Yaşar Kemal’in “Kendi Çukurova’sını yazmayan hiçbir yazar büyük romancı olamaz” sözü edebiyatçıları ikiye böldü. Kimisi katıldı, kimisi her yazarın kendi dünyasını düşleyebileceğini savundu.


Yazar-Eleştirmen Semih Gümüş:

“Kendi Çukurova’sından yerelliği anlamıyor”

Yaşar Kemal kendi Çukurova’sından yerelliği anlamıyor, anlatmıyor; evrensel bir gerçeklikten söz ediyor. Yaşar Kemal’in Çukurova’sı ne kadar yerellikten uzak ve evrensel ise, Faulkner’inki de o kadar yerellikten uzak ve evrenseldir. İnsanın özündeki evrensel gerçekliği, cevheri anlatmak da yazarı büyük yazarlığa götürür. Yaşar Kemal’i doğru okumak için romanlarının insana dair evrensel özü anlattığını görmek gerekir. Böyle okunduğunda da bütün büyük yazarların Çukurova’sı tek bir odak noktasında buluşur.


Sabit Fikir Dergisi Yayın Yönetmeni Elif Bereketli:

“Bir toprak parçasından söz etmediği aşikâr.”

Yaşar Kemal’in “kendi Çukurova’sını yazmak” sözüyle, bir toprak parçası olarak Çukurova’dan söz etmediği aşikâr. O halde, bir sanatçının, romancının memleketi, benliğini kazandığı topraklar onun için ne demektir, buna bakmak gerekir. Siz ağzınızı açıp iki kelam ettiğinizde, ağladığınızda veya güldüğünüzde, aslında biraz da sizin memleketiniz; sizin Çukurova’nız konuşur sizin yerinize. O halde, bir edebiyatçı nasıl kendi Çukurova’sının peşini bıraksın ki!


Romancı Adalet Ağaoğlu:

“Kendi memleketini yazması koşul değildir.”

GENELLİKLE yazarlar kendi kültürlerini, doğup büyüdüğü çevreleri ve insanları yazıyorlar. İnsanın kendi kültürünü anlatması kolay olandır. Çünkü ayrıntılarını ve duyarlılıklarını bilir. Belki de kendi memleketini anlatması kaçınılmazdır. Coğrafya değiştirenler uzun süre yaşadıkları yerleri yazıyor mesela Arthur Miller, Albert Camus gibi. Benim için önemli olan yazmak istediği şey için mekân seçendir. Hemingway gibi. Büyük bir yazar olabilmek için yazarın kendi memleketini yazması ise koşul değildir.


Romancı-Eleştirmen-Çevirmen Tahsin Yücel:

“Düşsel ve imgelemsel bir dünya da yaratabilir.”

Romancılar genellikle kendi çevrelerini ve ortamlarını anlatırlar. İlla ki de buna gerek yok. Örneğin Kafka başka bir dünya yaratmıştır ve bu örnekler çoğaltılabilir de. Yazar üzerinde doğduğu, yaşadığı yeri anlatır ve yapıtlarında da bunun etkisini görmek doğaldır. Büyük romancı olmak için yaşadığı dünyayı anlatması, onu ele alması gerekmez. Bir yazar için kendi dünyasını kurması önemlidir. Yazar düşsel ve imgelemsel bir dünya da yaratabilir.


Haber: Cihan Güneş

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.