Kasımda aşk başkadır der ya filmde bence de öyle bir kasım sabahı tanıdığımdan mı seni ben yıllar geçse de her ikimizde sevgiler, sevgililer değişse de sana olan aşkımı geçiremedim…

Birbirimizi yıpratmak mı yoksa özlemi törpülemek mi bizi olgunlaştıran yoksa geçip giden zaman mı bunu bilmiyorum, bildiğim beynimde uçuşan keşkeler, ama lar ve ahh lar…

Aşk nedir sorusuna cevap verirken gözümün önüne sen geliyorsun başlıyorum hayaline baka baka aşkı tarife, su gibi nefes gibi diyorum insan onlarsız yaşar mı aşksız olmaz diyorum, içinde sızısı yakmalı seni kor ateşler gibi canının acısını yinede umursamazsın âşıksan diyorum sence de öyle değil mi? Ayrılsan da yıllar geçse de hala her yüzde her ses de onu aramak belki de hiçbir dala tutunamamak hep aşk tan değil mi?

Zaten hala seninde aynı ben gibi ciddi ve uzun soluklu bir birlikteliğinin olmamasını da hala ben gibi oralarda yalnız olmanı da bitmeyen aşk a bağlıyorum ben, yanılmıyorum biliyorum :) şimdi bunu okuyunca yüzündeki kaçamak gülüşünü saklasan da güldüğünde gözlerinde oluşan pırıltıyı hissettim benden saklayamazsın.

Tanıyorum değil mi artık seni 6 sene bitmiş birbirimizi tanıyalı kolay mı?

Birkaç ay önceki son görüşmemizi hatırladım bak şimdi kordonda sen yokken diyerek başlayan cümlelerimizi, bu kışın ortasında ne sıcacık bir gündü ve gidişin yine her zamanki gibi nasıl da hüzün ve özlem doluydu…

Bal gözlüm, bu sevgililer gününde yine uzaktasın benden, biliyorum başlayacaksın bahanelere ama bitanem can tanem şöyleydi demelere… Kızmıyorum ben artık kızmalarım öfkelerim huysuzluklarım hepsi bitti gitti…

Senin dediğin gibi zaman bize köşeleri törpületti…

Uzaktaki sevdam sevgililer günün kutlu olsun…

Gün batımı denizden kalbimin sıcaklığını, özlemimi, gözyaşımı ve busemi sana yollayacağım o gün karşıla hepsi senin olsun.