Henüz 28 yaşında genç girişimci Melis Güçtaş, ikinci el kıyafet, ayakkabı ve aksesuvarları satmak isteyenleri buluşturan ‘Türkiye’nin en büyük gardırobu’ olarak bilinen Modacruz’un kurucusu...

Liseden sonra bursla Amerika’ya gidip endüstriyel tasarım alanında eğitim aldıktan sonra bir süre orada çalışıyor Güçtaş. Para kazanmaya başladıktan sonra pek çok kadının yaptığı gibi çılgınca alışveriş yapıyor. İstanbul’a döndüğünde giymediği kıyafetleri elden çıkarmak istiyor ve bunun için bir platform arıyor. Bulamayınca da kolları sıvıyor. ModaCruz, 3 yıl önce böyle doğuyor. 309 ürünle başlayan site, şu an 3 milyon ürüne ev sahipliği yapıyor.

Site amacına ulaşıyor, büyüyor, çok fazla insana ulaşıyor ve markalaşıyor. Kadınlardan güç alan platform, 1-8 Mart tarihlerinde kadının toplumdaki dönüştürücü gücüne dikkat çekmek için pembe düşünüp, pembe konuşup, pembe giyip, pembe hareket edecek. Ve hepimizi de bu konuda destek vermeye çağırıyorlar. Gerisini Melis Güçtaş’tan dinleyelim.

Pembe seferberlik ile kadınlara 1-8 Mart tarihleri arasında pembe giymeleri, pembe bakmaları, pembe düşünmeleri ve pembe konuşmalarıyla ilgili çağrı yapıyorsunuz. Projenin içeriği tam olarak nedir?

ModaCruz, 3 yıl önce kadınların hayatlarında ikinci el modayla dönüşüm yaratmak için yola çıktı. Bugün bu dönüşüm sayesinde geçimini sağlayan ya da sattığı kıyafetlerle hayallerini gerçekleştiren yüzbinlerce kadın var. Kadınların yaşamına dokunma konusundaki hevesimiz hiç değişmedi. n Nasıl? Bir çantaya baktığımızda dünyayı sırtlamış bir kadın, bir kemere baktığımızda hayata sımsıkı tutunan, bir spor ayakkabıya baktığımızda her ihtiyaca koşan kadınlar gördük. Bir mücevhere baktığımızda ise kadındaki cevheri... Kadına, onun gücüne, zorluklar karşısında hayata tutunuşuna ve toplumda dönüşüm yaratabilme yetisine hep inandık. Bu nedenle Dünya Kadınlar Günü’nde kadının toplumdaki dönüştürücü gücüne dikkat çekmek adına ‘Hayata Pembe Bak’ seferberliği başlattık. Hayat toz pembe değil, biliyoruz. Ancak hayatı değerli kılıp daha iyi bir gelecek inşa etmek için endişeleri rafa kaldırmaya ihtiyacımız var.

Niye pembe?

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyayı saran karamsarlığı yok etmek için pembe hayatımıza girmişti. Geçen ay 168 ülkede milyonlarca kadın, dünyanın geleceği konusundaki endişelerini ve güçlerini göstermek için Londra’dan Paris’e, Oslo’dan Los Angeles’a akın akın yürüdü. Endişelenecek pek çok şeyin olduğu zamanda yaşasak da, paylaşmaya, üretmeye, umut etmeye ve olumlu düşünüp bu enerjiyle hareket etmeye ihtiyacımız var.

Katılımcılar projeye nasıl destek sağlayacak?

Bu nedenle kadının toplumdaki dönüştürücü gücüne dikkat çekmek isteyen herkes, ister pembe bir bere takıp, ister pembe bir tişört giyip, ister pembe bir gözlüğün ardından seslerini, hayallerini, yarınlarla ilgili umutlarını #hayatapembebak hashtag’iyle birlikte video ve mesajlarla duyurabilir. Çünkü, ben olarak ne kadar güçlü olsak da biz olduğumuzda doğacak gücün çok daha anlamlı sonuçlar doğuracağını biliyoruz.

Ekin Türkantos