Bir diziye kendinizi kaptırdığınızda, oyuncularını sezon boyunca evin bir ferdi gibi hissediyorsunuz. Başroldeki güzel kız ve yakışıklı oğlan her hafta evinize saatlerce konuk oluyor. Ancak o oyuncuların evlerimize girmesi o kadar kolay olmuyor. İyi bir dizide iyi bir rol kapabilmek için ne badireler atlatıyorlar! Sonra popoları kalkmıyor değil, orası ayrı! İsimlerinin başına “ünlü” sıfatı eklenene kadar ufak bir rol için bile olsa deneme çekimine yani audition’a girmeleri gerekebiliyor. Ve elbette en önemlisi cast direktörünü, yönetmeni ikna edebilmeleri... Uzun zamandır oyuncu seçimlerinde başarılı olmanın yollarını anlatan atölye çalışmaları gerçekleştiren cast direktörü Harika Uygur, “Bu Rol Senin” adında bir kitap yazdı. Uygur, deneme çekimlerinde oyuncuların kendilerini en iyi şekilde ifade etmelerine yardımcı olacak püf noktalarını anlattı. Oyuncuların sınırlarını fark etmeleri ve aşmaları için kurgulanan kitap için “Bu kitapla size rolü nasıl alabileceğinizi anlatıyorum. Deneme çekimlerine katılmadan önce neler yapmanız ve neler yapmamanız gerektiğini” diyen Uygur, birçok önemli ayrıntıyı paylaşıyor. İyi bir eğitim ve özgeçmiş oluşturmakla başlayan kariyer planlamasında doğru fotoğrafçıyı bulup poz vermek önceliğiniz olmalı mesela.


Deneme çekimlerine giderken giyilmesi gereken kıyafetler, kullanılacak takılar, randevu sırasındaki tavırlarınız, yapılmaması gerekenler, role hazırlanma süreci, metin üzerindeki sınırlarınız ve karaktere pozitif yaklaşım gibi birçok alt başlığı açıyor kitabında. Rolden role giren oyuncunun bedenini doğru kullanmak da öncelik sıralamasında başlarda yer alıyor. “Oyuncunun egzersizleri eskrim, yoga, nefes ve dans olmalı” diyor Uygur. Eğitim olmazsa olmazı onun. Yeteneğin mutlaka eğitimle tamamlanması gerektiğini düşünüyor. Sadece yetenekle oyunculuk yapılabileceğine inanmıyor. Bunun en iyi örnekleri olarak da çocuk oyuncuları söylüyor. Kariyerlerine oyunculuk eğitimi alarak devam etmediklerinde çocuk oyuncuların yaş aldıkça kariyerlerinde önemli bir düşüş olduğunu hatırlatıyor. Canlandırılacak her karakterin kendi beden dili bulunduğu için karakterin fiziksel yönünü güçlendirmek için önce kendi beden dilinizi, nefesinizi iyi bilmeniz gerektiğinin altını çiziyor ve oyunculara Emile Zola’nın sözünü hatırlatıyor: “Kabiliyet yoksa sanatçı olunamaz; ama çalışılmazsa kabiliyet hiçbir işe yaramaz.”


İşte ünlü oyuncuların deneme çekimlerinden ilginç anılar...




“10 yıl önce bir deneme çekimi için audition’a girdim ve benden bir şarkı söylememi istediler. Normalde deneme çekimlerinde rahat bir insanım ama ekstra şarkı söylemek beni heyecanlandırıyor. Çekime annemle birlikte gitmiştik. Annem daha önce hiç sesimi duymamış olacak ki, çok şaşırmış ‘Senin sesin ne kadar güzelmiş, hiç bugüne kadar belli etmedin’ demişti. O zamanlar ne kadar romantikmişim. Seçtiğim şarkı ‘Biz Aşkı Meleklerden Çaldık’tı. Annem hep şan eğitimi almam konusunda baskı yaptı. Ama çok üstüne düşmedim.”







Fadik Sevin Atasoy: O rolü almamın 3 sebebi vardı

‘The 6th Degree’ filmindeki kadın karakteri canlandırmak için 600 kişi arasından seçildim. Filmin başrolü için egzotik görünümlü yabancı bir kadın oyuncu aradıklarını öğrenip showreel (görsel özgeçmiş) yolladım. Yönetmen Markus Redmond, bütün çekimleri izliyor fakat aradığını bulamıyor. En sonuncusunu da izlemeye karar veriyor, o da benim yolladığım. Yapımcıyı arayıp beni bulmasını söylüyor. Sonra beni deneme çekimine çağırdılar ve senaryoyu verdiler. Dolayısıyla karakterin ne olduğu hakkındaki bilgiye de kamera önünde sahip oldum. Çekim bittiğinde yönetmen ve prodüktör bana sarıldı ‘Seninle çalışmak istiyoruz’ dediler ve kendimi sette buldum. Bence o rolü almamın 3 sebebi vardı. Sabırla inanmak, sebat etmek ve vazgeçmemek.”









