Serginizin adı “Kırılgan”. Öncelikle bundan başlamak istiyorum...

Sergide, kadın yaşam öykülerinin peşinden gitmeye çalıştım. Daha çok avangart diyebileceğimiz kadın portreleri bunlar. Sadece portreler değil portrelerin adları da önemli. O isimler üzerinden kadına ait bir dizge oluşabilirmi görmek istedim. Söz konusu bu kadınların isimseçkileri neler? Adlandırırken hangi sözcüklerle ya da kavramlarla ifade etmişler?


Neleri adlandırırken?

Üretimlerine dair...Mesela şarkıcıysa şarkı sözü, yazarsa kitap adı ya da bir söylemi varsa onun gibi... Seçtikleri ve duyarlı oldukları birtakım kavramlar var. Post-yapısalcı Fransız feminist teorisyen Luce Irigaray, felsefenin dilinin ata erkilliğini eleştirir ve öncelikli olarak da kadının yeni bir dil oluşturması gerekliliği üzerinde durur. Burada yeni bir dilden öte kadının, farklı hassasiyetleri, tercihleri varmı, bunu görmek istedim. Ayrıca bu portreler çevremdeki kadınların da söylediği isimler, serginin portreleri bu şekilde birikti. Hayranı oldukları bir kadını gerekçesiyle beraber istedimonlardan. Söz konusu portrelerin hayatlarına dair yapılmış filmvarsa onları izledim, yazar ise kitabını alarak okumaya çalıştım.


Bu kadınların ortak noktası nedir peki?

Bu kadınların ortak noktası öznellikleri, özgürce kendilerini ifade edebilmeleri ve tutkulu olmaları...

Sergide başsız olarak resmettiğiniz kadınlar da var?

Onlar kendi öznelliğini kazanamamış olanlar. Kadın pek çok etkinin altında ve o kıyafetten bir türlü sıyrılamıyor. Hepimiz bu süreç zarfında kimlik sorgulamasına giriyoruz. Sürekli ikilemler yaşıyoruz. Sürekli çatışkılarımız var. Evdeki kadın da çalışan kadın da bunu hissediyor. Bu durumun tartışılması gerektiğini düşünüyorum... Birileri bir şekilde kadınları tanımlıyor, bu tanımlara göre hareket ediliyor ve biz de böyle olduğuna inanıyoruz.


Genel olarak kadın olmaya dair sorgulamanın neresindeyiz peki?

Günümüzde kadın pek çok özgürlüğü elde etmiş gibi ama birtakımetkilerle de bundan feragat ediyor gibi... Belki bunun tedirginliği ile söz konusu portreler serisi çıktı. Bugünlerde kadına şiddet yoğun bir şekilde tartışılıyor fakat bu, çözüme yönelik olmuyor. Kadına uygulanan şiddet sadece bugün olan bir durumdeğil, hep vardı. Tartışmalar sabun köpüğü gibi uçup gidiyor, sorunlar ise devamediyor.


Sizce, kadın kendi dilini nasıl oluşturacak?

Üreterek, düşünerek, sorgulayarak, kısacası özgürlüğünüzden vazgeçmeyerek. Ancak o zaman kendinizi ifade edebilirsiniz... Çünkü çoğu zaman kolay olanı tercih edebiliyoruz... Seçimlerimizde dikkatli olmamız gerekiyor.


Yani sizce günümüz kadını özgürlüğü seçmiyor mu?

Bana seçmiyor gibi geliyor. Kırılgan olma hali de o noktada başlıyor sanki..

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.