Eskiden anneler 3–5 çocukla nasıl başa çıkarmış; çocuklar hudayi nabit mi yetişmiş? Şimdiki çocuklar, o zamanki çocuklardan gerçekten farklı mı diye düşünüyorum?


Şimdi artık anne-çocuk bağlanması, iki yaş sendromu, öfke nöbetleri var. Bir de şehir yaşamının kendine has zorlukları; tam zamanlı çalışan ebeveynler var. Hâl böyleyken çocuğun büyümesi sırasında sık sık karşılaştığımız zorluklarda başvurduğumuz işinin ehli insanlar var.


Nilüfer Devecigil de onlardan biri. Psikolog, oyun terapisti, doğal ebeveynlik uzmanı.


Kendine ve dünyaya güvenen çocuklar nasıl yetişir?

Bebek doğduğundan itibaren sinir sisteminin gelişebilmesi için bir ebeveyne ihtiyaç var. Anneyle çocuk birbirlerine ne kadar yakın olursa, aralarındaki bağ ne kadar kuvvetli olursa çocuğun gelişimi için o kadar iyi. Çocuk anneyle ilişkisinden dünyanın nasıl bir yer olduğunu öğrenir.


Yakınlık iyi güzel de bize “Her ağlamasına bakma şımarır, kucağa alma alışır” diye öğrettiler...

Bağlanmak ve bağımlı olmak farklı şeyler. Bir ebeveyn olarak çocuğun şımarmasından korkarsam onun ihtiyaçlarını göremem; istek ve ihtiyacı birbirinden ayıramam. Çikolata istektir kucak ihtiyaç. Çocuk ne kadar çok kucağa alınırsa, bu ihtiyaç giderildiği için kendine güveni o kadar gelişir. Bu ihtiyacı kalmayınca gidip başka şeylerle ilgilenir. Sağlıklı bağlanan çocuk, annenin gözetimi altında rahatça keşfeder.


Doğum izni sadece 4 ay, işe dönen anne kendini kötü mü hissetsin?

Bebeğe bakacak kişi önemli. Bakıcının sürekliliği ve şefkati; sürekli değişen bakıcı çocuğun gelişimine zararlı. Çünkü çocuk kendini rahatlatmayı ilişkide olduğu yetişkinden öğrenir. Sakinlik sakinliği doğurur. Regülasyon dediğimiz bu durum bakan kişinin sürekli değişmesiyle tehlikeye girer ve sonuçta regüle olamayan bir çocuk büyür.


Bakıcı değişikliği çok sık karşılaşılan bir durum. Bunu çocuk için en zararsız hale nasıl getiririz?

Geçiş dönemlerine dikkat etmeli. Bakıcı değişecekse ebeveyn evde olmalı yeni gelen bakıcı ile arasının iyi olduğunu ve ona güvendiğini çocuğuna göstermeli.


Eğer benim bakıcı ile aram kötü ise çocuğumun onu sevmesini bekleyemem.

3 yaşına kadar çocuğun en iyi anladığı şey annenin duygularıdır.


Dışta iyi gibi gözükse de içeride iyi değilse çocuk bunu anlar.


Bağlanmaya bir de ebeveyn tarafından bakalım. “Saçımı süpürge ettim” diyen annelere ne demeli?

Bu “Kendi sınırlarıma dikkat etmedim” demektir. Alttan “Ben kendi ihtiyaçlarımı dinlemedim” cümlesini duyuluyor. Bazı anneler işi bırakmalı mıyım diye sorar. İşi neden bırakmak istiyorsun?


Toplum için mi, kocan için mi, çocuğun için mi yoksa kendin için mi bırakmak istiyor?

En önemlisi bu. Eğer kendini daha iyi hissetmek içinse o zaman evet. Eğer çocuk için bırakıyorsan, o çocuğun yanında olduğun her saniye bilinçaltın sana “Şu an işte olabilirdin” diyecektir.

Çocuğa hayatını adamak aile tarafından çocuğa karşı olan bir bağımlılıktır.


Mutsuz ebeveynden mutlu çocuk olur mu?

Kesinlikle hayır. Önce kendi ihtiyaçlarımı dinlemeliyim, çocuğun ihtiyaçlarını değil.

Beni eğer işim mutlu ediyorsa, evet gitmeliyim. Sağlıklı ve şefkatli ebeveyn, çocuk beyninin gelişmesi için gerekli uyaranlar açısından en iyi kaynak.