Ayça Erturan: Burnumun akmasını oyunuma ekledim

“Çok deneme çekimi deneyimim olmadı. En son ‘Evli ve Öfkeli’ dizisinde 40 derece ateşle oynamam gerekmişti. Burnum akıyordu ve oynamam gereken sahnede karakter sarhoştu. Ben de hastalığımı avantaja çevirip halsizliğimden faydalandım. Aynı zamanda duygusal bir sahneydi. Gözlerim dolduğunda burnumun akması ve mendilimin olmaması da oyunuma eklendi.”








Akasya Asıltürkmen: Bastım tokadı

“1 sene önce bir iş için yönetmenin de olduğu bir ortamda deneme çekimi yapılıyordu. O sıralar ‘Sağır Oda’ dizisinden de tanıdığımız Orhan Kılıç Türkiye’ye yeni gelmiş. Karşılıklı deneme çekimine girdik. Yönetmen biraz yüksek bir duygu istedi ama bunun tam olarak ne olduğunu söylemedi. Bana ‘Kapıdan gir ve aksiyon al’ dedi sanırım. O 30 saniyede aklıma hiçbir


şey gelmedi. Daldım içeri, dünya kibarı oyuncu arkadaşımın karşısında durdum ve bastım tokadı! Neyse ki çok centilmen bir insandı, asla ters bir tepki vermedi ama suratı allak bullak oldu. Çok utanmıştım. Orijinal bir şey yapacağım diye kalkıştığım işe bak. Eminim o artık hatırlamıyordur ama ben hâlâ yaptığımı unutamadım. O günden sonra da zorunlu olmadıkça rol icabı bir daha tokat atmadım.”



“Evde çekmem gereken bir audition sahnesi vardı ve dakikalarla yarışıyordum. Odaya kapandım ve kamerayı kurdum. 5 dakikalık bir monologdu. Daha tekstin ortalarına gelmeden kapıdan miyavlama sesi geldi, kedim ‘Beni içeri al’ diye yalvarıyordu. Bozmamaya çalışıyorum ama kapıyı tırmalıyor ve miyavlıyor. Diğer kedimi de alet etmiş kapıyı açmam için beni bekliyorlar. Tabii ki tüm dikkatim dağılıyor ve durdurup ikisini içeri alıyorum. İkinci denemede moralim hâlâ yerinde. Çekime başlıyorum. Kedilerimden biri kameraya doğru yaklaşıyor ilgilenmemeye çalışıyorum ama nafile. Kamerayı kokluyor, kameranın önüne geçiyor. Benim sahne yine iptal. Kedileri uzaklaştırıyorum ve kızıyorum onlara. Dışarı çıkarsam durmuyorlar, o yüzden içeride olmak zorundalar. Ve yine başlıyorum. Üçüncü denemede moralim biraz bozuk. Zamanım kalmadı ama kediler yerinde, sıkıntı yok gibi duruyor. Tekste ilerliyorum ve ezan okunmaya başlıyor. Sahne yine iptal. Sınandığımı düşünüyorum, stresten elim ayağım titriyor. Kedilerime kızdığım için üzülüyorum. Ezanın bitmesini beklerken Ipad’imi alıp senaryoya tekrar bakıyorum, elimden kayıp düşüyor, ekranı kırılıyor. Artık ağlamaktan helak oluyorum ve ‘Bu kadarı haksızlık’ diyorum. Ezan bitiyor, ağlak gözlerle başlıyorum yine. 5’inci denemem. Hiçbir aksilik yok gibi görünüyor. Gülerek o enerjik sahneyi çekmeye çalışıyorum. Ve bu kez başarıyorum. Hemen yolluyorum. En güzel tarafı da sonuç kısmı oluyor; rol benim.”



Oyuncu adaylarına öneriler...

Bekleme odasında yapılmaması gerekenler

■ Bekleyen oyuncuyu yargılama, içinden bile olsa.

■ Nazik ol, bu en önemli kural.

■ Verilen formu eksiksiz doldur.

■ Sadece role ve iç dünyana odaklan.

■ Yüksek sesle konuşma, kahkaha atma.

■ Uzun süre beklediysen de şikâyet etme. İsmin okunduğunda orada ol.

■ Cep telefonunu sessizde tut.

■ Özgüvenini koru.

■ Asla yalvarma.

■ Randevuna sadık ol, geç kalma.

■ Ego yok, sadece pozitif ego var.

■ Yüzün gülsün.

■ Net ol.

■ Nazik olmayı unutma.

■ Deneme çekimi odasında esneme ya da uykusuz olduğundan bahsetme.

■ Enerjini yüksek tut.

■ Sakızla deneme çekimi odasına girme.

■ Fazla parfüm sıkma.

Fotoğraf çekimi için

■ Fotoğrafınız doğal, samimi ve basit olmalı...

■ Fotoğraf çekiminde basit kıyafetler seçmek ve koyu renk giyinmek çok önemli.

■ Desenli giyinmeyin, az makyaj yapın, renkli göz farı sürmeyin, sallanan büyük takılar takmayın.

■ Erkek oyuncular iyi kesimli bir gömlek ya da yakası çok açık olmayan siyah bir tişört tercih edebilirler.

■ Kalbinizdeki ışığı gözlerinize yansıtın.

■ Eğlenin.

■ Zeki bakın.

■ Ellerinizi doğru kullanın.

■ Konusunda uzman fotoğrafçı ile çalışın.



Haber: Ekin Türkantos


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.