İki hafta önce bu sayfalarda, graffiti sanatçısı Banksy’nin New York’u nasıl karıştırdığını Elif Key’in kaleminden keyifle okuduk. The Guardian Gazetesi’yse Banksy’nin sergisinden hareketle okurlarına dünyanın farklı yerlerinden en beğendikleri graffitileri göndermelerini istedi. The Guardian’ın yüzlerce graffiti arasından seçtiği “en iyi 15” arasından bizden de bir isim vardı. Asmalımescit’ten Merter’e, Avcılar’dan Alaçatı’ya kadar “kızgın panda”sını pek çok duvara çizen Leo Lunatic. Adını bir anda dünyaya duyuran Leo Lunatic’i yakından tanıyalım istedik. Meğerse ona da sürpriz olmuş..


Leo Lunatic kim?

İbrahim Kurtuluş. 26 yaşımdayım. Moda tasarımcısıyım. Bir tekstil firmasında çalışıyordum ama bıraktım. Şimdi serbest çalışıyorum.


Ne tasarlıyorsun?

Tişört, pantolon, gömlek, her şey tasarlıyorum.


Moda tasarımı mı okudun?

Alaylıyım.


Nerede doğup büyüdün?

Arabistan’da doğdum büyüdüm, Cidde’de. 1998’de İstanbul’a kesin dönüş yaptık. Annem babam Bingöl'lü. Babamın işi nedeniyle orada yaşıyorduk.


Baban ne iş yapıyor?

Elektronikçi, teknik servisi var.


Graffitiye geleceğim ama modaya nasıl merak sardın?

O zamanlar graffiti çok revaçta değildi. Para kazanmak için tekstil tasarımına yöneldim.


Peki graffiti?

İlkokuldan beri resim yapmayı çok severim. Bir gün bir graffiti ile ilgili bir video izledim, çok hoşuma gitti. “Bunu yapabilirim” dedim. O gün bugündür yapıyorum.


Peki, meşhur “kızgın panda”yı ne zamandır yapıyorsun?

Panda 1 yıl oldu, ondan önce hip pop karikatür yapıyordum sonra bir stilim olsun istedim. Görünce beni tanımaları için... Ben de pandayı seçtim.


Niye panda?

Pandayı çok severim. Nesilleri tükeniyor, tükenmesin istiyorum. 7’den 70’e kadar herkes sever pandayı. Ondan önce birçok karakteri denedim ama en çok panda sevildi.


Ya sevilmeseydi, başka karakter dener miydin?

Denemezdim, kararlıydım.


Bu panda niye kızgın?

Her şeye kızgın? Şehirlerin gri olmasına mesela...


Senin isyanın neye?

Yok aslında bir isyanım. İnsanlar çok istedi, ben de onun devamını getirdim.


Neyi sevdiler sence?

Kızgın olmasını... Sevimli bir pandayı ben kızgın yaptım.


Graffiti son yıllarda hızla yükseliyor...

5 yıldır popüler. Ondan önce “Karalamayın duvarları” diye bize kızarlardı. Siyasi bakıyorlardı. Şimdi restorandan mağazalara herkes duvarına graffiti çizdirmek istiyor. Bu da bizim işimize yaradı.


Kimler istiyor?

Kulüpler, kafeler, mağazalar istiyor; ne istiyorlarsa çiziyorum. En son İzmir’de bir mekâna çizdim.


Nasıl ulaşıyorlar sana?

Facebook’tan, Instagram’dan, sosyal medyadan buluyorlar.


Niye Leo Lunatic?

Leo’nun harf dizilimi güzel, göze hoş geliyor. Ayrıca akılda kalıcı. Ama sonra bir baktım bir sürü Leo oldu, Lunatic’i ekledim.


Lunatic niye?

Lunatic de “deli” delmek. Geceleri uyumayan hastalara denir. Ben de gece çalışıyorum, graffiti yapıyorum. Grafitti gece herkes uyurken yapılan sanattır. Sabah insanlar uyanıyor, bir bakıyorlar geçtiğin sokak rengârenk.


Kızgın panda İstanbul dışında başka hangi şehirlerde var?

İstanbul dışında İzmir’de ve Alaçatı’da var.


Gelelim Guardian’a... Guardian okurları seni nasıl en iyi graffiti sanatçısı seçti?

Bana da sürpriz oldu. Bir gün uyandım Facebook’ta kutlama mesajları. Guardian okurları beni seçmiş.


İyi havan olmuştur grafitti camiasında...

Oldu tabii... Çok tebrik eden oldu.


Bundan sonra ne yapacaksın?

Kendi markamı kuracağım. Sokak modasına hizmet edecek. Çünkü graffiti işi sokakta yapılıyor.


‘İstanbul’da 300’den fazlayız’


İstanbul’da kaç graffiti ustası var?

300’den fazla.


Duvar kapmak için yarışıyor musunuz kendi aranızda?

İmza atıyoruz, o zaman gelip kimse boyamıyor, saygı gösteriyor. Ama kim önce imza atarsa!


Hiyerarşi var mı aranızda?

Saygı var. Ben eskiyim ama benden de eskiler var. Herkes birbirine saygı duyuyor. Yeni jenerasyon çok anlayışlı. Yaratıcı oldukları için herkes birbirini anlıyor, aynı kafada...


Graffitiden para kazanıyor musun?

Kazanıyorum. Tekstil markamı kuracağım ama graffitiden vazgeçmeyeceğim.


‘Annemler karşıydı...’


Annen baban ne diyor bu işe? Guardian haberine ne dediler?

İlk zamanlar graffitiye karşıydılar. Gece yarısı çıkıyor sabaha karşı eve geliyordum. Bir de bütün paramı boyaya yatırıyordum. Ama şimdi, pek belli etmeseler de memnunlar. Boyalar da sponsorlar tarafından karşılanıyor zaman zaman.


Ne kadara mal oluyor duvardaki panda?

Bir duvar 200 lira civarı.


Ne zaman çiziyorsun?

Canım ne zaman isterse. Bu aralar çok özel iş alıyorum, pek zaman bulamıyorum.


Önceden gözüne kestiriyor musun duvarları?

Herkesin görebileceği, meydandaki duvarları seçiyorum, biz “spot” diyoruz bu duvarlara.


İzin istiyor musun?

İstiyorum.


Vermezlerse?

Yine de yapıyorum. Ancak artık izin veriyorlar. Eskiden vermiyorlardı. Hatta şimdi “Biz de para verelim” diyorlar.


Ne değişti de birden kabullenildi?

İnsanlar alıştı, yurtdışından da gelenler oldu. Banksy’nin de katkısı var. Onu tanıdılar ve kötü bir şey olmadığını anladılar. Graffiti artık sanat diye geçiyor.


Sanat mı?

Bence sanat, çoğu ressama göreme olmayabilir ama...


‘Anadolu’ya da çizeceğiz’


Anadolu’da çizmeyi düşünüyor musun?

Bir proje var. Bütün şehirleri gezeceğiz. Bütün sokakları canlandırmak için graffiti yapacağız.


İstanbul ne renk?

Rengârenk bir şehir ama çok göremiyoruz, hep grisini görüyoruz. Ben renkliliği seviyorum.


Röportaj: Aysun Öz



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.