Hindistan’daki bir hayvanat bahçesinde büyüyen Pi Patel (Suraj Sharma), gemi kazası sonrası bir sandalda, bir sırtlan, ayağı kırık bir zebra, dişi bir orangutan ve Richard Parker adlı bir Bengal kaplanıyla başbaşa kalır. Henüz 16 yaşındadır... “Pi’nin Yaşamı”, “Robinson Crusoe” başta olmak üzere bütün “hayatta kalma” öykülerinde olduğu gibi öncelikle karakterin kendi içindeki gücü keşfetmesiyle ilgili.

Pi’nin “sandaldaki besin zinciri”nin alt basamaklarında yer almamak için verdiği mücadele kuşkusuz biraz da içindeki “yırtıcı hayvanı” keşfetmesiyle ilgili.Pi ve Richard Parker’ın ilişkisi, Robinson Crusoe ile Cuma arasındaki hükmetme ya da boyun eğdirme hikayesiyle pek kesişmiyor. “Pi’nin Yaşamı”nı anlamlı ve önemli kılan da zaten bu ilişkinin niteliği. Ama “büyük resmi” ve aralarındaki ilişkinin bir başka boyutunu görmek için finale kadar sabretmeniz gerekiyor. Egzotik adanın uyuyan bir Hint tanrısına benzemesi de dikkat edilmesi gereken bir nokta.

Huzur verici sıcak ve canlı renkler!

Gençlerin Pasifik’in esrarengiz ve “uygarlık ötesi” coğrafyasında büyüyüp olgunlaştığı Jules Verne romanlarını hatırlatan “Pi’nin Yaşamı”nın hoş tarafı, “hayatta kalma filmleri”nde (survival movies) zor bulunur bir “şurup şeker tadı”na sahip olması... Özellikle kaza sahnesinden önce, yetişkin Pi (Irfan Khan) yeni kitabı için esin perisi arayan yazara (Rafe Spall) yaşam hikayesini anlatırken, huzur verici, iç ısıtıcı bir çocuk romanının resimleri içinde dolaşıyoruz.

Ang Lee ve görüntü yönetmeni Claudio Miranda, film boyunca çok canlı, doğal ve sıcak renkler eşliğinde bize cam gibi berrak bir görsel dünya sunuyor. Bu netliği en çok havuz sahnesinde hissetmek mümkün. 3D formatı özellikle sandalda geçen dar ölçekli sahnelerde ekrana yakın olma duygusunu güçlendiriyor. Sandaldaki kaplanlı sahnelerin, dijital efekt teknolojisinin vardığı nokta konusunda insanı şaşırttığını belirtelim. Tecrübesiz oyuncu Suraj Sharma’nın da sorumluluğunun altından başarıyla kalktığı kesin. Bir gencin medeniyetin korunaklı bölgesinden çıkıp vahşi hayata adım atmasını ve orada doğanın özüyle karşılaşmasınıolgun bir sinemayla anlatan “Pi’nin Yaşamı” bence haftanın en iyilerinden biri.

Filmin notu: 7

Hazırlayan: Mehmet Açar