Ceyda Ateş (24), Karadenizli bir ailenin kızı. Ordulu ama İstanbul’da doğup büyümüş. Babası banyo inşaat işleri yapıyor, annesi ev kadını, iki kardeşi var. Ceyda o kadar güzel bir kız ki, daha 5 yaşındayken keşfediliyor. 6 yaşında ilk rolünü kapıp set mesaisine başlıyor. O günden beri boş geçirdiği bir yıl olmamış.

Çalışkan, istekli, “Şu rolde oynamam” gibi kaprisleri olmayan bir oyuncu. Yola “Adını Feriha Koydum” diye çıkıp “Emir’in Yolu” olan dizide fettan Hande karakterini canlandırıyor. “Kötüyü oynamak zor, seyirciyi kötü olduğuna inandırman gerekir” diyor. “Bazı oyuncular kötüyü oynamaz. Ama ben oynarım” diyor. Ceyda’nın fotoğraflarını, evlilik hazırlığı yaptığı Can Yurtsevdi’nin restoranı Etiler’deki Günaydın Steak House’da çektik.

Çocukken oyunculuğa başladın değil mi? Erken gelen şöhretin dezavantajlarını sorsam?

İlk dizimde rol aldığımda 6 yaşındaydım. Özellikle psikolojik olarak çok yorulduğum zamanlar oldu ama bu işin faydalarını da gördüm. Mesela kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğrendim. Özgüvenim yükseldi.

"Babam anneme, bir müşterisinin beni çok beğendiğini söylemiş!"

Oyunculuk yaparken aynı zamanda iyi bir öğrenci olmak mümkün mü? Karne kâbusu yaşar mıydın?

Okulla ilişkim zorluklarla doluydu. Çünkü sürekli sette bulunmam gerekiyordu. Bir yandan da tiyatro eğitimi alıyordum. Zorlu bir süreçti ama bu tempoya alıştım, hatta zamanla sevdim. Mutluydum yani.

Oyunculuk teklifi aldığın ilk güne uzanacak olsak, hangi kareler var o günden hafızanda?

5 yaşındayım. Babam anneme bir müşterisinin beni çok beğendiğini, fotoğraflarımı güzellik yarışmasına göndermek istediğini, ona “Hayır” dediğini anlatıyor. Ama fotoğraflarım bir şekilde yarışma jürisine yollanıyor. Sanırım burada ilahi güçler devreye giriyor ya da kaderin rotasını keskinleştirdiği yer, ne dersen de. Yarışmadan aranıp da babam fotoğraflarımın yollandığını öğrenince “5000 çocuk arasından benim kızımı mı seçecekler, nasıl olsa bizim kız birinci olmaz” diye düşünüyor ve yarışma günü o podyuma çıkmama izin veriyor. Ben o gün birinci oldum. Sonra Erguvan Yılları adlı dizide rol aldım. Okuldan çıkıp eve gelince önce senaryo ezberi yapardım. Sonra her yıl yeni bir dizi oldu. Hiç ara vermedim.

"Şimdilik bir otomobilim var..."

“Keşke güzellik yarışmasına girmeseydim” dediğin oldu mu?

O zaman bu konuda karar vermek için çok küçüktüm. Ama bugün “İyi ki oyuncu olmuşum” diyorum.

Drew Berrymore gibi çocukken ünlenen Hollywood yıldızları, büyürken bir sürü problem yaşadı. Uyuşturucu kullandı. Haydi itiraf et, kötü alışkanlığın var mı?

Aile sevgisi ve eğitim çok önemli. Her zaman ailemden destek gördüm. Böyle şeylere hiç ihtiyaç duymadım, hayatım boyunca duyacağımı da sanmıyorum. Sigara bile kullanmıyorum.

Herkes sana “Lolita” diyor. Yaşlanmaktan korkuyor musun? Anne rolü gelse mesela oynar mısın?

Genç bir oyuncu olarak iyi bir yerde olduğumu düşünüyorum. Bence her yaşın ayrı bir güzelliği ve getirisi var. Hayatın kuralı bu. Bulunduğun yaşın tadını çıkarmak lazım. Bu yüzden korkmuyorum.

Yıllardır çalışıyorsun. Yatırım yapabildin mi?

Şimdilik bir otomobilim var. Diğerlerini de zamanla değerlendirip yapacağım tabii

“Evde hâlâ babamın koyduğu kurallar geçerli”

24 yaşındasın, iyi para kazanıyorsun ama hâlâ ailenle birlikte yaşıyorsun. Neden ayrı eve çıkmayı düşünmedin?

Ailemle olmayı seviyorum. Bizim evde hâlâ babamın koyduğu yasaklar ve kurallar geçerli. Yalnız kalmak istediğimde “Ayrı eve çıkacağım” diye babamı kızdırıyorum ama ailemle birlikte yaşamaktan çok mutluyum.

Kaç kardeşin var? Çocukları seviyor musun?

İki kardeşim var. Kız kardeşim Seda 16 yaşında. Erkek kardeşim Uğurcan 10 yaşında. Çocukları çok seviyorum. Genç yaşta anne olmayı da çok isterim. Birlikte büyürüz.

Bir ara çok kilo almıştın...

Tam 9 kilo aldım. Eskiden et yemezdim. Can sayesinde et yemeye başladım. Sanırım biraz abarttım. Gerçi 5 kilosunu verdim, spora da gidiyorum.

Yemek yapmayı biliyor musun? Yoksa dışarıda yemeyi sevenlerden misin?

Çalıştığım için mutfağa girmeye pek zamanım olmuyor. Annem evde, o pişiriyor ama gerekirse ben de çok güzel yemekler yaparım. Can da arkadaşlarım da beğeniyor pişirdiklerimi.

Röportaj: Helin Avşar