Merak ediyorum, sağlıklı bağlanma ile büyümüş yetişkin şiddete başvurmaz mı?

Şiddet ne zaman ortaya çıkar? Birincisi empati yoksa, ikincisi de tetiklenme olduğunda. Ama sağlıklı bağlanan çocuk durmayı, regülasyonu öğreniyor. Çocuğa regülasyonu ver, milyon dolara Harvard’a gönderme, zaten o orayı isterse burslu alır.


Uyku eğitimi için yatağa bırakıp ağlamasına göz yummak iyi bir yöntem mi?

Geçmiş toplumlara baktığımız zaman uyku eğitimi diye bir şey yok. Çocuk ağladığında ebeveyn onun yanına gitmezse çocukta hormon dengesinde sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Stres hormonları tavan yapıyor. Zaten doğduğunda çocuk uyumayı bilmiyor. 3 yaş civarında ancak kendi kendine uyuyabiliyor.


Bebekliğinde yalnız bırakılmış ve ihtiyaçları karşılanmamış, büyüdüğünde sosyopat katil olmuş bir adam örneği okumuştum bir kitapta.

Ağlamalarına cevap verilmeyen çocukta “İhtiyaçlarım karşılanmıyor, bu dünya güvenilir değil” düşüncesi oluşur. Eğer hiçbir ağlamasına cevap verilmemişse bu ekstrem durumlara yol açabilir.


“Birlikte uyumak çocuğu bağımlı eder, mümkün olduğunca çabuk kendi yatağını bilsin” mi?

Çocuklar vaktinden önce derin uykuda yalnız kalmamalı. Bu ani bebek ölümlerine sebep olabilir. Bebek seninle beraber olmalı. İçgüdün bunu zaten sana bağırıyor. Bebeğin ağladığı zaman süt geliyor. Emziren anne ve bebeğin birlikte uyuması iyi bir şey. Annesiyle birlikte uyumuş çocuk uyumakla ilgili sağlıklı bir tecrübe kazanır. Üç yaş civarı artık çocuk kendi kendine uykuya dalabilir artık ve hazır olduğunda kendi yatağına gider. Yine de her ailenin kendi kararı.


Kriz durumları İki yaş sendromunun bir çözümü var mı?

Çözümü olmasın da çünkü ergen olduğunda uyuşturucuya hayır diyebilmesi için iki yaşında hayır demeyi öğrenmeli. Çocuğun hayırlarına izin verilince kendisinin ayrı bir birey olduğunun farkına varacak. Tabii bu her söylediğine de evet demek değil. Sınırlar olmalı.


Ne zaman giysileri değişmesi gerekse Uzay ya oyun zannedip kaçmaya başlıyor ya da giyinmeyeceğini beyan ederek inat ediyor... Bu durumda ne yapalım?

Bunu bir deney gibi varsayalım. Sanki o anı ilk defa yaşıyormuşsun gibi ve gözlemleyelim.

Çocuğumu giydirme zamanı geldiğinde benim içimde neler oluyor? “Zaten giymeyecek” hissiyle mi yaklaşıyorum ona; sinirleniyor muyum? Kendi bedensel sinyallerine dikkat et. Çocuk senin hislerini sünger gibi çeker; sen ne dersen de hissettiğin şeyi algılar. O yüzden kendini fark et. Sen stresteysen o da strese girer. Aslında zor anları fırsat olarak algılamalıyız. Bunlar regülasyonu öğretmek için fırsattır. Bizim zor anlarda verdiğimiz tepkiler çocuğa regülasyonu öğretir.


Annelerin en zorlandıkları durumlardan biri de öfke nöbetleri. Sokakta tepinen bir çocuğa nasıl müdahale edelim?

Öncelikle ebeveyn sakin olmalı. Ancak bu şekilde çocuğu sakinleştirebilir. Öfkeli bir yetişkin çocuğun öfkesini daha da artırır. Dışarıdaysanız çocuğun emniyette olduğundan emin olun. İzin veriyorsa ona sıkıştırmadan sarılın. İzin vermiyorsa boyuna inin ve orada durun. Bağlantıyı kesmeyin, arkanızı dönüp gitmeyin. Sadece orada sakin bir şekilde durup, onun yanında olmak bir süre sonra çocuğun da sakinleşmesine sebep olur. Ruh halleri bulaşıcıdır.


Röportaj: Damla Çeliktaban

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.