Mailler, farkında olmasak da özlerinde hayatlarımızın aleni anlatılarıdır; her tür bilgiyi, ayrım yapmaksızın erişilebilir hale getirirler – konuştuğumuz insanlar, okuduğumuz kitaplar, politik değerlerimiz. Bu bilgiler, güçlüdür. Üzerlerindeki kontrolümüzü kaybettiğimizde kendimize ve sevdiklerimize büyük zararlar verebiliriz.




Kimileri, şifrelemenin ‘kötü adamlar’ için bir araç olduğuna, teröristlerin bir sonraki planlarını oluşturmalarına kolaylık sağladığına inanıyor. Ancak şifrelemeyi yasaklamak, terörist saldırıları ya da dini aşırılıkları durdurmayacak. Aksine bu tür bir yasağın yapacağı şey, demokratik hareketleri bastırmak, sanal güvenlikte delik açmak ve açık topluma zarar vermek olacaktır.




İşte, şifrelemeye dikkat etmemiz için 3 sebep daha:




1. Gelişen teknoloji, şifrelemeyi erişilebilir hale getirdi




Şifreleme konsepti gayet açıktır. Basitçe anlatmak gerekirse, kullanıcı verilerini kodlamak için matematiksel algoritmalar kullanarak veriyi yalnızca istenilen alıcının okuyabilmesini sağlar.




Kulağa basit geliyor; ancak matematik ve diğer ekstra adımlar oldukça karmaşık bir hale gelir ve kriptocu olmayan gözlerin anında bulanmalarına sebep olur.




Ancak yine de herkes özel maillerinin özel olarak kalmalarını ister. Sanal mahremiyetin kaybının tehlikesi herkes tarafından anlaşılabilir; ancak şifreleme bu kadar basit değildir. Dolayısıyla bir mahremiyet aracı, herkesin anlayabileceği şekilde olmalıdır.

Son teknolojik gelişmeler, ProtonMail gibi bir hizmetin yapılabilmesine olanak tanıdı –kullanıcı kriptografiyi görmeden, mailleri şifreleyen bir hizmet.




Evet, email, mahremiyet sorununun yalnızca bir bölümü; ancak üçüncü bir partinin erişimine açık olmayan anahtarlar ile işleyen, kullanımı kolay mail şifrelemesi, sanal hayatlarımızın her alanını şifrelemeye yönelik ilk adımdır.




2. Maillerin transparan olması, diğer birçok şeyin de transparan olması demektir.




Bir şekilde %100 transparanlık sağlanabilseydi, terör ve siber saldırı korkusunun olmadığı bir dünyada yaşıyor olurduk. Ancak tüm kişisel detaylarımızın alenen açıkta olduğu bir dünyada yaşayabilir miyiz?




Gerçek şu ki biraz mahremiyete ihtiyacımız var ve mahremiyetin temelinde şifreleme yatıyor. Sanal güvenlik söz konusu olduğunda – mailler, banka işlemleri, tıbbi kayıtlar – verilerimizin yanlış ellere düşmelerini engellemek adına şifrelemeye ihtiyacımız var.




3. Şimdilik saklayacak bir şeyimiz yoktur – ancak ileride olabilir

Saklayacak bir şeyimiz olmadığında, maillerimizin okunma olasılıklarını, buna izin veren ‘gizli kapıları’ neden umursayalım?




Mahremiyet, azınlıkları güçlendirir ve korur. Hükümet müdahalesi olmadan iletişim kurabilme, organize olabilme ve tartışabilme fırsatları, karşıt görüşlerin seslerini duyurma araçlarıdır. Mahremiyet hakları olmadan, yalnızca çoğunluğun değil, tüm vatandaşlarının sorumluluğunu alabilen demokratik bir devlet var olamaz.




Bir gün siz de kendinizi azınlık içerisinde bulabilirsiniz.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.