! Artık kadınlar var olan güçlerini göstermeye başladılar. Bunun da etkisiyle diziler bu yöne döndü.


Normal hayatta Zeynep gibi bir kadın olabilmek zor mu?

Çok zor. Her şeyden vazgeçmek kolay değil. Ben duygusal bir insanım. İşimle ilişkimi dengede tutmak isterim. Tercih yapmamı isteyeni silerim.


Zeynep karakteri de duygusal galiba. Bir sahnede Murat izin vermiyor diye, içeride çapkın olduğunu anladığımız bir adamın bulunduğu, baskın yapacakları eve girmedi. Ama içeride adamı başından vurup “tebessümle” öldürdü. Garipti!

Zeynep aslında sert bir kadın. Murat’ın sözünü dinlemesinin sebebi ona karşı duygularının olması. Zaaflarından dolayı kendisinden taviz veriyor. Ancak sonuçta bir ajan...


‘Kamuoyunun Yönlendirilmek İstendiğini Sanmıyorum’

Dünyada da politikayla alakalı, özellikle de politikanın bilinmeyen yanlarını anlatan diziler trend oldu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Artık dizilerde güncel konular işleniyor. Bir kitap okuduğumuzda bile etkileniyoruz. Dolayısıyla diziler de insanın fikirlerini etkiler ve kişileri düşünmeye sevk eder.


Peki değiştirip yönlendirebilir mi?

Bence bu tarz diziler insanların merak etmesine ve daha çok araştırmasına sebep oluyor. Direkt olarak kamuoyunun siyasi algısının yönlendirilmek istendiğini sanmıyorum.


Kızıl Elma dizisi de henüz başlamadan Alevilerden çok tepki almıştı. “Bu dizi Alevilere dost mu düşman mı” diye sorular soruldu...

Herkes aynı çatı altında birleşsin diye yapılan bir proje. Taraf tutan bir dizi değil. Ülke olarak hassas bir dönemden geçiyoruz. İnsanların alıngan olmaması gerekir.


Osman Sınav’ın çekimleri bırakmasının bu spekülasyonlarla alakası var mı?

Kendisinin başka bir projesi daha var. İkisini birlikte götürmek onun için yorucu olacaktı. Biraz da sağlık problemleri yaşadı sanıyorum. Şu an zaten oğlu Yusuf Ömer ve Mustafa Şevki Doğan çekiyor.


Sosyal medyada “Bu dizi bizi çok güldürüyor” diye yorumlar okudum.

Aslında mizah yapmak için uğraşmadık ama karakterlerin gerçeğe yakın olmasına uğraşıyoruz. Sonuçta biz bile sizinle yeni tanışmamıza rağmen konuşmanın arasında espri yapıp gülüyoruz. Dizideki karakterler ajan da olsa güldükleri ve güldürdükleri anlar var. Belki diziyi sevmeyenler dalga geçmek amacıyla öyle bir şey yazmış olabilirler, okumadım.


Röportaj: Aslı Öztürk

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.