İncecik vücudu aşktan dal gibi titreyen Anna Karenina rolünde izlediğimiz Keira Knightley (29) bu kez çok farklı bir senaryo ve rolle beyaz perdede: Jack Ryan: Gölge Ajan. Gerçek bir CIA hikâyesinden yola çıkılarak çekilen film Türkiye’de de gösterime girdi ve gişede ilk üçte görünüyor. En güzeloyunculardan Knightley’yi bu filme ikna edense, yönetmen koltuğunda Kenneth Branagh’ın oturması. Meğer İngiliz oyuncu, Branagh ile çalışmayı yıllardır çok istiyormuş. Öyle ki yönetmenin öncekifilmlerinden Much Ado About Nothing’in oyunculuğa başlaması için ilham verdiğini söylüyor. Ama Jack Ryan’ın güzel oyuncunun ilgisini çekmesinin kişisel bir nedeni daha var. Değişiklik isteği. Güzel oyuncu uzun yıllar Anna Karenina, A Dangerous Method ve Never Let Me Go gibi filmlerde ağır roller oynadıktan sonra biraz eğlenmek istemiş. “Birkaç yıldır ya tamamen hafif ya da son derece pozitif bir rolde oynamak istiyordum. Çünkü beş, altı yıldır hemen her rolde ölüyordum” diyor gülerek ve devam ediyor: “Her şey çok olumsuzdu ve biraz neşelendirmek istedim. Bir nedeni de bu oldu. Bu benim keyif için yaptığım eğlencelik bir Hollywood gerilim filmi gibi oldu. Film bütün bu özelliklere sahipti. En son yedi, sekiz yıl önce Karayip Korsanları filminden bu yana ilk kez büyük bütçeli bir filmde yer aldım. Yani yeniden sahalara dönüyorum. Ayrıca filmde de rol alan bir oyuncu tarafından yönetilmenin nasıl olduğu gerçekten ilgimi çekiyordu. O süreci izlemek ilgimi çekmişti. Yani benim için asıl neden Ken oldu...” Knightley yapımcı Branagh ile bağının uzun zaman önceye dayandığını söylüyor, oyunculuğa adım atarken seçmeler sırasında gösterdiği şefkati hiç unutmamış: “Onunla 11 yaşlarımdayken tanıştım. Hamlet için seçmelere gitmiştim ve bana çok iyi davrandığını hatırlıyorum. İşi alamadığım halde bunu hatırlıyorum.”

Nasıldı o seçme biraz anlatır mısınız?

Seçmeler Hamlet’in film versiyonundaki rollerden biri içindi. Neredeyse başından itibaren rolü alamadığımı biliyordum. Ama yine de bana bütün setlerin çizimlerini göstermek için zaman ayırdı ve çok iyi davrandı. Rolü alamayacağım çok açık olduğu halde zaman ayırmasını takdir ettim. 11 yaşındaki bir çocukla oturdu, onunla konuştu ve ona bir insan gibi davrandı.

‘VİDEO KASETİM BOZULANA KADAR İZLEMİŞTİM’

Küçükken Kenneth Branagh’ın etkilendiğiniz başka filmleri var mı?

Much Ado About Nothing filmi... Çok güzel bir versiyondur ve ezberlemiştim. Keşke hâlâ ezberimde olsaydı; çünkü bir gün çok faydası olabilirdi. Ama yok. Video kasetim bozulana kadar izlemiştim. O kadar çok izlerdim yani. Tamamen âşık olmuştum. O film bana göre oyuncu olmayı istememin en büyük nedenidir. Hep çalışmayı çok istediğim biri olmuştu.

Çocukluk aşkınız olan yönetmenin seti nasıldı peki?

Ken, kamera önünde ve arkasındaki rollerine pek çaba harcamadan geçiş yapıyor. Kesinlikle büyüleyiciydi ama gerçekten tuhaftı. Çünkü Rus, kötü bir psikopattan bir anda geçiş yapar ve “Pekâlâ hanımlar ve beyler, çok teşekkürler. Keselim” der, son derece kibar ve kontrollü bir yönetmene dönüşürdü. Öte yandan bir oyuncuydu. Çoğu kez çalışırken oyuncular arasında şakalaşmalar olması için bir enerji yaratmanız gerekir. Bunu da yapardı. Jimmy adında bir yardımcısı var. Ken de dahil bütün oyuncularla ilgileniyor. Gidip konuşabileceğiniz biri. Konuşuyor ve çok özen gösteriyor. Onunla çalışmak harika.

