-Buyurun beyefendi...


-Neden bekliyoruz?


-Kar yağıyor, uçağa de-icing uygulanması gerekiyor. Sıra bekliyoruz.


-İyi de kar yağıyor diye beklemek zorunda mıyız yani? Bu kadar para verdik, koskoca uçak. Bir kar yağıyor diye de bu kadar olmaz ki! Otobüs gidiyor,uçak gidemiyor hayret bir şey. Bu işlemi yolcu binmeden yapın canım.


-Beyefendi de-icing işlemi karlı ve soğuk havalarda bir nevi uçağa zincir takmak gibi. Uçağın kanat, kuyruk gibi hareketli aksamlarının donmaması için kalkıştan önce yapılması gerekiyor.


-Tabii tabii her gecikmenin bir bahanesi vardır.


Uçakta bu tartışmaya kulak kabarttım. Ama öncesinde, salondaki tartışma daha ilginçti.


-Kardeşim neyi bekliyoruz? Diğer uçaklar vızır vızır inip kalkıyor.


-Beyefendi karşı meydan müsait değil.


-Bırakın bu bahaneleri kardeşim. 10 saat oldu.


Siz de haklısınız, yolcu az, ondan böyle oluyor.



Evdeki hava ise daha farklıydı. Eşim; “Bu havada gitmeye kararlı mısın? Tabii sen bir yolunu bulur uçarsın?” Bense, dışarıda yağmurla karışık yağan karı pencereden keyifle izliyor, diğer yandan da akşam 6 civarında Atatürk Havalimanı’nda olmak üzere hazırlık yapıyorum. Türk Hava Yolları’nın (THY) 19.45 uçağıyla Viyana’ya Star Alliance toplantısına uçacağım. Ancak havanın durumu ortada olduğu için bir kulağım haberlerde ve evden çıkmadan gerekli kontrolleri yapıyorum. Yurtiçi ve yurtdışı seferler arasında iptal edilen, ertelenen epeyce uçuşun olması kuşkularımı artırıyor. İçimdeki ses “Uçamayacaksın” diyor. Haklı çıkıyor. Saat 17.30’da uçuşumun bir gün sonraya sabah 05.15’e ertelendiğini öğreniyorum.





İstanbul ve karşı meydan Viyana’nın durumuna internetten bakıyorum. Fena görünmüyor. Bu arada oğlum Arif Kaan da Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun Twitter hesabına girip ertesi gün okulların tatil olup olmayacağını öğrenmeye çalışıyor. Dışarıda kar yağmaya devam ettiği için de “Bu manzarayı Vali görmüyor mu” diye şikâyet ediyor. Bence de haklı. Kar yolları kapadığı, şartları zorlaştırdığı için değil, güzelliğiyle geldiği için bir gün kar tatili olmalı. Hatta bunu “Kar 25 cm’ye ulaştığı an okullar tatil olur” gibi bir kurala bağlamak gerekir. Neyse konumuz bu değil. Kar yağınca veya ağır kış şartlarında havayoluyla seyahat ederken nelere dikkat edilmesi gerekir, tecrübelerim ışığında bir yol haritası çıkardım.




KIŞIN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

1- Hava şatları sebebiyle uçuşunuzun iptal edilmesi veya gecikmesi durumunda sinirlenmeyin, negatif enerji yaymayın. Havayolu çalışanlarıyla kesinlikle tartışmaya girmeyin. Hiçbir havayolu yetkilisi, hatta çalışanı uçuşlarının iptal edilmesini istemez. Şirketlerin böyle durumlarda yaşadığı sıkıntılar, yolcuların yaşadıklarıyla kıyas dahi kabul etmez. Ayrıca böyle durumlarda uçuşlar birleştirilir, alternatif çözümler aranır, başka şirketlerle işbirliğine gidilir. Bu durumda en şanslı yolcular, çalışanlarla en iyi ilişki kuranlar, bir de en fazla problem çıkaranlar oluyor. Bir kenara not edin. Ve fazla mülayim olayım da demeyin.




2- Ayrıca haklarınızı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün web sitesindeki, SHY-Yolcu Yönetmenliği’nden öğrenin ve kibarca havayolu yetkililerine hatırlatın. Hakkını bilen yolcu, sınırını da bilir, havayoluyla tartışmak yerine problemini çözerken zaman kazanmış olur.




