Aktris Mia Farrow (68) ve Woody Allen’ın tek biyolojik oğlu Ronan Farrow (26) ile ilk tanıştığımda (o zamanlar ismi Satchel’dı, sonra değiştirdi), televizyona çıktım ve dedim ki “O tıpkı Woody gibi yürüyor,Woody gibi konuşuyor ama Woody ile konuşmuyor”! Mia Farrow ve Woody Allen’in yetenekli oğlu, babasının yaptıkları yüzünden çocukluğundan beri hep manşetlerdeydi. Ama sonradan kendi başarıları, geçmişinin önüne geçti.


Evlatlık kızının çıplak fotoğraflarını çekmişti

Mia Farrow, evlatlık kızı Soon- Yi’nin, eşi Woody Allen tarafından çekilen çıplak fotoğraflarını evdeki çekmecede keşfettiğinde, yıl 1992’ydi. Farrow, 8 yaşındaki Soon-Yi’yi eski eşi Andre Previn’le 1978’de evlat edinmişti. Mia, 1979’da kocasından ayrıldı ve 1980’de Woody Allen’la birlikte olmaya başladı. Ve yine 1992 yılında, 56 yaşındaki ünlü yönetmenin 21 yaşındaki Soon-Yi ile ilişki yaşadığı ortaya çıktı.


Kıyamet koptu! Mia’nın aklına gelebilecek en kötü senaryo gerçek olmuştu. Ünlü aktris, Woody Allen’ı çocuk tacizciliğiyle suçladı. Hatta Allen’ın diğer evlatlık kızları Dylan’a da sarkıntılık ettiğini söylüyordu.


Woody Allen’ın şehri New York ikiye bölündü. Woody cephesi,Mia’yı kıskançlıkla suçluyordu.Mia’cılar ise Woody’ye “Hastalıklı” diyordu.Woody Allen, Soon-Yi Previn ile 1997’de Venedik’te evlendi. Evlat edindikleri iki çocukları var...


"Hem oğluyum hem kayınbiraderi"

Woody Allen-Mia Farrow çiftinin oğulları Satchel, yeni adıyla Ronan Farrow ise bu olaydan sonra babasına karşı tavrını belli etmekten çekinmiyor. 3 yıl önce verdiği bir röportajda “Babam kız kardeşimle evlendi. Yani onun hem oğlu hem de kayınbiraderiyim. Bu, işte böyle bir ahlak bozukluğu” diyordu.


Mia, oğluyla gurur duyduğunu her fırsatta dile getiriyor. Zira, insan hakları aktivisti olan Ronan, hukuk eğitimi aldı, gazetecilik yaptı ve Obama yönetiminde, Amerikan hükümetinin Afganistan ve Pakistan’daki sivil halkla olan ilişkilerini gözetledi. En büyük ilgi alanıysa Afrika Boynuzu’nda yaşanan insani krizler. Bu 26 yaşındaki parlak gencin hayatta gurur duymadığı tek şey ise Woody Allen’ın oğlu olmak. Ne ironi ama! Satchel’ın ismini Ronan’a çevirmesi, Farrow soyadını alması ve her fırsatta “Ben o adamın oğlu değilim” diye belirtmesi onun bu konudaki ruh halini anlamaya yetecektir.


2005 yılında evinde röportaj yaptığım Mia bu konuda bir annenin içgüdüleriyle hareket ediyordu. Soon- Yi’ye kızgın değil, aksine kızını özlediğini söylüyordu. Woody Allen’ı bu birliktelikten vazgeçirmek için çok uğraşmıştı. Ronan’ın bu konuda ona karşı çok korumacı davrandığını söylüyordu. Mia, Ronan’ın bu tavrının altında annesinin uğradığı ihanete olan kızgınlığı olduğunun farkındaydı.


Aradan yıllar geçtikten sonra bu çarpık ve bir o kadar da üzücü hikâye bugün tekrar gündemde. Vanity Fair’e 8 çocuğuyla birlikte verdiği röportajda Mia Farrow, Ronan’ın Woody Allen’ın oğlu olmayabileceğini söyledi. Dahası “Ronan, Frank Sinatra’nın oğlu olabilir” dedi. Patlattığı bombanın üzerine Mia’yı aradım. Mia, “Frank (Sinatra) benim hayatımın aşkıydı. Aslında hiç ayrılmadım ondan. Evlendiğimde çok gençtim. Sonra onu kaybettim. Görüşmemeye başladık. Ama ne zaman bir sorunum olsa Frank’i arardım. Ona hep güvendim” dedi.



"Allen’ın bacaklarını kıracağım"

Frank Sinatra, Mia Farrow-Woody Allen skandalı patlak verdiğinde “Allen’ın bacaklarını kıracağım” demişti. Sinatra’nın mafya ilişkileri düşünüldüğünde bu gerçek bir tehdit olabilirdi. Peki, aradan geçen 20 yıldan sonra Mia neden “Frank oğlumun gerçek babası olabilir” demişti. “Frank’in gözü hep üzerimizdeydi. Hiç ayrılmadık! Hep yanımızdaydı, hep büyük aşkımdı.” Bence bu açıklamaların tek sebebi Woody Allen’ın canını yakmak. Mia ise ihaleyi ona bu cümleyi söyleten gazeteciye bırakıyor. “Bana öyle olup olmadığını sordu. Ben de ‘Ronan, Frank’ten olabilir’ dedim. Frank ve Ronan’ın fotoğrafını yan yana koymuş. Ne diyebilirdim?” Gerçekten de öyle! Ronan’ın gözleri Sinatra’nınkiler gibi mavi. Tipindense çıkarmak zor. Ronan tıpatıp annesi. Sarı saçları, mavi gözleri ve yüzü... Yani Ronan’a bakarak sadece “Bu adam Mia’nın oğlu” diyebiliyorsunuz. Babasının kim olduğuna gelince... Belki Woody Allen, belki Frank Sinatra. Kesin olan tek şey Mia’nın bu tartışmadan keyif aldığı.


Haber: Daphne Barak

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.