Kapalıçarşı benim için biraz da çocukluğum demek. Çünkü Samatya’da büyüdüm. En yakın arkadaşlarım Arman, Piyer ve Kirkor’un Kapalıçarşı’daki dükkânlarına giderken labirent gibi sokaklarda kaybolmak en büyük eğlencelerimizden biriydi. Çatı katındaki kuyumcu atölyelerinde kendimize oyunlar kurardık. Geçen hafta rehber Saffet Emre Tonguç’la Kapalıçarşı turu yaparken biraz da o günlere gittim. İşte son yıllarda Hollywood filmlerine de mekân olan Kapalıçarşı turundan bazı mêkanlar, notlar...


Arman Suciyan: 1972 İstanbul doğumlu Arman Suciyan, lise öğrenimi sırasında yarı zamanlı olarak mücevherat ve takı üretiminin merkezi olan Kapalıçarşı’daki Sadekâr Atölyesi’nde başladı kariyerine. Daha sonra eğitimine tam zamanlı olarak İstanbul’un mücevherat üretiminde köklü ailelerinden Torosyanlar’ın dördüncü kuşak temsilcisi Misak Toros’un yanında devam etti.


Atölyedeki ustalarının yönlendirmesiyle, yüksek mücevher üretiminin her safhasında gereken teknikler üzerinde yoğunlaştı. 1994’te İngiltere Rochester’da, Kent Institute Of Art And Design’ın Higher National diploma kursuna kabul edildi. Eğitimi süresince İngiltere’nin en önde gelen tasarımcılarından Stephen Webster’ın atölyesinde yarı zamanlı olarak çalıştı. Mezuniyetinin ardından Stephen Webster atölyesinde tam zamanlı çalışmak için kabul edilip geleneksel teknikler ile mücevher üretiminin her safhasında rol aldı.

2004’ten itibaren kendi tasarımlarını da hayata geçiren Suciyan, İngiltere ve İtalya’daki firmalar ile çalışmalarını devam ettirirken, Scuola Orafa Ambrosiana’da mumla model üretimi üzerine butik dersler verdi. 2008’de İstanbul’a dönüp Armaggan’ın tasarım ekibinde yer aldı. Suciyan, özel koleksiyonlarına ağırlık vermek için 2010’dan itibaren çalışmalarına kendi atölyesinde devam ediyor.


Aslan Restoran: 1986 yılında Aslan Karakuş tarafından esnaf lokantası olarak kurulan Aslan Restoran, Kapalıçarşı’nın vazgeçilmez lezzet durağı. Türk ve Osmanlı mutfağının en özel tatlarını sunan restoran, tarihi yarım adanın gözbebeği olan 550 yıllık geçmişe sahip Kapalıçarşı’nın Nuruosmaniye girişinde bulunuyor.


Nick’s Calligraphy: 1968’den beri Kapalıçarşı esnafı olarak çalışan Nick Merdenyan, oğlunun vaftiz töreninde hediye olarak gelen bir saksı bitkisinin solan yapraklarını, içinden gelen bir duyguyla koparıp kitap sayfaları arasına koyuyor. Sanmayın ki böylesi bir tutkusu önceden beri var. O an, o dakika içten gelen bir duygu olduğunu söylüyor. Bir-iki yıl sonra, kütüphanesinde bir konuda araştırma yaparken tesadüfen kitap arasına koyduğu o iki yaprağı görüyor.


Karşısında ipek gibi duran yapraklar onu çok heyecanlandırıyor. Pek de sebebini bilmediği bu heyecanla, karşısında duran ipeksi kurumuş yaprakların görüntüsü aklından bir türlü çıkmıyor. Kapalıçarşı’da komşusunun dükkânına gelen bir kaligrafi ustasına evindeki kurumuş yapraklardan bahsediyor. Farklı malzemeler üzerine çalışmalarıyla tanınan kaligrafi ustasından yapraklar üzerinde de bir çalışma yapıp yapamayacağını soruyor. Sonra kurutulmuş yapraklar üzerine neler yapılabileceğini konuşmaya başlıyorlar. Nasıl olur, neler yapılır derken hat sanatını kurutulmuş yapraklara işleme fikri gelişiyor.


Dhoku: Burada geleneksel el işi kilimleri, halıları evirip çevirip doğal boyalarla renklendirip türlü sihirbazlığın ardından modern tasarımlara dönüştürüyorlar. Bu halıların ardında, ‘Dhoku’ ve ‘Ethicon’ markalarının yaratıcısı Memet Güreli var. Ethicon’da eski halıları kesip birbirine ekleyerek ‘patchwork’ işler yaratan Güreli, ‘Dhoku’ kilimlerinin yalın tasarımları için mimari ve iç mimari projelerinden tanıdığımız “Superpool” ile çalışıyor.


Gramofoncu Mehmet Usta: İstanbul’daki son gramofon ustası, Kapalıçarşı’daki küçük bir dükkânda gramofon tamirciliği ve üretimi yapan Mehmet Öztekin, geçmişin bu sihirli kutusunu günümüze taşıyor.


Ottoamano Pashmina: Uzmanlık alanı atkı ve şal olan Mahmut Canbeyli’nin mağazasını, Türkiye’ye gelen ünlü isimler ziyaret edip hayran kalıyor ve alışveriş ediyor.


Çarşı’nın kimlik kartı: Yaklaşık 550 yıllık tarihe sahip 30 bin metrekarelik dev çarşının içinde 66 sokak, 30.700 metrekarede 66 sokağa yerleşmiş 5 cami, 1 mektep, 7 çeşme, 10 kuyu, 1 sebil, 1 şadırvan, 24 kapı, 17 han ve 4.000 kadar dükkân olduğu biliniyor. 15’inci yüzyıldan kalan kalın duvarlı, bir seri kubbe ile örtülü eski iki yapının etrafı sonraki yüzyıllarda, gelişen sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak bir alışveriş merkezi haline gelmiş. Kapalıçarşı geçmişten bugüne çeşitli değerli kumaş, kilim, halı mücevher, silah, antika eşya konusunda gidilebilecek en önemli mekânlardan biri.



Başka bir İstanbul MasterCard; “Paha Biçilemez Şehirler” adıyla New York, Toronto, Londra ve Paris gibi dünyanın sayılı şehirlerinde uyguladığı projeyi, birçok dünya şehrinden önce İstanbul’da 2012 yılı sonunda hayata geçirdi.


“Paha Biçilemez İstanbul” projesi, İstanbul’u farklı bir gözle görüp yaşamak isteyenlerin bu güzellikleri deneyimlemesine imkân verecek ayrıcalıkların sunulduğu özel bir platform aracılığıyla, İstanbul meraklılarına sembolik bir meblağ karşılığı sunuluyor.




Yazı: Levent Özçelik

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.