Tecrübeli İngiliz yönetmen Ken Loach’un yeni filmi “Özgürlük Dansı” (Jimmy’s Hall), 1930’lardaki Büyük Bunalım dönemini yansıtan, siyah beyaz belgesel karelerle başlıyor. İşsizlik nedeniyle ABD’den anavatanı İrlanda’ya dönen sosyalist Jimmy Gralton (Barry Ward), yörenin gençlerinin ve arkadaş çevresinin ısrarıyla yıllar önce kapattığı dans salonunu yeniden açıyor. Kilise başta olmak üzere yerel yöneticiler ve sağcı politikacılar salonun kapatılması için baskı uygulamaya başlıyorlar... Yaşanmış bir hikâyeden önce tiyatroya sonra da sinemaya uyarlanan “Özgürlük Dansı”, 78 yaşındaki Ken Loach’un İrlanda işçi sınıfına ve sosyalistlere selam gönderdiği duygusal bir film. Loach’un klasik sinema klişelerine ve romantizme en çok kapıldığı filmlerden biri olan “Özgürlük Dansı”, İrlanda Kurtuluş Ordusu’nun (IRA) emekçilerin mücadelesindeki pasif tavrını ve milliyetçilerle olan işbirliğini de eleştiriyor. Jimmy ve onun mücadelesi, Katolik Kilisesi başta olmak üzere herkes için bir tür vicdan sınavına dönüşüyor. Özellikle Jim Norton’ın canlandırdığı rahip Sheridan, anahtar bir karakter. Film, bir insan olarak Jimmy’nin psikolojik portresine, iç dünyasına yer vermektense daha çok bir kahramanlık güzellemesi yapmayı tercih ediyor. Beyazperdede gördüklerimizin gerçekten yaşanmış olması bu güzellemeyi seyirci için de anlamlı ve etkileyici kılıyor. Ama en iyi Ken Loach filmlerinden biri olmadığını da söylemek zorundayım.


Yazı: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.