Uzun yıllardır sağlıklı beslenme üzerine Akşam gazetesinde haftalık yazılar yazan Uzman Diyetisyen Simge Çıtak, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve son günlerin ''moda'' diyetleri hakkında HT Hayat okurları için Ayla Ceyhan'ın sorularını yanıtladı.

İlk kitabınız "Dikkat! Dikkat! Acil Kilo Veriyorum" ile geçen sene kendi kategorinizde en çok okunanlar arasında yer aldınız. "Dönüşüm Diyeti" isimli kitabınızı yeni çıkardınız. Neden ikinci kitaba ihtiyaç duydunuz?

İlk kitap ile ilgili çok olumlu geri dönüşler aldım. Okurlardan çok güzel sorular ve başarı hikayelerini paylaşanlar oldu. Bana gelen sorulara dönüp baktığımda, okuyucuların uygulamada daha fazla detaylı bilgiye ihtiyaçları olduğunu fark ettiğim için ikinci kitabı yazmam gerektiğini anladım. İkinci kitap okuyucuların kendi beslenme rehberi olması amacıyla hazırlandı. Adım adım kişinin kendi kendine uygulayabileceği bir yol haritası olsun istedim. Önce kendilerini psikolojik olarak hazırlamaları gerek, olumlamalar çok önemli kitapta...

Nasıl yani? NLP teknikler mi var?

İlk kitapta bir danışanımın seanslarında ona uyguladığım NLP yöntemleri olduğu için bu uygulamalara kitabımda yer vermiştim. Ancak bu kitapta NLP'yi, zihnimizdeki olumsuz önermeleri olumlu önermelerle yer değiştirebilmek için kullandım. 40 tane olumlama cümlesi verdim. Bu cümleleri 21 gün süre ile tekrar etmelerini istiyorum. Aslında her şey beyinde başlar.. Her ne yaparsak yapalım beynimizde oluşan olumsuz kodlamaları değiştirerek işe başlamalıyız. Kişinin önce kendisini fark etmesi ve tanıması gerek. Bunu yapabilmeleri için kendi içlerindeki potansiyelleri ile kendilerini yüzleştiriyorum.

Doktor isimleriyle anılan ve belli besin gruplarını öne çıkaran diyetler son günlerde çok moda oldu. O diyetleri nasıl buluyorsun?

Gerçekçi bulmuyorum. Bakın doğanın nasıl bir yasam döngüsü varsa, insan metabolizmasının da bir dengesi var. Bu dengelerle ne kadar oynarsanız bunun olumsuz geri dönüşümlerini mutlak suretle geri alırsınız. Tek tip beslenme olmaz! Sadece protein veya sadece çikolata veya her ne ise... Tek tip beslenme insanın doğasına aykırı. Hem psikolojik hem de fizyolojik olarak kendinizde geri dönüşümü olmayan büyük hasarlara sebep olursunuz. Hayatın her yerinde denge olmalı. İlişkilerde de, beslenmede de, sporda da... Her ne yapıyorsak asıl olan çıkış noktası "denge" olmalıdır.

Bu durumda bu tip diyet yapmak tehlikeli olabilir mi?

Uzun süreli tek tip ve düşük kalorili diyetlerden bahsediyorsak, insan sağlığına uzun ve kısa vadede zararlı etkileri olacaktır. Öncelikle kas ve su kaybına yol açabilirler. Ayrıca, çok düşük kalorili diyetler vücutta katabolizmaya neden olduğu için keton cisimciklerinin ortaya çıkmasına neden olurlar. Tansiyon, böbrek rahatsızlıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir bu tip diyetler.

Peki sizin diyet anlayışınız nedir?

Ben insanlara yasak koymayı sevmem. Hayat ne kadar sınırlandırılırsa yapılmaması gereken şeyler hep cezbedici olur. Kişinin kendisini tanıyıp sevdiği yiyecekleri nasıl yiyeceğini öğrenmesidir asıl olan. Böreği seviyorsa, böreği nasıl yiyeceğini öğrensin... Hiçbir besin ne kilo aldırıcıdır ne de verdirici. Önemli olan neyi, ne miktarda yediğidir! Aslında ben diyete karşıyım. Sebebi; diyet ya da beslenme programları kişiye özel olmalı... Klasik diyetler insanların gerçek yaşamlarına uygun olamıyor. Geçici süreyle başkalarının hayatlarını yaşamak gibi geliyor bana. Herkes tek ve eşsizden yola çıkarak beslenme programları hazırlanmalı. Kendimin uygulayamayacağı şeyleri insanlara da önermiyorum.

"Dönüşüm Diyeti" nedir?

Kitapta dönüşümü 4 basamakta anlatıyorum. Birinci basamak kendinle yüzleşmek amaç; yediklerinizi yazarak nasıl beslendiğinizin farkındalığına varmak. İkinci basamak; beslenmeyi öğrenmek, sağlıklı bir yaşam için en önemli koşul yeterli ve dengeli beslenmek. Üçüncü basamak, kendi beslenme programınızı oluşturmanız. Önemli olan hazır listelere bağlı yaşamak yerine, kendinize uygun bir programın bütün olasılıklarını kendi başınıza hesaplayabilmenizdir. Dördüncü basamak; bilinçli yemek. Sağlıklı kilo verebilmek için besin çeşitliliği şart! Beslenme programınızda yer alan besin haklarınızı, günün ortasına geldiğinizde zihninizden geçirmeniz ve gün bitene kadar ne kadar hakkınız kaldıysa ona göre yeme planınızı yapmanız gerekir.

Harika ve çok iştah açıcı yemek tarifleri vermişsiniz. Bunlar sizin tarifleriniz mi?

Çoğunluğu bilinen her yerde bulunan tarifler... İnsanlar kolay yapabilsin diye bu tarifleri seçtim. Bazılarını ise annemin yaptığı pratik yemeklerden seçtim.

Peki son olarak HT Hayat okurları için ne söylemek istersiniz?

Doğru beslenmeyi öğrenmek için vakit ayırın. Bu kiloları bir haftada almadınız, bir haftada hepsini veremezsiniz. Sabır ve emek verin!

Röportaj: Ayla Ceyhan