Memleket kampanyadan kampanyaya koşuyor. Bir hafta herkesin dövmesini görüyoruz, öbür hafta terliğini ayakkabısını. Siyahi futbolcuya ırkçılık yapılırsa etraf muz yiyenlerle doluyor! Bütün bunlar faydalı mı? Elbette, konuya dair hiçbir fikri olmayanlara bir fikir verir diye umudumuz baki. Nitekim ilk defa siyasetçilerin ağzından çıkmamış bir kampanyayla karşı karşıyayız: ALS hastalarına destek kampanyası.

Instagram’a yüklenen videolar 1 milyonu aştı, yani dünya şaşırdı, Türkler eksik kalır mı? Bizde bağış ayağı eksik, ünlülerin birbirleriyle şakalaştığı bir hal aldı, ortalık su içinde. 5 milyon liraya ihtiyaç varken toplanan para henüz 176 bin lira. Ve aslında sırf bu hastalık değil, tonla derdimiz ve kafamızdan aşağı buz dökmemiz gereken çok mesele var! Biz sayfanın elverdiği kadarını sığdırabildik. Siz genişletebilirsiniz.

Soba Küresel Isınmanın Yerini Tutar Mı?

Çiçekler erken açıyorsa bile sevinmememiz gereken zamanlardayız. Zira bu şu demek; her bir derecelik sıcaklık artışı bitkilerin yapraklanmasını ve çiçek açmasını 5 ila 6 gün öne çekiyor. Ve eğer tüm bitkiler erken olgunlaşmaya başlarsa daha çok suya ihtiyaçları olacak bu da uzun vadede dünya su rezervlerini etkileyecek. Yani her yer çiçek dolacak ve biz susuz kalacağız. Dünyanın her yerinden sinyaller geliyor. Bakınız İskoç bilimciler küresel ısınma nedeniyle kızıl saç rengini sağlayan genin ortadan kalkabileceğini, değişen havaların da mavi göz genini tehdit ettiğini açıkladı geçtiğimiz günlerde. Bu tehdit bize kadar ulaşırsa dükkânın camına “Kızıl peruk ve mavi lens gelmiştir” yazarız olur biter. Türkiye’de konunun muhatapları “Dua edelim de kuraklık bizi vurmasın” noktasında, o başımıza yağan ceviz kadar dolular, durduk yerde çıkan hortumlar hep küresel ısınma. Bu arada 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ekonomik önlem için bir dairesini kapatması gerekiyor. Kapatılan daire: İklim Değişikliği Dairesi. Özetle durumumuz bir Yiğit Özgür karikatürü tadında.. Karikatürde kadın adama soruyor, “Küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsun?” Adam yanıtlıyor: “Sobanın yerini tutar mı be?”

3. Dünya Savaşı Çıktı Da Fark Etmiyor Muyuz?

Bir hayat enkazın altında sürer mi? Sürüyormuş. Gazze’nin özeti bu. İsrail’in 7 Temmuz’da Gazze’ye başlattığı saldırılardan bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 36’ya yükselirken binlerce yaralı var. İsrail’in bombaları sahilde oynayan çocukları vuruyor, hastaneleri vuruyor, elektrik santralını vuruyor. Gazze’ye günde 3 saat süreyle elektrik verilirken, dünyanın en klişe insanı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-MUN ateşkes çağrısında bulunup, “İnsanlık adına şiddet durmalı” dese de Ban’ı dinleyen yok. Aynı Birleşmiş Milletler, raporlar açıklıyor. Son rapora göre Suriye’de ölenlerin sayısı 191 bini aştı. Suriye ve Gazze konusunda uluslararası bir felç yaşanıyor. Papa Francesco’nun yaptığı saptama mühim: Dünyada 3. Dünya Savaşı var ama parça parça!

Hello Kitty’li Defterli Cellatlar

Biz liderlerinin önündeki Hello Kitty’li deftere, liderin kolundaki saate bakıp gülerken onlar kundaktaki çocukları öldürecek kadar zıvanadan çıktı, halifelik ilan etti, lideri Ebu Bekir El Bağdadi’yi halife olarak belirledi ve dünyadaki diğer cihadist yapılara kendilerine bağlılık açıklamalarını talep etti. Olsun biz güldük ya. Lakin gülünecek bir şey olsa hep beraber gülsek, hikâyeleri yeni değil. O siyah bayrakları bir süredir dalgalanıyordu. Dün çıkmadı. İsimlerini IŞİD’den İD’e döndürdüler, biz “IŞİD” diyoruz, bir nevi dışlama metodu, bilinçaltına yuvarlama taktiği kimbilir? Nerden çıktı diyenlere, Irak neredeyse son 40 yılını Saddam diktatörlüğünden ABD işgaline, sonra da mezhep kaosu ve etnik çatışmalara savruluyor, Maliki’nin Şii mezhepçi politikaları IŞİD’in ortaya çıkmasını tetikliyor, Suriye’de yıllardır Esad’a karşı yaşanan isyanın etkisi büyük. Amerika beyzbol sopasını IŞİD’e indirecek diye beklerken, IŞİD adam kaçırma ve katliamların yanı sıra recm ve kırbaç cezasıyla faaliyetlerine devam ediyor. Soru şu: Evet buz kovası da 72 gündür 49 vatandaşı rehin olan ülke hangisi?

