Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 2009 – 2012 yılları arasında yapılan araştırmalar sonucu eşleri tarafından öldürülen kadın sayısının 666 olduğunu açıkladı. Peki, 2013 yılı ile birlikte rakamlar kaç? Cevap, 726… Yani 5 ayda 60 kadın…


Her gün gazetelerde ve televizyonlarda en az bir kadının öldürüldüğü haberiyle karşı karşıyayız. Artık kadınlar sadece eşleri tarafından değil, erkek arkadaşları, eski sevgilileri, aileleri tarafından da öldürülüyor. Bu kadınlar tehlike durumundayken polis, jandarma, farklı devlet birimleri ya da kadın sığınma evlerine gidip yardım istemeleri ve bunu sonucunda katledilmeleri ne kadar acı!


Eğitim ailede başlar diye bir söz vardır, herkesin bildiği gibi. Sadece bilinçsiz ya da ailesinde şiddet gören insanlar mı şiddet gösteriyor. Hayır. Artık eğitimli insanların bile şiddet gösterdiği bir çağda yaşıyoruz. Peki, neden şiddet uygularız? Yapılan araştırmalara göre şiddetin birçok sebebi var.


Kadına şiddet ele alındığında, en başta akla gelen kavram erkeğin biyolojik yapısının saldırganlığa el verişli oluşudur. Saldırganlığı yani şiddeti uygulayan erkeklerin, hormonlarının şiddet davranışını etkilediği düşünülmektedir. Diğer nedenlerden biri de, uyuşturucu ve madde bağımlılığı olan kişilerin şiddet uygulamaya daha yatkın olduğudur. Bu durumu, toplumsal ve psikolojik nedenler gibi birçok farklı başlık altında sıralayabiliriz aslında. Erkeklerin tarihsel süreç içinde edindiği vahşi dürtülerin modern toplumun geçirdiği gelişim süreci içindeki eğitim ve kültür ile yok edildiği bir zaman dilimi, toplumun bu gelişimi kontrol edemediği kesimlerinde bu dürtülerin bastırılamaması, konunun toplumsal nedenlerini göstermektedir. Psikolojik açıdan ise şiddetin bastırılması, yaşanan hayal kırıklıkları, kişisel başarısızlıklar ve aile ilişkilerinde baskın olma çabası önde gelen sebeplerdendir.


Ama ne olursa olsun bu nedenleri mantıklı bir açıklamaya ulaşıyormuş gibi göremeyiz. Bu nedenler bir çarpıklığın ve yanlışlığın göstergesidir. Sebepleri ne olursa olsun bu durumun yok edilmesi ve yanlışlıkların önüne geçilip bu durumlara sebep olan kavramların düzeltilmesi gerekmektedir. Her birey bir değer taşır. Toplumsal cinsiyet bilinci yok edilmeli ve bireylerin kişiliklerine saygı gösterilen sağlıklı ve mutlu bir toplumda yaşanmalıdır; bunu yaratmak içinse erkeğin ve kadının birbirine saygı gösterdiği bilinçli ve gelişmiş bir toplum yaratmak tek çaredir!

726 ölü… İşte bir Türkiye gerçeği… Artık silkelenmenin vakti gelmedi mi?

Melek Karaaslan: Eşi ve onun ailesi tarafından kapatıldığı tuvalette 3 ay boyunca tutulan ve sürekli şiddete maruz kalan 24 yaşındaki Melek Karaaslan, kendi ailesince kurtarılıp kaldırıldığı hastanede verdiği yaşam savaşını kaybetti. Melek'in vücudunda çok sayıda işkence ve darp izlerine rastlanmıştı. Hastaneye kaldırıldığında bütün hayati fonksiyonları durmuş olan Melek, birkaç gün sonra hayatını kaybetti.


Güldünya Tören: Akrabası tarafından tecavüze uğrayıp ve hamile kaldığı için, ailesinin kararı ile töre cinayeti ile öldürüldü. Ailesinin ölüm kararından sonra İstanbul’a gelen Güldünya ağabeyleri tarafından sokak ortasında vuruldu. Hastaneye kaldırılan kadın daha sonra abisinin hastaneye gelmesi ile öldürüldü.


Bu sadece iki kadının hikayesi. Şiddet gören ve sonucunda ölen kadınlar her geçen gün artmakta. Ailesinden ya da eşinden şiddet gören kadınların sonunun bu kadere bağlanmış olması ve devletin artık buna bir dur demesinin vakti geldi, geçiyor bile. Bu ölümlere bir son vermek için insanların daha çok bilinçlenmesi için çeşitli projeler ve eğitimler oluşturulmalı.


Siz de çevrenizdeki insanlarla bunları paylaşarak, şiddet bilincini ortadan kaldırabilirsiniz. Çevrenizde şiddet gören yakınlarınız ya da komşularınız varsa, onlarla dertleşin ve en yakın zamanda kadın sığınma evleri ile iletişime geçmelerini sağlayın.


Sizin ya da çevrenizdeki kadınların sonu böyle olmasın. Lütfen çevrenizdekileri bilinçlendirin!


Başvurabileceğiniz kadın sığınma evlerinden birkaçı:


AL0 183

Tüm illerden kadın sığınma evi talebi ile ilgili sosyal hizmetler hattını arayabilirsiniz.


Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı http://www.morcati.org.tr/tr

Tel: 0212 292 52 31 – 32


Genç Kız Sığınma Evi http://www.genckizsiginmaevi.org

Tel: 0216 474 52 61


ŞEFKAT-DER http://www.sefkatder.org

Tel: 0212 244 85 97




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.