Bu hafta sizi tüm dünyayı etkisi altına alan Justin Bieber fırtınasının Türk versiyonuyla tanıştırmak istiyorum: Papyon. En büyükleri 21 yaşında. İlk albümün ardından fırtına gibi esiyorlar. Çocukluk arkadaşı 4 gencin konser salonlarından stüdyolara uzanan hikâyesi...


Neden bir grup kurdunuz?

Yiğit: Liselerarasımüzik yarışması için bir araya gelmiştik. Ancak bunun çok daha öncesinde, ben hariç tüm ekip stüdyoda müzik yapıyordu.

Ozan: Grupta solist eksikliği vardı. Yiğit’le tanışınca eksik giderildi.


Bir sürü yeni grup çıkıyor piyasaya, farkınız ne?

Ozan: Biz hepsinden genciz. Bir de çocukluğumuzdan beri müzik yapıyoruz.


“Çocukluğumuzdan beri” derken?

Mert: 10 yaşından beri davul çalıyorum.

Ozan: 6 yaşında piyano çalarak başladım, ortaokulda gitar eklendi.

Batu: Okula gitmeden önce piyano ve solfejle başlamıştım. İlkokul 2’den beri de gitar çalıyorum.

Yiğit: 10 yaşında gitar dersi almaya başladım. Lisede konservatuvar okudum ancak bitirmedim. Vokal yapmaya da grupla birlikte başladım.


Bir de albümünüz var, sizden sonraki gruplara tavsiyeniz varmı?

Yiğit: Paylaşım olarak keyif almadıkları bir nokta varsa, onu kafalarından silsinler yeter.

Ozan: Bir de, hiçbir imkândan ve masraftan kaçınmasınlar, küçük kazançlarını müziğe yatırsınlar.


"Dağılırsak en çok anne yemeklerini özlerim"

Bu işte yakışıklı olmanın avantajı varmı? Çekici görünmek için neler yapıyorsunuz?

Mert: Özel bir şey yapmama gerek yok, bir baksanıza bana.

Ozan: Görsellik çok önemli. Sonuçta şov dünyasının içindeyiz. Hepimizin ayrı bir karizması var. Ben de elimden geldiğince spor yapmaya çalışıyorum.


Bütün gruplar günün birinde dağılıyor...

Yiğit: Valla öyle bir şey olursa en çok Mert, Batu ve Ozan’ın evindeki anne yemeklerini özlerim. Sırf onun için bile dağılmamaya razıyım.

Ozan: Beraber büyüdük, beraber yaşlanacağız. Aralara solo albüm katarsak bile heves olur.


Kendinizi geniş kitlelere tanıtmak için ne tür planlar yaptınız?

Yiğit: Albümdeki parçalar geniş bir zaman dilimine yayılıyor. Sezen Aksu, Selami Şahin, Barış Manço gibi kült isimlerin, kült eserlerine yer verdik.

Batu: Gençler bu sayede konserlere anne ve babalarıyla geliyor.


Müzik dışında işlerde yer almaya niyetlimisiniz, dizi filan gibi işler?

Yiğit: Jonas Brothers grubunun Disney’deki dizisi gibi bir müzik grubu projesi güzel olabilir aslında. Yeterince sarkastiğiz de bu iş için.

Ozan: İki klip de dizi gibi zaten, ikisi de bize benzemiyor.

Batu: Kamera önünde rahat olduğumuzu düşünüyorum, yaştan gelen bir samimiyet de olabilir.

Mert: Ben başrol olduktan sonra, neden olmasın?


“Bizde Rus ninelerin cesareti var”

Çok paranız olursa ne yapardınız?

Ozan: İlk işim Harley Davidson almak olur. Mert: Kafama göre döşediğim bir ev almak isterdim, en güzel manzaralısından...

Yiğit: Dünyayı gezmek isterdim.

Batu: Gitarlar gitarlar gitarlar! Otomobilsiz de olmaz tabii.

İleriye dönük hayalleriniz neler?

Ozan: Grubu daha iyi bir noktaya getirmek.

Mert: Hayalim büyük konserler vermek.

Yiğit: Dünya çapında konserler vermeyi ekleyeyim ben de.

Batu: 80 yaşında Rus nineler Eurovision’a gidecek cesareti buluyor, ben de bizde o cesareti buluyorum.

Arada bir birbirinizi kıskandığınız oluyor mu? Şimdi yalan yok!

Mert: İçten içe beni kıskanıyorlar. Grup benim üstümden dönüyor hatta. Şaka...

Batu: İlk klipteki pembe gömleğimi kıskanmış olabilirler.

Ozan: Daha çok saç tarzı konusunda çekişiriz, saçlarımı ve kaslarımı kıskanıyorlar.

Yiğit: Mert’in kıyafetlerinden çok hacılarım.

İnsan her gün birlikte olduğu insanla kavga eder. Siz en çok neden kavga edersiniz?

Yiğit: Eskiden provalara geciktiğim için kavga çıkardı. Ama artık ben gecikmiyorum Batu gecikiyor.

Ozan: Önerdiğim bir parçayı çalmazsak direkt kavga çıkarırım, acımam!

Sevgiliniz var mı? Sizi kıskanıyorlar mı?

Mert: Bu yaşta ne yaşamamız gerekiyorsa aynen yaşıyoruz.

Ozan: Ben hep uzun ilişkici olmuşumdur.

Batu: Çok uzun bir ilişkiden çıktım.

Külot fırlatan oluyor mu konserde?

Ozan: Bize Winnie the Pooh’lu geliyorlar.

Mert: Bana niye hep gül atıyorlar ya?

Hiç ahlaksız teklif aldınız mı?

Mert: Ohooooo, çok fena teklifler var.

Ozan: Beni bazen sokakta durduruyorlar valla.


Röportaj: Helin Avşar



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.