Yeni yıl ve Işığın Savaşçısı

Işığın Savaşçısı şükran duymayı asla unutmaz. Savaşçı yeni yılın, her sabah günün ilk ışıklarıyla başladığına ve meleklerin geçen 365 gün boyunca ona yardım ettiğine inanır; ilahi güçler her şeyi yerli yerine oturtmuş, onun, elinden gelenin en iyisini yapmasını sağlamışlardır. Ve yanında saf tutan arkadaşları ona yardım etmişlerdir. Savaşçının başkalarından çok daha fazlasını başardığını fark eden yabancılar “ne kadar da şanslı” derler. Oysa şans kelimesinin onun için karşılığı ‘lütuf’tur. Bu yüzden eski yıl sona erdiğinde diz çöker ve kendini sarıp sarmalayan ‘koruyucu pelerin’ için şükranlarını sunar. Minneti yalnızca manevi dünyaya yönelik değildir; savaş alanında onunla birlikte savaşan dostlarını da asla unutmaz. Savaşçıya, kendisine yapılan yardımı hatırlatmak gerekmez; bunu ilk hatırlayan odur, elde ettiği bütün ödülleri ve gelecekle ilgili kararlarını de dostlarıyla paylaşır.


Beklemeyi öğrenmek

Işığın Savaşçısı, I Ching’in temel öğretisine uyar: “Sebat etmelidir.” Ancak savaşçı, sebatın, ısrardan farklı olduğunu bilir. Çatışmaların gereğinden çok uzadığı, savaşçının gücünü ve heyecanını tükettiği zamanlar vardır. Böyle durumlarda savaşçı şöyle düşünür: “Savaş uzarsa, galip gelenler de sonunda mahvolur.” İşte bu yüzden savaşçı, kuvvetlerini savaş alanından geri çeker ve kendine soluk alma fırsatı tanır. Arzusu sürmektedir, ama saldırı için en uygun zamanı kollaması gerektiğini bilir. Bir savaşçı her zaman savaş alanına geri döner. Ama bunu asla inattan yapmaz - dönüş nedeni havanın değiştiğini fark etmiş olmasıdır.


Kendi gücünün farkında olmak

Işığın Savaşçısı kendi kusurlarını bilir. Ama erdemlerini de bilir. Arkadaşlarından bazıları, “Başka insanların eline bize olduğundan daha çok fırsat geçiyor” diyerek durmadan yakınırlar. Belki de haklıdırlar, ama bir savaşçı bu yüzden tutulup kalmaz; erdemlerinden olabildiğince yararlanmaya bakar. Ceylanın gücünü, sağlam bacaklarından aldığını bilir. Martının gücü, balığı sektirmeden avlamasında yatar. Savaşçı, kaplanın sırtlandan korkmamasının nedeninin kendi gücünün farkında olmasından kaynaklandığını bilir. Savaşçı, şu üç şeye gerçekten güvenebileceğini bilmek ister: İnanç, umut ve sevgi. Bu üç şeye sahipse, ilerlemekten korkmaz. Sahip değilse, kendine tam anlamıyla güvenebileceğine emin olana kadar çalışır.


Hedefi öğrenmek

Önemli bir savaşa girmeden önce ışığın savaşçısı kendine şu soruyu sorar: “Yeteneklerimi ne kadar geliştirdim?” Giriştiği her çatışmadan bir şey öğrenmiş olduğunu bilir. Ama bu derslerin pek çoğu gereksiz yere acı çekmesine neden olmuştur. Bir yalan uğruna savaşarak boşa zaman harcadığı çok olmuştur. Ama zafer kazananlar, aynı hatayı iki kez işlemezler. Savaşçı savaşı reddedemez; ama önemli duyguları kendi sevgisinin seviyesine ulaşmayacak ödüller için riske atmaması gerektiğini bilir. İşte bu nedenle savaşçı gerçekten değen bir şey için kendini tehlikeye atar.


(Çev.: Mine Akverdi Denktaş)

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.