Çocuk sahibi olmak, eğitmek, yetiştirmek, her ebeveynin yaşama bakışının eseridir. Çocukları donanımlamak yani ihtiyaç duydukları bilgiyle donatmak isteriz. Onları yönlendiririz. Geçtiğimiz günlerde tanıştığım bir anne, beni kendine hayran bıraktı. Kendisine çok gıpta ettim, olumlu anlamda... Böyle bir yaklaşımla bir çocuk yetiştirmek için yola çıktığından kendisini tebrik ettim.


Konu; 3,5 yaşındaki Ali'nin haftada 1 gün seramik dersi alması. Akranları evde oyun hamuruyla oynarken Ali; genç girişimci, seramik sanatçısı Rabia Özdemir Tokat'ın Kadıköy'deki seramik atölyesi Art Sequoia'da seramik hamuruyla oynuyor.


Hiç bu kadar küçük bir seramik kursiyeri görmemiştim, Rabia Hanım da onayladı; 5, 8, 10 yaşında kursiyelerleri varmış ama bu kadar küçük ilk kez oluyormuş. Öncelikli amaçları Ali'nin el becerisini geliştirmekmiş. Rabia Hanım, "3 boyutlu kavramını yerleştirmeye çalışıyoruz" diyor. Hayal gücü ile gerçekliği birleştirdiklerini, aslında birlikte oyun oynadıklarını, örneğin maymun ve balina yaparken, bu hayvanların neler yaptıkları ve ne yedikleri üzerine sohbet ederek, hamurdan bu hayvan figürlerini ortaya çıkardıklarını anlatıyor. "Çamuru, ona hayal gücünü ortaya koyabileceği bir araç olarak kullanıyoruz" diye anlatırken, Ali'nin annesi Şehriban Çam çıkageldi.


Şehriban Hanım, gıda mühendisiymiş, bir kafeterya işletiyor ve danışmanlık yapıyormuş. Fırsat bu fırsat, hemen sordum:


'Oynayacak bir alan yaratıyoruz'

Size ve çocuğunuza çok gıpta ettim. Haftada bir gün buraya gelip, seramik hamuruyla oynuyor. Ali evde neler yapıyor?

Ben evde resim yapıyorum. Ali de resim yapmayı seviyor. Geçen sene Ali yıl boyunca bir arkadaşımın evinde resim kursuna gitti. 2.5 yaşında, resim dersi aldı yani... Amacımız, düzgün şeyler yapması değildi. Renkleri, renklerin karışımını kavraması ve eğlenmesiydi. Aslında oyun veriyoruz ona, oynayacak bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Resim bir alan, müzik bir alan, yani amaç değil. Sanatçı olması gibi bir şey de olamaz, zaten belli bir yaştan sonra o eğitimi alır.


Bu seramik objeleri görüyor ve merak ediyordu. Bir şeyi merak ettiğinde; bak fabrika bandında böyle oluyor, cam böyle şişiyor diye gösteriyorum. Ama bunları, bu seramik objeleri, artık bizim, yani insanların yapabildiğini biliyor. Mesela bozulmuş bütün aletleri topluyoruz dükkanda, sonra sağdan soldan çocuklara haber salıyoruz, yanında tornavida kullanmayı bilen büyükleriyle gelsin diye, ortaya çarşaf serip, bütün makineleri koyuyoruz, açıp içini bakıyoruz, ne var içinde, diye. Bu makineler makine ama onu çocukların gözünde onlar, muhteşem şeyler, ama değil, çocuk telefonu açıyor içinde kimse yok. Şaşırıyorsun yani...



3 boyut kavramı

Peki Ali'nin seramiğe ilgisini nasıl keffettiniz?

Öğretmeni söyledi; üç boyutlu şeyler yapmaktan ve boyamaktan çok keyif alıyor, dedi. Küçük tabaklar yapıyor, onu boyuyordu. Ayrıca okula giderken, bu atölyenin önünden geçerken vitrindekilerle ilgili çok şey soruyordu. Derken buradan geçerken, Rabia Hanım'a bir, iki, üç söyledim,en sonunda kabul ettiler. Seramik hamuru başlarda ona sert geldi, benim evde yaptığım daha yumuşaktı ama buna da alıştı.


Oyun hamuruyla oynamıyor, seramik hamruyla oynuyor yani...

Evet, çünkü seramik hamurunun bir sonucu var. Oyun hamurunu dışarda bırakınca kuruyor, parçalanıyor. Seramiğin ise sonucunu görüyor, hepsini diziyor evde. Oyuncakları çiftlik yapıyor. Mesela bizim evde oyuncak yok, çok az oyuncak var.




Ali'nin annesi Şehriban Çam ve Hayriye Mengüç


'İnsanlarla oyna'

Neden?

Çünkü biz, Ali'ye insanlarla oyna diyoruz, oyuncaklarla değil. Ne kadar oynayabilir ki, oyuncaklarla?. Tamam Lego ve puzzle'larla oynuyor, ama onlarla da ne kadar oynayabilir ki... Aslında biz ona diyoruz ki; insanlar, birbirleriyle oynamaktan keyif alır.


Ama insan deyince, belki hep sizinle oynamak istemiyor mu o zaman da?..

Öyle değil, ortamda biri varken mesela parka gittiğinde kaydırakla oynayacağına çocukla oyna diyoruz. Bizimle oynamak isteyince, biz şimdi kendi işimizi yapıcaz, tamam mı, kabul ediyor, kurallara uyuyor ama tabii ki deniyor ele geçirmeyi... En çok da beni ele geçirmeyi deniyor.


Seramikte ona dair hayalleriniz var mı?

Hayır yok, ona kendi karar verecek... Kendi ne istiyorsa o olacak. Yeter ki daha çok şey anlaşın. Çünkü insan, anladığı kadar yaşıyor. Anlatabildiğim kadar çok şey anlatıyorum ki daha güzel bir yol çizsin.


Haber: Hayriye Mengüç

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.