Gerçek kadının 9 kuralı

İşte size hayatınızı ve kendinize karşı olan bakış açınızı değiştirebilecek 9 kural:

Gerçek kadın mutluluğun peşinde koşmaz

Mutluluk takibi, en popüler ve en saçma spordur. Hepimiz koşarız: Daha iyi bir gelecek, daha iyi bir yarın, daha iyi bir sene için. Gerçek kadın, bu tür bir ‘spor’u önemsemez. Bulunduğu anın içerisinde yaşar.

İçerisinde bulunduğu an onun için en önemli ve en ilginç şeydir

Elbette gelecek için planları vardır; ama yarını beklemez, bugünde yaşar. ‘Kilo verdiğimde…’ ya da ‘Mükemmel erkekle tanıştığımda…’ ların hayatını heba edebilecek sebepler olmadığını bilir.

Gerçek bir kadın olmak ayrıcalıktır ve o, bunu bilir

Bir kadın olarak doğmuş olduğu gerçeğine hayran ve şükrandır. Kadın olmak, yalnızca bir kadın gibi davranmak değildir. Bunu bilir ve hisseder. Onun için kadın olmak, bir çile değil, hediyedir. Feminenliğini her alanda besler: duygularında, düşüncelerinde, vücudunda, giyiminde, davranışlarında…

Kendi temposunda yaşar

Hayatın temposu çok yavaş olduğunda, keyif almayız. Çok hızlandığında ise keyif alacak vakit bulamayız. Herkes hayatı kendine has bir tempoda yaşar. Gerçek kadın, bunu hisseder ve bununla uyum içerisindedir. Hayatındaki olayları ihtiyaç duyduğu şekilde yönetir ve şartların temposunu kendi belirler. Gerçek kadın, tüm dileklerinin gerçekleşeceği ve hayata karşı olan iştahını kaybetmeyeceği şekilde yaşar. Hareketlerindeki en önemli şey, davranışlarının anlamını ve sebebini anlamaktır.

Kendinin 1 numarasıdır

Bu, bencil, duyarsız, ilgisiz ya da alaycı olduğu anlamına gelmez. Sadece başkalarının hayatlarına müdahale etmeye dair yoğun arzuların arkasında, kişinin kendi hayatını yaşamaktan korkmasının yattığını bilir. Gerçek kadın, kendi hayatına karşı ilgilidir. Kişisel alanının değerli olduğunu asla unutmaz. Ve her şeye rağmen, başkalarını destekleme, onlara yardımcı olma ve empati kurma becerisine sahiptir.

Başkalarına gösterecek bir ‘yapılacaklar listesi’ yoktur

Her kız, çocukluğunda bir ‘yapılacaklar listesi’ alır; ebeveynlerinden, öğretmenlerinden, komşularından, akrabalarından, arkadaşlarından. Ve kadınlar, hayatlarını bu listedeki maddelerin üzerini çizmeye harcarlar. Gerçek kadının buna ihtiyacı yoktur; çünkü kutuları başkalarının işaretlemesine izin verir: Evli ya da bekâr, başarılı ya da başarısız… Gerçek kadının kendi hedefleri vardır; bunları yaratır ve gerçekleştirir. Hedefleri toplumun standartları ile uyuşmadığında ise…eh, bu onun problemi değildir. İnsanların onu istedikleri şekilde değerlendirmelerine izin verir. Herkes tarafından sevilmenin imkânsız olduğunu bilir.

‘İyi kız’ olmaktan vazgeçmiştir

‘İyi kız’, kız çocuğudur. Tek bir görevi vardır: Kendi arzuları tamamen tersini söylese de onay alabilecek kadar iyi olmak. ‘İyi kız’, yapmalıyım ya da yapmamalıyım prensiplerine göre yaşar. Kendine ne istediğini nadiren sorar. Gerçek kadın, içindeki ‘iyi kız’ı, onay ve övgü arayışı ile birlikte geçmişte bırakmıştır. Başkalarının hakkındaki fikirlerini göz ardı etmez; yalnızca insanlara herhangi bir şey kanıtlamak zorunda olmadığını bilir – özellikle de kendi arzularına ters bir şeyleri.

Yalnızlık onun için bir hediyedir

Gerçek kadın, yalnız kaldığı anları sever ve takdir eder. Kendi kendine kalmamak için hayatına rastgele insanlar sokmaya çalışmaz. Kişinin kendisiyle vakit geçirmesi iyidir. İyileşmek ve hayatı sakin ve anlamlı bir şeyler doldurmak için kullanılabilecek en iyi andır.

Yaşını sever

Gerçek kadın, yaşından faydalanır. 20lerinde ya da 60larında bir şeyler yapmanın çok erken ya da çok geç olduğunu düşünmez. Bu, korkularını ya da gizli tabularını saklamak adına yaşlarını kullanan insanlar için bir bahanedir. Gerçek kadın, her yaşta her şeyi yapabilir. Bu yüzden yapmaya vakit bulamadığı şeyler konusunda pişmanlıklar yaşamaz. Çünkü onları hala yapabilir! Kendine iyi bakmaması ya da iyi görünmeye çalışmaması gibi bir durum söz konusu değildir. Yalnızca görünümünde ve davranışlarında 20 yaş gençmiş gibi yapmaz. Her yaşın kendi güzelliği, seksiliği ve çekiciliği olduğunu bilir.