"Kardeşleri" olarak nitelendirdiği Serhat Teomanve Emre Erkan ile birlikte kurduğu GET Yapım’ın ‘Pragma’ adlı oyununda tanıştım Buğra Gülsoy ile. Rol aldığı dizilerdeki performansı bana her zaman çok samimi gelirdi. O gün kuliste uzun uzun sohbet ettik. Ardından değişik mecralarda bu sohbetin devamı geldi. Zaman bana, Buğra’nın samimiyeti konusunda yanılmadığımı gösterdi. İçten bir adam Buğra,iletişimi çok kuvvetli. İçindeki dilinde olan biri. Hem yetenekli hem de hakikatli. Ekranda da, sahnede de,hayatta da duyguların hakkını veren biri. 2 sezon boyunca ‘Kuzey Güney’in Güney’i olarak izledik kendisini.Bu sezon ise başrolünü Funda Eryiğit ile paylaştığı ve Mete karakterini canlandırdığı yeni dizisi ‘Eski Hikâye’ ile TRT’de. Hem dizi hem de bayram bahanesiyle buluştuk Buğra ile...Bana bir kez daha “İyi ki bu adamı tanıdım” dedirtti sıcak sohbetiyle...


‘Unutulmaz’, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’, ‘Kuzey Güney’... Rol aldığın tüm diziler çok izlendi.Bu, şanstan mı kaynaklanıyor yoksa senin proje seçimi konusunda ki titizliğinden mi?

İnsanlar beni ‘Unutulmaz’ ile tanıdı. Ardından ‘Fatmagül’ ün Suçu Ne?’geldi. Ay Yapım ince eleyip sık do kuyor, çok güzel oyuncu kadrosu oluşturuyor. Dizinin başarısında senaristlerimiz Ece Yöreç ile Melek Gençoğlu'nın payı büyüktü. Kalemleri çok güçlü, güzel karekterler yaratıyorlar. Canlandırdığım Vural karakterini çok seviyordum. Sonrasında Kuzey- Güney'i oynarken daha çok keyif aldım. Ben reyting nasıl ölçülür bilmiyorum. Bazen çok güzel işler izlenmeyebiliyor. Oyuncu olarak hikayeye ve karakterime bakıyorum. Sevdiğim, inandığım hikayelerin ve karakterlerin peşinden gidiyorum.



Gözlemlediğim kadarıyla düz karakterler yerine derinliğ olanları oynamayı seviyorsun...

Evet duygu derinlikleri olan karakterleri oynamayı seviyorum. Ece ile Melek'in kalemini sevmemin nedeni de bu. Onlar gri yani hem iyi hem de kötü yönleri olan karakterleri yaratıyolar. İçimizden insanları yazıyorlar. Ben de ne tam anlamıyla iyi ne tam anlamıyla kötü olan için birçok psikoloji barındıran gri karakterleri oynamayı seviyorum. "Eski Hikaye'deki Mete öyle biri.


"Eski Hikaye" karanlıkla aydınlığı buluşturan bir dizi. Bir yanda intikam diğer yanda sıcak mahelle ilişkileri var. Seni çeken bu içsellik mi oldu?

Evet. Senaristimiz Levent Cantek çizgi romancı. Serüven yazmayı çok iyi biliyor. Kendimi Mete'nin serüvenlerini oyunuyor gibi hissediyorum. Hikayede karanlık dünya var, aydınlık dünya var. Her karakterin kendi içinde aydınlığı da karanlığı da görülüyor. Karakterler arasında bir zincir var, hiç bir karakter hikayeden kopmuyor. Dizinin yazımını ve kurgusunu çok sevidim. Kendi kitlesini oluşturmaya başladı bile.


Mete dizide aşk ve intikam arasında kalacak. İntikam ateşiyle yandığın bir dönem oldu mu?

Hayır.İntikamın acıyı pekiştireceğini düşünüyorum. Ama ahkâm kesmek istemem çünkü sevdiğim

birine zarar verilmesi psikolojisini bilmiyorum.


İntikam acıyı büyütür, peki aşk iyileştirir mi?

Aşk değil sevgi diyelim. İnsanlar birbirlerini severlerse geçmişi unutup iyileşebilirler. Sevgi, merhamet, empati ve vicdan bütün yaraları iyileştirir.


Ya şöhret?Ortaokuldayken bir oyunda kendini Superman zanneden bir deliyi canlandırmışsın. Egolarına kapılıp kendini süper kahraman sanan çok insan var. Şöhretin zaman zaman sana da böyle oyunlar oynadığı oldu mu?

Bende hiç olmadı o duygu. Oyunculuk ego işidir ama o egoyu dengelemezsen sana zarar verir. Şöhrete oynuyorsan, tek amacın ünlü olmaksa ileride bunun çok zararını görürsün. Sadece işinle var olmak istediğindeyse egonu dengeler ve zarar görmezsin. Oyunculuk benim mesleğim. Şöhrete değil, oyunculuğa ve kendimi geliştirmeye oynuyorum. Babam hep

“Kendini hiçbir zaman diğer insanlardan üstün görme” derdi. Ben böyle eğitildim, ailemden samimiyeti öğrendim. Hayatımın merkezinde samimiyet var.


Unutamadığın bir bayram anın var mı?

Bayramlarda bütün aile Ankara’da olurduk. Mutlaka büyüklerin evine gidilirdi. Annem, beni ve benden 13 ay büyük olan abim Onur’u ikiz gibi giydirirdi. Papyon takardık, saatlerimize kadar aynıydı her şeyimiz. İkimizde isyan ederdik bu duruma. Her evde şeker yer, bütün akrabalarımdan harçlık toplardım. Aile ziyaretlerinden sonra, şeker toplamak için tüm mahalleyi turlardık. Ben, sokakta oynayabilen son nesildenim. Biz kaykayımızı, uçurtma-mızı kendimiz yapardık. Bu nesle yetişebildiğim için çok şanslıyım çünkü oyun dürtüsü ve paylaşım vardı. Ben, mahallede oyun üreterek büyüdüm.



Kıvanç Tatlıtuğ’un ‘Kuzey Güney’deki performansı çok başarılıydı. Nasıldı karşılıklı oynamak?

‘Aşk-ıMemnu’daki performansınıda çok beğeniyordum.‘Kuzey Güney’de çirkin adamı çok güzel oynadı. 2 sene boyunca kardeş gibiydik. Karşılıklı sahnelerimizi çok seviyordum, izleyicilerimizden de bayıldıklarına dair yorumlar alıyorduk. Kıvanç çok yetenekli, kendini oyunculuğa adayan biri. Çok daha iyiyerlere gelecek. Öykü’nünde (Karayel) oyunculuğunu çok beğenirim. Öykü’yü yolda görsen, “Ne tatlı kız” dersin. Sahnede ve ekranda o tatlı kız devleşiyor. Oyunculuğun büyüsü budur.




Röportaj: Ece Saruhan



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.