Klarnetçi Hüseyin ve Firuzan 3 yıl sonra “Eyyvah Eyvah 3” ile geri dönüyorlar. Yeni filmde birisinin derdi iş, diğerinin aşk. Onları buluşturan ise Geyikli’deki bir festival... Başrollerini Ata Demirer ve Demet Akbağ’ın oynadığı film, serinin önceki filmlerini aratmıyor ve yine güldürüyor.


Türkiye’de geçtiğimiz yıl sinema salonlarında en çok seyirci toplayan 10 filmin yarısından çoğu yerli komedi yapımlarıydı. Sinemacılar belli ki artık seyircilerin en çok nelere güldüğünü kestirebiliyor ve projelerini o yönde geliştirebiliyorlar. Belki bu aşamada eleştirmenlere düşen öncelikli görevlerden biri, elitizm tuzağına düşmeden olup biteni anlamak. Beceriksiz, şaşkın, kaba, saf ve çocuksu erkek kahramanlar üzerinden ilerleyen çağdaş Türk komedi sinemasının Türkiye üzerine söylediklerini deşifre edebilmek. İkinci görevimiz ise Ata Demirer gibi daha kaliteli bir mizah için çaba gösterenleri cesaretlendirmek...


Türk komedi sineması son bir iki yılda daha çok “karşılıklı durup uzun uzun konuşmak” üzerine uzmanlaşan bir sinema. Ata Demirer bir senaryo yazarı olarak “Eyyvah Eyvah 3”te buna hareketi, hikâye kurgusuyla oluşan mizahı ve en önemlisi durum komedisini eklemeyi başarıyor. Baştaki pavyon baskını sahnesi ve sonrasında peş peşe gelen olaylar sayesinde film hem tempolu biçimde ilerliyor hem güldürüyor.





Günümüzde televizyon ve internetteki görsel kültür, özellikle de 3-5 dakikalık video seyretme alışkanlıkları komedide hikâyeyi, senaryoyu giderek geri plana itmiş durumda. Ata Demirer ise yeni kuşağın “peş peşe espri” beklentisini akıp giden düzgün bir hikâyeyle birleştirebiliyor. İlk 30 dakikada Hüseyin’in klarnetini kaybetmesi, seyyar çalgıcılık denemesi, belediye zabıtası olması, ailesiyle sorunları, oğluyla ilişkisi hiç uzatılmadan anlatılıyor. Aynı an tekniğiyle Firuzan’ın başından geçenleri de izliyoruz. Böylelikle Böylelikle yönetmen Hakan Algül’ün de katkısıyla yerli komedilerde nadiren gördüğümüz akıcı bir kurgu ortaya çıkıyor. Montaja adeta ritim veren oynak müzik çok kullanılmasına rağmen rahatsız edici değil. “Eyyvah Eyvah 3” BKM yapımı filmlerin bir tür gizli imzası olan geniş kadrosundan ve ekip oyunculuğundan da büyük destek alıyor.


Ama başarının sırrı sadece bunlar değil. “Eyyvah Eyvah” serisi ilk bakışta Trakyalı Hüseyin (Ata Demirer) ile şarkıcı Firuzan’ın (Demet Akbağ) çeşitli zor durumların üstesinden gelmeleri üzerine kuruludur. Derine indiğimizde ise başka şeyler çıkar. Öncelikle çok farklıdırlar. Yan yana geldiklerinde uyumsuz ve alakasız görünürler. Hüseyin, insanlara karşı tahammülsüz, duygusal, sinirli ve çocuksudur. Firuzan daha çok kendisiyle ilgilidir. Yıldızlık hevesi ve şımarıklıkları vardır. En önemli ortak noktaları ise kendileri olmaktan memnun olmalarıdır. Her ikisi de eski Yeşilçam filmlerindeki gibi halk kültürünü temsil ederler. Birlikte şarkı söylemeyi, eğlenmeyi, oynamayı bilirler. Kendilerinden utanmazlar, hayatta en çok sevgi, dayanışma ve dostluk ararlar. Hüseyin ve Firuzan bütün iddiasızlıkları ve insanilikleriyle herkesin imaj peşinde koştuğu bir çağda seyirciyi rahatlatırlar. Konserdeki asık suratlı politikacı gibi kendilerini kasmaz, küçümseyenleri umursamaz, kendileri olmaktan vazgeçmezler. “Eyyvah Eyvah” serisinin asıl başarısı bence bu ikiliden ve onların temsil ettiklerinden kaynaklanıyor. Özetle Türkiye onları seviyor.



Yazı: Mehmet Açar


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.