Kariyerinizin hangi dönemindesiniz?

Ben ilk albümümün çıkış tarihi olan 2005’ten önce de sahneye çıkıyordum. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde genel cerrahide asistanlık yaparken müzikhollerde, tiyatrolarda sahneye çıkıp yarı profesyonel biri olarak müzik yapıyordum. Bir yandan da konservatuvarda yüksek lisans eğitimine devam ediyordum.Albümlü profesyonel sanatçılık kariyerimin 2005’te başladığını kabul ediyorum. Bu nedenle de kariyerimin erken döneminde olduğumu söyleyebilirim.

Albüm öncesi neden kariyer takviminiz de değil?

Albümlü sanatçı olmak ve ondan sonrası bambaşka bir süreç. Albümlü sanatçı olduktan sonra gerçek arenaya çıktım. Müzik dünyasının içindeki olumlu veya olumsuz bütün şartlarla albümlü sanatçı olduktan sonra yüzyüze gelinir. Sonuç olarak benim kariyerim henüz 7 yıllık.

“Çabam hep sürecek!”

Bu 7 yıldaki başarınızı nasıl değerlendirirsiniz?

Burada önemli olan dinleyenlerimin beni ne kadar başarılı bulduğu. Elbetteki ben her yeni işimi bir öncekinden daha iyi yapmak için çaba harcıyorum. Her yeni albümüm bir öncekinden daha iyi olsun, her yeni konserim bir öncekinden daha keyifli geçsin diye gerek şarkı arayışları sırasında masa başı çalışmalarında gerekse provalarda veya stüdyo kayıtlarında yoğun birçaba harcıyorum. Yoğun çaba harcıyorum diye de böbürlenmiyorum. Çünkü zaten bunu yapmalıyım.

Müzik piyasasında yeni yıldızlar nasıl çıkar sizce?

Hızlı tüketim toplumunda olduğumuz için gerçekten bir yıldızın ortaya çıkması, arka arkaya hit şarkılarla yerini sağlamlaştırması çok zor. Sektöre girmek isteyen “Hey buradayım! Bir baksanıza bende ne cevherler var” tarzı sanatçı adaylarının işi cidden çok zor. Pek çok şey gibi şarkıların da çok zor tüketilmesi var olmayı, yükselmeyi ve yerinde kalmayı çok zorlaştırıyor.

"Herkesin yolu ayrı!"

Sanatçı adaylarına nasıl tavsiyelerde bulunursunuz? Tavsiyelerde bulunmak benim haddim değil. Herkes kendi yolunu kendi yapmalı. Benim için kaymak gibi olan bir yol bir başkasına engebeli gelebilir, o yolda düşebilir. Ben sadece şunu söyleyebilirim. Ses özelse, sahne performansı iyiyse bunların yanında ille de yapılması gereken şunlar var: Çok sıkı şarkılar bulunmalı, PR ve imaj çalışmaları çok iyi yapılmalı, sosyal ilişkiler çok iyi olmalı. Bunların sonucunda hızlı tüketim ortamından korunacak bir atmosfer oluşturulmalı. Bütün bunlar çok sıkı çalışan bir ekiple gerçekleşebilir. Belki de gerçekten çok iyi olanlar, özel sesler; sanatçılık mertebesine ulaşacak.Belki de doğru olan budur. “Ben albüm çıkardım”, “Ben video klip çektim, star oldum”dönemi belki de kapanıyor. Yıldız olabilmek için kombine sanatçı olmak gerekiyor.

Her yaştan dinleyiciye hitap etmenizin sırrı nedir?

Sanıyorum “Yastayım” ,” Cennet”, “Biri Bana Gelsin” gibi şarkılarım yıllar boyunca dinlenecek, eskimeyecek şarkılarımdan bazıları... Samimi, duygusu, yaşanmışlığı olan şarkılar seslendirmeye özellikle önem veriyorum. Samimiyeti, yaşanmışlığı, bir hikâyesi şarkılar her yaştan insana hitap ediyor. Bir şarkının hikâyesi ne kadar güçlüyse ömrünün süresi o kadar uzun, hitap ettiği kitlede o kadar geniş oluyor.

28 Eylül'de vereceğiniz konsere katılacakları neler bekliyor?

Harbiye Açık hava Tiyatrosu’n da 60 kişilik orkestrayla dinleyicilere çarpıcı sürprizler hazırlıyoruz. Klasikleşmiş şarkılarımız ve “Seni Sevmeye Âşığım” adlı albümümdeki şarkıların yanı sıra, dünyada izlenme rekorları kıran televizyon serisi “Glee” den en çok dinlenen ve beğenilen şarkıları (Amy Winehouse, Gotye, Sting) etnik sazlarımızla farklı bir yorumla sergileyeceğiz. Bu konser bütün bir yılın emeğini taçlandırdığımız unutulmaz bir gece olacak.

Haber: Mehmet Çalışkan