Hem özel hayatıyla hem de yaptıklarıyla sevdiğim insanlardan biri Derya Büyükuncu. Haftalarca yaşam mücadelelerine sahne olan Survivor’da geçen sene şampiyonluğu Nihat Doğan’ın ellerinden adeta koparıp aldıktan sonraki özel röportajımızda bir söz vermişti; “Yarışmaya katıldı, kariyerini mahvetti diyenler görecek. Olimpiyat vizesini alacağım. ”Sözünü tuttu ve biz 1 yıl sonra aynı yerde buluştuk. Adadan sonra daha bir fitti doğal olarak. Ve de daha beyaz... Anlayacağınız herşey “daha bir” di...


1976 doğumlu Derya Büyükuncu, anneannesi ve dedesinin isteğiyle yüzmeye 5 yaşında başladı. 2 sene sonunda tarihe rekorlarıyla imza atmaya başladı. 1985’te Balkan Yüzme Şampiyonası’nda bronz madalya kazandı. 10-14 arası tüm yaş gruplarında Türkiye rekorlarını kırdı. 1987’de Balkan Yüzme Şampiyonası’nda 5 altınmadalya kazandı. 1994’te Amerika’da “Yılın Yüzücüsü” unvanını aldı. 200 metre sırt üstünde 2 dakikanın altına inen ilk ve tek Türk yüzücü unvanını elde etti. Türk spor tarihinde 25 yıl milli takıma hizmet eden tek sporcu. 1985-2010 arasında 500 yüzme rekoru kırdı. 2011 itibarıyla hiçbir kulübe bağlı değil. 2005’ten buyana eşi Zehra Büyükuncu’yla çalışıyor.


Nasılsın görmeyeli?

Geçen seneye göre çok daha iyiyim. Dediğimi yaptım, mutluyum. Ülkemizi rekorlar kitabına soktum. “Vay 1 sene oldu Survivor biteli, bu işe başlayalı, ilk adımı atalı”dedim şimdi seni görünce... Güzel bir seneydi benim için.


Survivor deneyimi sonrası neler olduhayatında?

İnsanların karakterimi görmesi iyi oldu. İnşallah beni sevmişlerdir. En azından ülkem için ne yapmak istediğimi anladılar. Survivor gibi zor bir yarışmadan çıkıp ağır bir antrenmana başlamak, bir hedefe kilitlenmek kolay olmadı. Ama verdiğim sözü tutmanın motivasyonuyla zoru başardım.


Herkes ünün tadını çıkarır. Sen ABD’deydin değil mi?

Evet orada çalıştım. Bazıları çıkıp bir şeyler dedi, cevap bile vermedim. Hedefimi biliyordum, bütün resmi görüyordum. Onun için sustum, ortadan kayboldum.


Bir günün nasıl geçti bu 1 yıl boyunca?

Genelde yemek seçmem, et, tavuk yerim, meyve çok severim. 06.00’da uyanırım hem de alarm kurmadan. Pazarları taş çatlasın 7.30’da. 8 saatin altında uyumam. Yaş ilerledikçe dinlenme daha fazla önem kazanıyor. Yengeç burcu olduğum için evcimen bir insanım zaten, özel hayatıma dikkat ederim. Sinemaya gideriz arada. Sabah ilk antrenman 08.00 gibi, ikinci de akşamüstü oluyor.


Neden ABD?

Yüzme deyince Amerika geliyor akla. Tabii burada da havuz var ama onunla iş bitmiyor. Sistemine alıştım. Dünyanın en iyi antrenörleri orada. Havuza ne zaman varacağımı biliyorum. Burada yarım saat diye çıkıyorum 2 saatte gidiyorum. Zehra ilk Amerika’ya geldiğinde sürekli “Bu niye böyle” diyordu. Düşünce yapılarını idrak etmesi 2 yılını aldı. Ben de ilk lisede gittiğimde uzun süre olan bitene anlam veremedim. Ama yetti bu ara, olimpiyatlardan sonra döneceğiz İstanbul’a.


"Olimpiyat madalyasını da gençler alsın"


Yüzme konusunda Türkiye çok önemli yerlere gelemedi. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz ama olmadı. Niye futbol, basketbol ama yüzme değil?

Takım sporunu izlemek daha zevkli. Gelişmiş ülkeler de futbolu çok seviyor. Amerika’da Amerikan futbolu çok tutuluyor. Basketbol önde gelen sporlardan. Daha uzun sürüyor, bir top var işin içinde. Takım oyunu daha heyecanlı. Yüzme bireysel spor. Kötü durumdayken seni kurtaracak kimse yok. İnsanın iyi günü, kötü günü var. Kötü güne denk gelirsen kötü yüzersin. 32 senedir yüzüyorum.


Oldu mu o kadar? Sanki annen doğurup suya atmış gibi...

Aynen! 5 yaşından beri yüzüyorum. Bu spora gerçekten gönül verdim. 6 kere olimpiyata gitmek inanılmaz bir disiplin gerektiriyor. Robot gibi yaşıyorsun.


Robot gibi değil, keyif alıyor gibisin hayattan. Survivor’ı kazanmanın arkasında da en az kondisyonun kadar bence hayattan keyif almaya çalışman var gibi duruyor.

