GOOD Dergisi haritayı önüne koymuş, dünyanın en iyi şehirlerinin listesini çıkarmış. İyi olmak için ille mükemmel bir ulaşım sistemi ya da ucuz hayat gerekmiyor, ruhu iyi olsun yeter. Belki de İstanbul’u çok hor görmemek lazım!


Amerikan dergisi GOOD, adı gibi iyi şeylere odaklanıyor. Son sayı için “İyi Şehirler Listesi”ne kafa patlatmışlar. Bir şehrin iyi olup olmadığını ölçen bir alet olmadığı için ekip yola 8 soruyla çıkıyor: 1- Şehir yeni fikirlere açık mı? 2- Orada yaşayanlar şehrin gelişiminde söz sahibi olabiliyor mu? 3- Şehri eşsiz yapan gelenekleri var mı? 4- Yılın hangi zamanı bu şehri mükemmel kılıyor? 5- Şehrin sakinleri bir yerden bir yere nasıl ulaşıyor? 6- Yeşil alanlar yeterli mi? 7- Farklı milletlerden insanlar biraraya gelebiliyor mu? 8- Şehirliler iş ve hayatı dengeleyebiliyor mu? Listeye İstanbul da girmiş. İstanbul’un ne kadar şahane bir şehir olduğunu başkasına onaylatmaya ihtiyacımız yok, lakin yukarıdaki 8 sorunun en az dördüne İstanbul’da yaşayanlar olumsuz cevap verebilir...


Dört dörtlük olmak gerekmiyor

Taksim kaderine terk edildi, şehrin trafik sorunu bitmiyor, yeşil alan yetersiz ve yaşayanların pek söz hakkı yok... Eski sinemalar kapatılıyor, şehrin merkezindeki bir parkın açık kalıp kalmayacağı İstanbul Valisi’nin iki dudağı arasında... GOOD ekibi de bunların farkında, zira bir muhabirleri “içeriden” bildiriyor. Ama şu notu da ekliyorlar: Bir şehrin illa mükemmel olmasına gerek yok, şehirlerin sıkıntıları ileride oranın şahane bir yer olacağı gerçeğini değiştirmez! Liste Mexico City ile başlıyor. İlk 20’ye giren şehirler şu sırayla devam ediyor: Singapur, Budapeşte, Nairobi, Seul, Johannesburg, İstanbul, New Orleans, Beyrut, Rio de Janeiro, Buenos Aires, Montreal, Paris, Perth, Tel Aviv, Santiago, Kuala Lumpur, Akra, Atlanta, Wellington.


Asap bozucu şehir

7. sıradaki İstanbul’u kaleme alan Jennifer Hattam, şehri 3 kelimeyle tarif ediyor: Büyüleyici, hummalı ve çoğu zaman asap bozucu! Muhabirin henüz içindeki potansiyelin hakkını veremediğini söylediği İstanbul için düştüğü notlar arasında, siyasi sistemin halkın katılımını kısıtlaması ve yazın yaşanan Gezi Parkı olayları da başköşedeki yerini alıyor. Jennifer Hattam, sokak aralarındaki fırınları, toptan gıda maddesi satan yerleri de not ediyor ve ayakkabıdan elektronik eşyaya her türlü tamiratın küçük dükkânlarda yapıldığını, “esnaf” kavramının yok olmadığını anlatıyor.


İstanbul’un listeye giriş sebepleri, Salt Beyoğlu’yla başlıyor. Çünkü burada yerel ve global konuşmacılar dinleniyor, fikirler tartışılıyor. Şehrin buluşma noktaları olarak verilen yerler: Organikçilerin her cumartesi buluştuğu Feriköy Pazarı ve Gezi’yi yaşatanların buluşma noktası Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı. Kadıköy Pazarı’nın rengârenk ve ustalarla dolu olduğunu anlatan muhabir, “usta” kelimesini Amerikalıların lügatine sokmak istiyor olmalı ki kelimeyi Türkçe yazmış. İstanbul Bienali şehrin en büyük sanat etkinliği, eşcinsellerin Onur Yürüyüşü, Müslüman bir ülkede yapılan en büyük ve en kalabalık yürüyüş olarak listeye giriyor. Son 4 yılda İstanbul’un bir milyon üzerinde göç aldığı, özellikle son senelerde Afrikalı ve Suriyeli göçmenlerin Kurtuluş’a, Afgan ve Özbeklerin Zeytinburnu’na yerleştiği vurgulanıyor. “İstanbullular nasıl sosyalleşiyor” sorusunun cevabı ise belki de bir İstanbullunun veremeyeceği kadar net bir özet: “İstanbullular ya rakı ya da çay içmek için buluşuyorlar!” Haklılık payı var, kutlamak için de yas tutmak için de en azından içtiğimiz iki şey var.


Ulaşım haritası meselesi

Bir yabancının İstanbul’daki ulaşımı çözmesindeki en ciddi sıkıntısı ise şehrin bir ulaşım haritasının olmaması. Çünkü ancak bir İstanbullu dolmuş sırasında beklemeyi bilir, “Müsait bir yerde ineyim”in de başka bir dilde karşılığı yok. Dolmuşların genelde de adı gibi dolu olduğunu da yazmışlar. Belki de yabancılara “Omzunuzdan dürtülürseniz şaşırmayın” demek ve “İki Maslak uzatır mısın kardeş”in de başka dillerdeki karşılığını bir yerlere yazmak gerekiyor. Bu arada listeye birinci sıradan giren Mexico City kaotik, aşırı kalabalık ve deprem meyilli. Yani bir dahaki listeye İstanbul’un birinci olarak girmemesi için hiçbir sebep yok! Ha gayret...


Yazı: Elif Key

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.