Ne zaman denizde ağır ağır ilerleyen bir tekne görsek “Ah o gemide ben de olsaydım” diye iç geçiririz ya, aslında o kadar uzak değil bu hayal. En azından fotoğrafçı Korhan Öztunç’un denizcilik modeliyle öyle görünüyor. 18 yıldır reklam fotoğrafçılığı yapan Kristal Elma ödüllü Öztunç, Alaçatı’ya demirlediği küçük teknesiyle hafta sonları Çeşme’nin muhteşem kıyılarında balık tutuyor. Daha uzun bir deniz tatili planlıyorsa kiraladığı yelkenliyle, Ege’nin cennet koylarını geziyor.


Nasıl başladı deniz sevdanız?

Çocukken yazlıkta kayıkla, balıkla başladı. Alaçatı’nın köy olduğu 1992’den beri de oradayım. Ancak denizi sevmekle denizcilik farklı şeyler. Kaptan ehliyeti alıp sahici denizcilik merakım 5 yıl önceye dayanıyor. Bir aralar keyfim yoktu, bir arkadaşım “Gel bir tekne kiralayıp denize çıkalım, bütün dertlerin bitecek” dedi. Hakikaten doğruymuş, stresten uzaklaşıp bambaşka bir dünyaya açıldık. Denizde hayat yavaşlıyor. Acelen varsa denizle işin olmamalı.


''Denizde hayat çok tatlı''

Deniz hayatının kuralları farklı değil mi?

Öncelikle asla şakaya gelmez. Denizin kuralları farklı, yardımlaşması farklı, selamlaşması farklı... Araba kullanırken kimse kimseye selam vermez ama denizde öyle değil. Yanınızdan geçen İngilizlerle iki çift laf edersiniz, kıyıya yanaştığınızda iki kadeh içki ikram edilir... Şehir yaşamından çok farklı. Güvenlikle ilgili derdiniz yoksa tatlı bir hayat. Teknenin derdi bitmiyor, sürekli bir arıza çıkarıyor. Ama bu arabanızın arıza yapmasıyla aynı şey değil. Aksine, teknenin dertleri insana iyi geliyor.

Deniz pahalı bir hobi olarak görülür. Öyle mi?

Yelkenci değilim, balık tutmayı sevdiğim için küçük bir tekne aldım. Daha uzak yerlere gitmek için yelkenli tekne kiralamayı tercih ediyorum. Milyon dolarlık teknelere bakıyorsanız, evet onlar lüks ama yerli araba fiyatına da ihtiyacınızı karşılayacak, size keyif aldıracak bir tekne alabilirsiniz. Benim gibi kiralayabilirsiniz de. Bir hafta tatil köyünde kalmaktan çok daha makul fiyatlara kiralamak mümkün. Kiralamak maliyet açısından çok daha mantıklı.

Teknenizle nerelere yelken açıyorsunuz?

Teknem sürekli Alaçatı’da kalıyor. Balığa çıkmak için Alaçatı muhteşem. Ancak yelkenliyle açılacaksam Göcek ve Marmaris koylarını tercih ediyorum.


''Karayipler beni aşar''

Yakında nereye gitmeyi planlıyorsunuz?

Bizim koylara benzediği için Hırvatistan’a gitmek istiyorum. Bir de Karayipler... Buradan kalkıp oraya gitmek denizcilik olarak beni aşar, oradan tekne kiralayacağım.



Sizin denizcilik modeliniz, denizi çok yakın kılıyor.

Evet böylesi daha ulaşılabilir. Büyük bir tekneye sahip olmak kadar o tekneyle her gün denize açılmak da zor. Küçük olunca sürekli denizde olmak mümkün. Kıyı denizciliğini seviyorum ve kıyı denizciliği için Ege bulunmaz bir yer. Açık deniz ayrı bir tertibat ve motivasyon gerektiriyor zira Ben keyif için yapıyorum. İsterdim buradan Cebelitarık’a yelken açmayı ama bu da benim denizciliğimi aşıyor.


''Plajdan daha keyifli''

Teknede tatil alternatif bir tatil modeli artık...

Plajdan daha keyifli. Kendi teknende istediğin koya gidersin, istediğin müziği dinlersin. Tatil köylerinde dayatılan paket programlara alternatif bir tatil anlayışı bu. Yelkenlide kalmak kadar keyifli bir şey yok.

Alaçatı’da bir teknenizin olduğunu bilmek, her hafta sonu gidemeseniz de göremeseniz de güzel. Bu nasıl bir motivasyon yaratıyor sizde?

Oraya gidince başınızı ağrıtacak bir sorun çıkmasın diye işinizi layıkıyla yapma motivasyonu yaratıyor. İyi yapılan işlerin bir ödülü olarak görüyorum. Uzakta da olsa bir teknenizin olduğunu bilmek insanı çok rahatlatıyor. Çoğu zaman işten güçten kaçıp gidemeseniz bile hep bir emniyet supabı olarak orada duruyor. Fikri bile yetiyor.


Hazırlayan: Aysun Öz Kaşi

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.