“Robot gibi” derken hani her şey dakikalı, disiplinli anlamında. Ne zaman sinemaya gideceğimi, ne zaman dinleneceğim, ne zaman antrenman yapacağımı biliyorum.


En azından 6 rakamına ulaşamazdın.

İmkânı yok. 5 yapan oldu ama 6 yapan ilk benim, hem de arka arkaya. Bu yüzde 99 benim son yarışım. Onun için daha başka bir heyecanla gidiyorum.


Bu sene ne olur?

Her zamanki gibi elimden gelenin en iyisini yapacağım. Gururla gidiyorum gururla dadöneceğim. “Keşke” demedim, demeyeceğim.


Ama “5 kere olimpiyatlara gittim, keşke birinde derece olsaydı” demez mi insan?

Avrupa’da ve dünyada almadığım madalya kalmadı. Benim ve ailemin yarattığı imkânlar buna yetti. Bir tek olimpiyat madalyam yok onuda gençler alsın. Kim bilir belki ben yetiştiririm.


Umarım en azından bunca yıl çalışmanın karşılığı olan bir başarıyla dönersin Londra’dan.

Hiçbir zaman “Şu dereceyi yapacağım” diye bir söz vermedim. Çünkü spor bu, belli olmaz. 27 senedir yaptığım gibi elimden geleni yapacağım.


"Su çok güzel bir şey"


Çocuklar sana hâlâ bayılıyor. Onları ne noktada görüyorsun? Yüzme sporunu sevdirmek için ne yapmalı?

Survivor’dan sonra da söylemiştim, “Yüzme okulu yapılırsa en iyisini ben yaparım, en iyi yüzücüyü ben yetiştiririm” diye. Sözüm geçerli. Şu olimpiyat stresini bir atlatayım. İki işi beraber yapan ve hiçbirini doğru düzgün yapamayan insanlardan değilim. Zaten yüzme okulu 2 günde olacak bir şey değil. Bakalım... Türkiye’deki herkes yüzmeyi öğrenmeli. Bütün adaleleri çalıştıran ender sporlardan yüzme. Suyun içinde aldığın oksijen sayesinde beynin daha iyi çalışıyor, vücudun gelişiyor, sağlıklı oluyorsun, boyun uzuyor.


Ve o yüzden küçük yaşta yapmak çok önemli!

Çok küçükken, hatırlamadığım birşeyi suda yüzerken birden hatırlıyordum. Annem bir soru sormuştu mesela; “Unuttum”dedim. O gün antrenmana gittim, suda hatırladım. Su çok güzel birşey. İnşallah çocuklarımızın vizyonlarını genişletmişimdir ve benden daha başarılı olurlar.


Hem Survivor'ı hatırladık hem eğlendik!



Survivor’dan sonrası evliliğinize nasıl yansıdı?

Zehra: Yarışma sırasında ben tek başıma Amerika’daydım. Bir sabunda kayma yarışı vardı, seyrederken ölüp ölüp dirildim. Sağ salim döndü diye sürekli şükrettim. Survivor evliliğimize de hayatımızada çok şey kattı, bu arada çok güzel insanlar tanıdık.


Geçen sene “Olimpiyatlardan sonra” demiştin, o zaman sıra bebekte mi?

Zehra da ben de hayatımızı yüzme üzerine kurduk. Söylediklerim hâlâ geçerli. Hayırlısı...


Yeni yüzücüler mi gelecek?

İnşallah suyu sever. Kimse “Derya Büyükuncu’nun çocuğu yüzme bilmiyor” demesin, aman.


Zehra kesin suda doğurur... (Burada bir süre gözümüzden yaş gelene kadar gülüyoruz. Sonrası aynı motta devam ediyor. Sıkıştırma soruları geride kaldı, eğlenelim biraz).

Zehra: Çok sağlıklı yönleri varmış diyorlar. Bana uyar...

Derya: Doğduğu an “Haydi bakalım saat 08.00, antrenmana” dermişim.


Yarışmada birinci oldun ama kaymağını yemedin. Şimdi bir flashback olur mu?

Geçen seneden askıda tutulan projeler var. O kadar çok teklif geldi ki anlatamam. Kafadan 2 dizide başroldüm öyle söyleyeyim. Ama ben öyle her şeye balıklama atlayan biri değilim.


Yok iyi balıklama atlıyormuşsun bizim arkadaşlar görmüş geçerken. İşte oyunculuktan arta kalan vakitte (kahkahalar)...

Buarada Amerika’da antrenmandan kalan zamanda iyi bir okulda oyunculuk eğitimi aldım. Şahane!. Nihat Doğan davası ne alemde? Survivor’dan çok sonra bile hakaret etmeye devam ettiği için dava açtım. Devam ediyor.


Bu sene “Nihat” kazandı ne diyorsun?

Bu sene Nihat kazanamasaydı “Nihat” isimli kimse katılmazdı artık Survivor’a.


Peki birinci Nihat’la ortak noktanız var mı?

Bence yok, halkın seni nasıl gördüğüyle ilgili bir durum. Hasan da olabilirdi, ikisi de hak etti. Bizimki ders oldu sanırım, dostça geçti bu sene. Sakinlik olabilir ortak noktamız.


Onu da seven bir eş bekliyordu.

Olabilir. Gerçi Hasan’ın da eşi bekliyordu ama onda bebek detayı vardı.


Röportaj: Nazenin Tokuşoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.