Sevgililer günü şerefine edebiyatın aşkları ve aşıkları üzerine bir dosya hazırlamak denince aklıma ilk Cemal Süreya’nın şu dizeleri geldi.

“Bir şeyiniz olayım sizin

Hani nasıl isterseniz,

Oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz…

Dünyanın bir ucuna

Birlikte gider miyiz?”

Her aşkın hikayesi farklı. Kimi trajediden besleniyor, kimi özlemden, kimi mütemadiyen her gün daha ve daha çok sevilmekten… İşte yerli yabancı, kimi daha popüler, kimi biraz kıyıda köşede kalmış birkaç örnek:

1. Kabuk Adam – Aslı Erdoğan

“Size Kabuk Adam’ın öyküsünü anlatacağım, tropik bir adayı, cinayet ve işkencenin, şiddetin bataklığında filizlenen bir aşkı, içinde yetiştiği toprak kadar acı dolu bir aşkı anlatacağım. Çıldırtıcı gücünü, sonuna dek yaşanmayan arzulardan, en gizli hayallerden alan bir tutkuyu, ölümle yaşamın sınırında kurulan mucizevi bir dostluğu ve bütün yıkımların nedeni olan korkuyu, insanın en temel özelliği olan korkusunu, alçaklığını, umutsuz yalnızlığını…” diye başlar Kabuk Adam. Hikayesiyle ve üslubuyla teninde yaralar açtığı bir romanıdır Aslı Erdoğan’ın. Aşk romanı dendiğinde aklıma ilk gelen, aşkın içinde barındırdığı her türlü hezeyanı sonuna kadar hissettiren bir romandır. Hiç Aslı Erdoğan okumamışlar için de başlamak için doğru bir seçim olabilir.

Helikopter Yayınları yıllar sonra bu romanı yeniden basarken arka kapağına şu notu iliştirmiş. “Aşka aşık olanlar için

tekrar yayınlıyoruz, bu dünya güzeli kitabı unutuluşa terketmeyelim diye.” İklimler, aşık olanla aşık olunan arasındaki hali çok başarılı anlatan romanlardan biridir. Hikayesinin sürükleyiciliği yanında, aynı insanın, aşık olduğunda ve olunduğunda ne kadar farklı iki insana dönüştüğünün en muazzam örneği olarak da dünya edebiyatında yerini alır. Bu üçlü naif aşk

hikayesi Fransız ve dünya edebiyatının en güzellerinden…

3. Senden Önce Ben – Jojo Moyes

Jojo Moyes, popüler edebiyatta son yılların yükselen isimlerinden. Senden Önce Ben romanı da geçirdiği bir kaza sonucu genç yaşta yatağa mahkum olmuş ve intiharı kafasına koymuş Will ile hayat dolu, rengarenk Lou’nun çatışmalarla başlayıp derinleşen aşkını konu alıyor. Son derece rahat okunan, popüler edebiyatın heyecan ve merak uyandıran tüm unsurlarını barındıran etkili bir örneği Senden Önce Ben. Fiziksel zorlukların aşka engel olamayacağını Jojo Moyes’in kaleminden okumak isteyenlere…

Aslında bir aşk romanından ziyade dört nesillik bir aile romanı “Asi… Asi…”. Ama her aşamasını, ailenin her neslinin

temelini aşkın oluşturduğu bir roman. O nedenle de bu listeye girmeyi kesinlikle hak ediyor. Cumhuriyetin ilk yıllarından 2000’lere uzanan bu hikaye, nesillerin aşka bakışındaki farkları görmek açısından da çok etkili bir örnek. Özellikle romana damgasını vuran en güzel hikaye Beyazıt ve April (Göksu) aşkını okumak, aşka kaybolan tüm inançları da tazeliyor.

5. Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi ile ülke edebiyatına yer eden bir aşk romanı bırakmakla kalmadı, romanın muazzam bir müzesini kurarak Kemal-Füsun aşkını bir de böyle ölümsüzleştirdi. Tam bir Yeşilçam hikayesi aslında Masumiyet Müzesi. Zengin adam, fakir kadın… Lakin edebiyatta önemli olan hikayenin ne olduğundan çok, nasıl anlatıldığı olduğu için 586 sayfa boyunca Kemal’in nasıl bir tutkuyla ve her şeye rağmen Füsun’un aşkını taşıdığına şahit oluruz. Aşk romanı dendiğinde göz ardı edilemeyeceklerden…

Başrolünü Meryl Streep ve Jeremy Irons’ın oynadığı filmi de çekilmiş olan bir roman Fransız Kadının Teğmeni. Toplumun kadına yüklediği çocuk yapma ve erkeğe boyun eğme görevlerini reddederek tüm zorluklara rağmen güçlü durmayı başarmaya çalışan Sarah ile istekleri ve tutkuları yerine toplumdaki statüsünün altında ezilen aristokrat Charles’ın etkileyici aşkı… John Fowles kadar güçlü bir kalemin elinden muazzam vurgulara ve tespitlere ulaşan bir roman. Arka kapak yazısından bir not: “Nabokov’un deyimiyle ‘belkemiğini titreten’ kitaplar okumayı özleyenler ve sahici bir aşk yolculuğuna çıkmak isteyenler için…”

Zeren Somunkıran