Müneccim, gökyüzündeki cisimlerin hareketlerini izleyip hesaplayabilen, ölçebilen ve yorumlayan kişiydi.


Müneccimler fal bakan, gelecekten haber veren kişiler değildi. Sözleri, geleceğe dair kesin olmayan tahminler olarak değerlendirilirdi.


Müneccimlik, bazı meziyetler gerektirirdi. Bir müneccim gökyüzü takvimini çıkarabilmeli, yıldız ve gezegenleri tanımalı ve hareketlerini hesaplayabilmeliydi. Bütün aşamaları gerektiği gibi yerine getirebilen kişi müneccimbaşı olurdu.





Osmanlı Sarayı’nda müneccimbaşı her yıl 21 Mart’ta takvim çıkarırdı. Bu takvimin ilk bölümünde yıldız hesapları, ikinci bölümünde ise müneccimbaşının tahminleri bulunurdu.


Müneccimbaşı savaş, deprem gibi olaylara dair tahminlerde bulunur ve doğum, nikah-düğün gibi konulara dair uğurlu gün ve saat bildirirlerdi.


Osmanlı Sarayı’nın en meşhur müneccimi Hüseyin Efendi’dir. Dördüncü Murad’ın ve Sultan İbrahim’in öleceğini tahmin edince şöhreti artmıştır. Ancak Dördüncü Mehmed’in öleceğini söylemesi sonunu hazırladı. Sekiz yaşındaki padişah Müneccimbaşı Hüseyin Efendi’yi sürgün etti. İstanbul’u terk etmeyen Hüseyin Efendi affedilmeyi bekledi. Ancak bu bekleme esnasında kendi yıldız haritasına bakarak sıkıntıya düşeceği tarihleri gördü ve kaçmaya karar verdi. Ne var ki hakkında idam kararı çıkan Hüseyin Efendi, peşinden gelen saray görevlilerinden kaçamadı.



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.