Bonzai: Bir Nesil Kendini İmha Ediyor

Saksıda Japon ağacı bilirdik, uyuşturucu çıktı. Bodurdur, büyümez, Türkiye’deki versiyonu da büyütmüyor. Bonzai kullanan çocukların yaşı 11’in altına düştü, son yakalanan bonzai çetesinin lideri 14 yaşında çıktı. Tedaviye alınan çocuklar, maddenin ‘ölüm tribi’ yaşattığını söylüyor. Bonzainin uyuşturucu bağımlılarında kullanım oranı dört yılda yüzde 15’ten 75’e çıkarken, uzmanlar “Bonzai esrardan 150 kat güçlü, bağımlı kişinin tedavisi en az bir yıl sürer” diyor. CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan’ın Meclis’te açıkladığı bonzai haritası Türkiye’nin bonzaide pilot bölge seçildiğini gösterir gibi: Satılmayan il kalmadı gibi bir şey! Zira internetten satışı mümkün ve fiyatı da alkolü alt edecek kadar ucuz, 1 liraya bulunuyor. Hikâyemizin özeti şu: Türkiye’de bir nesil en fazla bir liraya kendini imha ediyor!

İşsizlik Artıyor Ve Kötü Haber: Düşmeyecek!

Uluslararası Çalışma Örgütü İLO Global İstihdam Raporu’nu açıkladı. Durum vahim. Dünyada 15-24 yaş arasında 75 milyon insan işsiz, rakamın düşmesi ihtimali yok. 2018’de dünyada 215 milyon kişinin işsiz olacağı tahmin edilirken, dünyada 375 milyon kişi günde eve sadece 2 lira götürebiliyor. Türkiye’de övünülen tek haneli işsizlik rakamı ise 2014’de çift hanesine kavuşup yüzde 10’u bulacak. Türkiye’de TÜİK’in temmuz ayında açıkladığı rakamlar ise başka bir derde işaret ediyor. Bazı şehirlerde işsizlik ne artıyor ne azalıyor, zira artık kronik işsizlik durumu mevcut! Misal İzmir. İzmir yüzde 14.7 ile en yüksek işsizliğin olduğu şehir. İşadamlarına göre İzmir’e artan göçe karşılık iş yaratılmıyor. Bizden uyarması, “Ankara, İstanbul canıma yetti, İzmir’e yerleşeceğim” diyorsanız bir daha düşünün! İş yok.

Irkçılık Ölmedi Yüreğimizde Yaşıyor

Olaylar, 9 Ağustos Cumartesi günü, 28 yaşındaki polis memuru Darren Wilson’un 18 yaşındaki Michael Brown’u öldürmesiyle başladı. ABD’de Missouri’nin Ferguson kentindeki hikâye gösteriler sırasında gözaltına alınan 90 yaşındaki Bayan Epstein’ın cümlesinde saklı “Irkçılık ABD’de hâlâ yaşıyor ve durumu da gayet iyi”. “Merak etmeyin” diyor yani. Ülkelerin açıkladığı raporlar gizli ırkçılığın da başa bela olacağını söylüyor. Irkçılığın koluna giren polis şiddeti ise her yerde; hem süründürüyor, hem öldürüyor. Artık robocop gibi giyinen polisler, normalde halkı sorundan korumakla görevliyken halkın başına sorun açmak için talimat alıyor gibiler. Türkiye’de ise adalet kabının içi boşalırken, hem polis şiddeti hem ırkçılık kapları hızla doluyor. Nefret söylemi her yerde. Hitler Twitter’da Türk kullanıcıları arasında en çok referans gösterilen şöhretli diktatör! Bu arada, eski Başbakan yeni Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim ülkemizde siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur’’ dese de Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan 500 mülteci geçtiğimiz günlerde ırkçı saldırılar sebebiyle Suriye’ye, savaşın ortasına geri döndü.

Yaz: Elif Key