Bir felsefeci fotoğrafı hayal etsek, önyargılarımız bizi dağınık saçlar, kırış kırış bir gömlek, kitaplarla kaplı karışık bir ortamla baş başa bırakabilir. Lakin Bernard Henri Levy öyle kusursuz bir görüntü veriyor ki, gazetelerde resminin altına “Felsefeci” değil “Paris Moda Haftası’nı yıkıp geçen modacı” yazılsa şaşırır mıyız?


Bernard Henri Levy, kısaca BHL; adeta bir pop-felsefeci. Saçları, imaj titizliğinin kanıtı gibi. Koyu renk takım elbise, yakasız ve düğmeleri göbek hizasına kadar açık gömlekler de cabası...


Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Mısır’da yaşanan gelişmelerin ardında İsrail var, elimizde de belgeleri var. 2011 seçimleri öncesinde Fransa’da bir toplantıda Adalet Bakanı ile Yahudi bir entelektüel konuşuyor” diye işaret ettiği isim Bernard Henry Levi, Türkiye’de de merak edilen bir isme dönüştü. Hakkında yazılar yazıldı, tartışıldı. Peki, kimdir BHL?


Kusursuz Bay BHL

1948’de Cezayir’de doğan Levy, Jacques Derrida ve Louis Althusser’in öğrencisi oldu. 1971’de Pakistan’a karşı bağımsızlık savaşı veren Bangladeş’e giden Levy’nin ilk kitabı “Bangladeş, Devrimdeki Milliyetçilik”ti. Kendisine sorarsanız “Yeni Felsefeciler” ekolünden; Malraux, Sartre ve Camus çizgisinde bir düşünür. Lakin pek çok Batılı felsefecinin ağır eleştirilerine maruz kaldı. Mesela felsefeci Gilles Deleuze’e göre “Bomboş biri”, sosyolog Pierre Bourdieu’ye göreyse “Manipülatör televizyon gazetecisi”. 1960’ların sonunda arkadaşları sokaklardayken, BHL olayları televizyondan seyretmekle suçlandı. Başka felsefeciler Levy’nin bu kadar ekran önünde olmasını hiçbir zaman tasvip etmedi.


Yakın dostu Sarkozy

Eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac zamanında Afganistan’a gönderildi, 193 sayfalık bir raporla döndü. Sonra kitap haline getirdi. Ardından Bosna’ya gitti, belgesel çekti. Libya’ya Sarkozy’nin mesajcısı olarak özel jetiyle gidip gelirken de varlıklı olmasını reddetmiyor ve “Para benim için sadece her şeyi mümkün kılıyor” diyordu. Libya’da direnişçileri zafer işaretiyle selamlaması dikkat çekti. BHL için, “Sarkozy’nin Libya operasyonunun mimarı” deniyordu. Askeri müdahalenin kaçınılmaz olduğunu, kendisinin de “Kaddafi’ye karşı özgürlük savaşına sadakat ve alçak gönüllükle” katıldığını söyledi.


Dört ayda bir kitap

Halbuki 2007 sonlarında Sarkozy Kaddafi’yi Paris’te ağırlamış; Kaddafi, Élysée Sarayı’nın bitişiğindeki Hotel deMarigny’nin bahçesine çadır kurunca Fransa’da yer yerinden oynamıştı. Organizasyon ekibinin başında yine Levy vardı... Bu arada BHL bir gün Paris Match Dergisi’nin kapağındaysa, ertesi gün bir kitabının imza gününden kameralara gülümsedi.


Böyle bir günde şimdiki karısı Arielle Dombasle için imzaladığı kitabın içine (o zamanlar başkasıyla evliydi) “Bekliyorum” yazdı. Çok ve hızlı kitap yazması da hep eleştirildi. Pek çok Fransız entelektüele göre kitapçılarda “Felsefe” rafına giren kitapların bir ağırlığı, bir mayalanma süresi olmalıydı. Eleştirmenler, “Bir aydın herhangi bir ayrıntı için beş yıl çalışırken, Levy sipariş edilen kitapları dört ayda televizyon ve radyo tekellerine teslim ediyor” diyordu. Zaten hız felaket getirir! “Felsefede Savaş” kitabında Alman filozof Immanuel Kant’ı eleştirirken, tezlerini “Kant otoritesi” dediği “filozof” Jean- Baptiste Botul’dan yaptığı alıntılarla destekledi. Oysa öyle bir filozof yoktu! Bu, Frederic Pages adlı bir muhabirin uydurduğu bir karakterdi. BHL’nin sembolik bir mahkemede yargılanmasına karar verildi. Bu vesileyle günahları sıralandı: “Emperyalizme ve siyonizme kayıtsız şartsız destek vermek, entelektüel dolandırıcılık, felsefi değeri olmayan çalışmalarla para ve güç kazanmak, İran’a karşı asılsız suçlamalarda ve iftirada bulunmak, savaş ve insancıl emperyalizm savunuculuğu, ırkçılık yapmak, Hıristiyan ve Müslümanlar arasında toplumsal ve inançsal açıdan düşmanlık yaratmaya yönelik yalan haberler uydurmak ve yaymak...”


BHL, “Filozof musunuz” diye sorulduğunda “Felsefemi yapıyorum? Felsefe okuyorum, felsefeye vakit harcıyorum ama felsefeci miyim bilmiyorum” diyor. Ve bir şekilde gündemde olmayı beceriyor...


Obama: Siyah bir Kennedy

BHL, her fırsatta siyasi tavrının Yahudi olmasıyla bir bağı olmadığını, Araplara ve Müslümanlara elini uzatmayı görev bilen bir Yahudi olduğunu, bunu gururla yaptığını anlattı. Levy, Bosna trajedisi sırasında Sırplara müdahale edilmesi için de çağrıda bulundu.


ABD’nin Irak’ı işgalini etik açıdan adil bulan Levy, savaşın siyasi açıdansa başarısız olduğunu söylemişti. “Daniel Pearl’ü Kim Öldürdü?” adlı kitabında, 2002’de Pakistan’da El-Kaide tarafından kaçırılıp öldürülen ABD ve İsrail vatandaşı gazeteci Pearl’ün, örgütün nükleer silahlarıyla ilgili çok fazla bilgiye sahip olduğunu iddia etti. Pearl’ün dul eşiyse BHL için “O kadar egoist bir adam ki bu da zekâsını öldürüyor” deyiverdi. Bu arada Obama’nın ABD Başkanı olacağını önceden tahmin edip “O siyah bir Kennedy” tabirini kullandı. Ama yazdığı kitaplar New York Times Gazetesi’nin kitap ekinde “Lise ikiye giden bir öğrencinin cümleleri” ifadesiyle yerden yere vuruldu.



Haber: Elif Key




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.