3- Hava muhalefeti varken yolculuğa çıkacaksanız, sabah saatlerini tercih edin. Böylece problem yaşadığınız an çözüm bulma imkânı ve zamanı daha fazla olacaktır. Şayet evinize ulaşmak için yola çıkmışsanız, tercih şansınız biraz daha azalmış demektir. Bu durumda özellikle üzerinizdeki kıyafetlere dikkat edin. Başta ayakkabılar olmak üzere rahat giyecekleri tercih edin.




4- Bağlantılı uçuş yapacaksanız aktarma meydanıyla birlikte uçuşunuzun sonlanacağı havalimanına gideceğiniz zamanın hava şartlarını da mutlaka kontrol edin. Çünkü yolculuğun başladığı meydanda havanın iyi olması bir şeyi değiştirmiyor. Karşı meydanın trafiği kapalı olursa, başka meydanlara inmek ve daha fazla sıkıntı yaşamak durumunda kalabilirsiniz.




5- Karlı, buzlu havaların seyahatinize ne katacağı belli olmadığından, bagaja vereceğiniz çantaya da uzun süre kavuşamama riski olduğundan, kabin içine alabileceğiniz bir çata, içine de sizi üşümekten koruyacak kazak, mont, hatta küçük bir battaniye gibi eşyalar koyun. Kullanmanız gereken ilaçlar ve şişme boyun destek yastığını da ihmal etmeyin. Bir de zamanı iyi geçirmek için kitap, dergiyle birlikte lap top, tablet gibi elektronik eşyaları unutmamanız gerekiyor. Ancak enerji sorununu da dikkate alarak şarj kiti de şart. Ve en önemli husus soğukla aranız iyi değilse cam kenarı ve acil çıkış kapılarına yakın oturmayın.





Yakın ve güzel Salzburg

Bu hafta Airport ekibi Avusturya’daydı. Viyana’ya gelmeden önce ekibimizden Melih Oğhan’ı THY’nin Avusturya’daki ikinci uçuş noktası, Mozart’ın doğduğu şehir Salzburg’a gönderdim. Kışın tadının en güzel çıkarıldığı bu masalsı şehri yakında, Habertürk TV’de ekrana getireceğiz. THY Salzburg Müdürü Murat Baydar ve Pazarlama Şefi Orhan Doğan’ın verdiği bilgilere göre, THY’nin Mayıs 2013’te uçuşlara başladığı bu hatta kısa sürede başarıya ulaşılmış. Salzburg’a haftada 4 olan sefer sayısı, talepten dolayı kasımda 5’e çıkmış. Yakında günlük uçuşlara başlanması planlanıyor.





Widen your world THY!

Dünyanı bir seyahat organizasyon şirketiyle genişlet, THY! Bu kadar geniş uçuş ağının çok daha verimli kullanılması, katma değer oluşturması, doluluk oranlarının artırılması için bence milli havayolunun profesyonel bir adım daha atması gerekiyor. Nasıl bir adım mı? Marka elçileri Kobe Bryant ve Lionel Messi’nin başrolünü paylaştığı yeni filmiyle, uçtuğu birçok egzotik noktaya dikkat çekiyor, “Ziyaret edin, uçun, keşfedin ve dünyanızı genişletin” diyor. Madem bu çağrıyı yapıyor, o halde yolcularının işini kolaylaştıracak, daha teşvik edici olacak bir seyahat organizasyonunu hizmete sokmalı. Seyahat acentesinden bahsetmiyorum, onu da içine alan bir üstyapıdan söz ediyorum. Mesela belli aylarda Maldivler, Türkiye’de seçilecek yerler veya Cape Town gibi uçuş noktalarını, o bölgenin ilgili kuruluşlarıyla görüşerek, öne çıkaracak organizasyonlar, tanıtımlar, paket ürünler geliştirilmeli. Bunun için de bağımsız bir ekip ve şirket lazım. THY’nin ulaştığı noktada, uçak koltuğu yapmak, kabin içi ekipmanlar üretmek, eğitim vermek gibi yan şirketleri yeterli değil. Bence seyahat organizasyon işi de en az bunlar kadar önemli. Belli mi olur, bu şirket ileride gezegenler arası seyahatleri bile organize edebilir!



Güntay Şimşek

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.