Dünya’da ve ülkemizde en önemli sağlık problemlerinden biri olan hipertansiyon fark edilmediğinde kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, görme kaybı, hatta felç gibi birçok ciddi komplikasyona neden olabiliyor.




Genellikle belirti vermediği için “sinsi katil” olarak nitelendirilen hipertansiyon aslında yaşam alışkanlıklarında yapılan değişiklerle kontrol altına alınabiliyor!




Ülkemizde hipertansiyon hakkında yapılan en kapsamlı araştırma olan tek harf ( Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri) çalışmasına göre; 20 yaş ve üzerindeki erişkinlerinden 5 milyonu erkek ve 6 milyonu kadın olmak üzere 11 milyon hipertansiyon hastası olduğu düşünülüyor. Yine aynı çalışmaya göre ülkemizde her 3 yetişkinden biri hipertansiyonlu. Altmış yaşın üstündeki bireylerde ise hipertansiyon daha sık görülüyor. Tahminler, 60 yaşını geçmiş 3 kişiden 2’sinde aynı sorun olduğunu gösteriyor. Tüm dünyada ve ülkemizde yaygın olarak görülen hipertansiyon kontrol altına alınamadığında birçok organı etkileyerek kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği, görme kaybı, hatta felç gibi ölümcül sonuçlara yol açabilen tehlikeli bir hastalık. Sinsi ve yavaş yükseldiği için hastaların bir kısmı kendi durumunu fark etmiyor. Oysa düzenli yapılan kan basıncı takibi ve yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan bazı düzenlemelerle kan basıncını kontrol altına almak mümkün.




Kan basıncını düşürmek için…


İdeal tansiyon değeri 120/80 mmHg olarak kabul ediliyor ve bu değerin 140/90 mmHg’nin üzerinde olması ‘hipertansiyon’ olarak tanımlanıyor. Hipertansiyon ölümcül sonuçlara yol açabilen komplikasyonlara neden olsa da, yaşam alışkanlıklarında yapılan düzenlemelerle kontrol altına alınabiliyor. Bunun için yapmanız gerekenler ise şöyle…




Tuz tüketimini azaltın


Yapılan çalışmalara göre; tuz alımını azaltmak, özellikle tuza duyarlı olan yaşlılar, kalp yetmezliği olanlar ve koroner kalp hastalarında daha fazla kan basıncı düşmesini sağlıyor. Öyle ki hipertansiyon hastalarında tuz kısıtlandığı takdirde büyük kan basıncınızda 5–10 mmHg, küçük kan basıncınızda da 2–6 mmHg düşüşe sebep oluyor. Az tuzlu yemek damak tadınıza uygun olmayabilir ama unutmayın ki işin ucunda sağlık söz konusu. Bu nedenle günlük tuz tüketimini 6 gr ile sınırlandırmaya özen gösterin. Bunun için yemeklerin üzerine tekrar tuz serpmeyin ve konserve besinlerden kaçının.




İdeal kilonuza ulaşın


Kan basıncınızı düşürmek için yeterli ve dengeli beslenerek ideal kilonuza ulaşın. Çünkü vücut kitle indeksiniz 27’ye veya daha fazla rakama ulaştığında kan basıncınız da buna paralel olarak yükseliyor. Yapılan çalışmalarda 1 kilo zayıflamanın büyük ve küçük kan basınçlarında 1,6 mmHg ve 1.3 mmHg düşme sağladığını ortaya konmuş. Son zamanlarda yapılan bir araştırmada da; 10 kilo kaybının büyük kan basıncında 6 mmHg, küçük kan basıncında da 4,6 mmHg’lik düşüşe sebep olduğu tespit edilmiş. Üstelik kilo verilmesi kan basıncını düşürmenin yanı sıra kullanılan ilaç sayısını azaltmada da önemli bir katkı sağlıyor.




Tempolu yürüyüş yapın


Hareketsiz bir yaşam süren kişilerde hipertansiyon gelişme riski, düzenli fiziki aktivitesi olanlara göre yüzde 20–50 daha fazla. Yapılan araştırmalara göre, düzenli aerobik egzersiz yapan hastalarda büyük kan basıncında 4–8 mmHg’lik bir düşme oluyor. Bu nedenle haftada en az 3–4 kez, hedef kalp hızının yüzde 60-70’ine ulaşacak şekilde 30–45 dakika yürümeyi ihmal etmeyin. Ayrıca hareketli bir yaşam sürmek için kısa mesafelerde araba kullanmak yerine yürüyün, asansör yerine merdivenleri tercih edin.




Bol sebze, az yağ tüketin


Birbirinden lezzetli pastalar, kızarmış patates veya bol soslu makarnaya ‘hayır’ demek çok zor kuşkusuz. Ama siz yine de özellikle hayvansal yağlardan fakir, karbonhidratı azaltılmış, proteinden zengin ve bol sebze ile meyveden oluşan bir beslenme türünü tercih edin. Çünkü meyve ve sebzeden zengin, az yağlı süt ürünleri içeren, potasyum, magnezyum ile kalsiyumu bolca barındıran ve doymuş yağlardan fakir bir beslenme programı, büyük kan basıncını 11,4 mmHg ve küçük kan basıncını 5,5 mmHg düşürüyor.




Alkolden uzak durun


Sebze ve meyveden zengin besleniyor, ideal kilonuzu koruyor ve düzenli olarak spor yapıyorsunuz. Peki ya alkol kullanıyor musunuz? Kan basıncınızı düşürmek için siz siz olun, hem doğrudan karaciğerde toksin etkisi yaratması, hem de yüksek kalorisi nedeniyle alkol tüketimini kısıtlamayı ihmal etmeyin. En doğrusu hiç alkol almamanız veya gerekiyorsa partilerde bir kadeh şarap içmeniz. Ama bunu başaramıyorsanız, alkolü günde en fazla 60 ml viski ve 300 ml şarap ile sınırlandırın.




Stresin etkisinde kalmayın


Stresli olduğumuzda vücudumuzda salgılanan adrenalin gibi hormonlar damarlarda aşırı bir kasılmaya yol açarak kan basıncında ani yükselmeye neden olabiliyor.

Stresi önlemek için kendinize zaman ayırmayı öğrenin. Bunun için kitap okuyabilir, müzik dinleyebilir veya spor yapabilirsiniz. Veya, biological feed-back, yoga, transandantal meditasyon ve psikoterapi gibi kognitif davranışsal yaklaşımlar da kan basıncında kısa süreli düşme sağlayabilirler.



Kardiyoloji Uzmanı


Doç. Dr. Sinan Dağdelen

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.