Gerilim filmi zekice yazılmış senaryo gerektirir, zordur...

Gerilim filmlerini her zaman çok severim. Gerilimin zorluklarını da severim çünkü iyi bir anlatıcının olması gerekir. Maalesef günümüzde çok az gerilim yapılıyor. 80’lere ve 90’lara bakarsanız gerilimfilmleri çok popülerdi. Ama artık çok fazla yapmıyoruz. Bu yüzden Jack Ryan için gerçekten heyecanlandım.

■ Niye bu tür filmler eskisi kadar çok çekilmiyor sizce?

Gerilim filmleri yapmak için aynı zamanda çok iyi anlatıcı olan bir yönetmene ihtiyacınız vardır. Branagh, yönetmen ve oyuncu olarak Shakespeare’in birçok oyununda hem sahnede hem de beyaz perdede övgüler aldı. Bu bir Hollywood gerilimi. Shakespeare yapıyormuşuz gibi davranılmadı. Hepimiz ne yaptığımızı çok iyi biliyorduk ve Ken de bu konuda çok netti.

‘CHRIS PINE İLE ÇALIŞMAK KEYİFLİ’

Ken’i çok seviyorsunuz, peki Jack Ryan rolündeki Chris Pine ile çalışmak nasıldı?

Keyifli... Cathy karakteri nişanlısının CIA’de görevli olduğunu bilmiyor. Bu da ilişkilerinde çürümeye neden olan bir sır. Sanırım benim karakterimin bakış açısından hikâye, bir sırrı olan biriyle birlikte olduğunuzda yaşananlarla ilgili. Cathy, Jack’in sırrının ne olduğunu bilmiyor. Ama tabii ki izleyiciler CIA’de görevli olduğunu ve bunu kimseye söyleyemediğini biliyor.

Gerçek bir hikâye olduğunu düşünürsek, Cathy’nin yerinde olmak istemezdiniz sanırım.

Jack ve Cathy, henüz evli değiller. Bu yüzden ona söyleyemiyor. Ama Cathy bir şeyler döndüğünü biliyor ve aklından birçok şey geçiyor. Bu sır, ilişkilerine baskı yapıyor. Çok ilginç olduğunu düşündüm. Çünkü partnerinizin ne yaptığını bilmiyor bile olsanız size bir baskı yapar. Ayrıca eğer öğrenirse bu kendisi için seçtiği bir hayat değil, üstelik tehlikeli bir hayat olduğu da çok açık. Bu da yıpratıcı olabilir. Daha geniş bir bakış açısıyla bu film bir başlangıç hikâyesi ve orijinal senaryo olsa da Jack ve Cathy’nin tarihinin uzandığı kitaplardan alınmıştır.

‘Ken’den inanılmaz etkilenmiştim’

“Onda sahtelik olmamasını ve bunun açıklığını sevdim. Ken’den (Kenneth Branagh) inanılmaz etkilenmiştim. Onun sevdiğim yanı, kariyerindeki rolleri. Thor’u yönetti, şimdi Jack Ryan’ı ve sonra da Cinderella var. Bu adam Shakespeare’in eserlerini yapanla aynı kişi. Genelde zamanımızın en iyi tiyatro oyuncularından biri olarak kabul ediliyor. Çok sayıda iş yaptı ve kariyerinde gerçekten ilginç bölümler var. Kariyerinizde farklı yollar ve farklı aşamaların olması her oyuncu için iyi bir şeydir.”

Keira Knightley

Oyuncu Will Knightley ile oyun yazarı Sharman Macdonald’ın kızı olan Knightley, Londra’da doğdu ve ilk profesyonel oyunculuğunu 1993 yılında İngiliz televizyon dizisi Screen One’daki rolüyle yaptı.. 14 yaşında, Natalie Portman’ın Star Wars: Bölüm 1 The Phantom Menace filmindeki karakteri Kraliçe Amidala’nın sahte kraliçesi Sabe’yi canlandırmıştı. 3 yıl sonra Bent it Like Beckham’da erkeksi futbol oyuncusu Jules Paxton’ı canlandırdı. Film, büyük gişe hasılatı yaptı ve Knightley de dünyanın en güzel, genç yıldızı oldu. Diğer filmleri arasında; Love Actually, King Arthur, Pride and Prejudice, The Jacket, Domino, Atonement, The Edge of Love, The Duchess, Never Let Me Go, A Dangerous Method ve Anna Karenina var. Karayip Korsanları’nın 3 filminde de Elizabeth Swann karakterini canlandırdı.


Röportaj: Aysun Öz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.