Dermatoloji Uzmanı Medicana İnternational Ankara Hastanesi Dr. Banu Öztürk Başsoy, güneş yanıklarına ilişkin bilinmesi gerekenleri anlattı.


Yaz aylarında güneş ışınlarının neden olduğu, en sık karşılaştığımız sorun güneş yanıklarıdır. Birinci derece güneş yanığı, gün ortasında korunmasız olarak 15–30 dk maruziyet sonrası gelişen kızarıklıktır. Kızarıklık derideki damarların genişlemesine bağlı olarak oluşur. Güneşe maruziyet süresi uzadıkça, kızarıklık derinleşerek, içi sıvı dolu keseciklerin görüldüğü ve leke bırakarak iyileşen ikinci derece yanığa ilerler. Güneş banyosundan 4–6 saat sonra başlayan kızarıklık birinci günün sonunda en yüksek düzeye ulaşır, üçüncü günde gerileyerek yerini kuruma ve soyulmaya bırakır.


İkinci derece yanıkta soyulma sonrası yüzeysel yaralar olabilir ve birkaç defa soyulma görülebilir. Kızarıklığın genişliğine bağlı olarak baş ağrısı, halsizlik, bulantı, bazen kusma ve bayılma olabilir. Eğer erken dönemde, yani ilk 4 saatte doktora başvurulursa yanık ilerlemeyebilir. Tedavisinde, ıslak pansumanlar, ateş düşürücüler, aspirin ve kortizonlu kremler ile geniş yanıklarda sistemik kortikosteroidler verilebilir.



Güneş yanıkları, özellikle çocukluk döneminde geçirilirse, ileride deri kanserlilerinin gelişimi açısından yüksek risk taşır. Bu sebeple özellikle bebek ve çocukların birinci derece (kızarıklık) yanık olmaları bile önlenmelidir. Güneşin uva ışınları erken cilt yaşlanmasından yani fotoyaşlanmadan sorumludur. Güneş ışınları hücre çekirdeğinde DNA'sında bozulmalara neden olur. Yıllar geçtikçe bozulan DNA'nın tamirinin azalması sonucu da bu hücresel hasar birikir ve cildi kendi kendini iyileştirme kapasitesi azalır.


Yaşlanmada, cilt incelir, cildin su ve destek dokusu azalır. Yüzeyde kılcal damarlar oluşur, deri sarkar matlaşır ve sertleşir. Sigara içmek, kuru cilde sahip olmak, sıcak ve sert iklimde yaşamak, cildin güneşe bağlı yaşlanmasını artırırlar. Güneşe bağlı diğer sık görülen sorun da lekelenme ve benlerin sayısında artış ve bu leke ve benlerin üzerinde kanser gelişimidir. Özellikle uva hücre çekirdeğinde dna kırılmalarına yol açtığından, kanser gelişimini uyarır. Kimse vücudunda çıkan benlerin çıkmasını ve sayıca çoğalmasını engelleyemez ama bilinçli güneşten korunma ile onların kötü huylu kanserlere dönmesi riskini azaltabilir.


Kanser gelişimi kişisel faktörlere, çevresel faktörlere ve genetik faktörlere bağlı olarak değişir. Ancak güneşten korunmak bireysel olarak en önemli korunma şeklidir. Güneş lekeleri özellikle hamile kadınlarda, doğum kontrol hapı veya hormon tedavisi görenlerde, antidepresan, tetrasiklin, asprin gibi ilaç kullananlarda ve sigara içenlerde daha fazla görülebilir. Bu sebeple özellikle bu kişilerin güneş koruyucu kullanmaları gerekmektedir.



Cildimiz aslında bir bağışıklık organıdır. Dış etkenlere karşı vücudumuzu korumakla görevlidir. Güneş ışınları uzun süreli yoğun olarak alındığında ki buna solaryum (yapay güneş ışını kabinleri dahildir) bağışıklık sistemini baskılayarak, tüm cilt hastalıklarının görülme riskini arttırır. Bazen sistemik bağışıklığı da baskılayabilir ve canlı aşılara karşı bağışıklık geliştirmemizi zayıflatabilir. Dünya sağlık örgütü son 20 yılda canlı aşılara karşı gelişen bağışıklığın güneş sebebiyle baskılanmakta olduğunu o yüzde verem gibi bazı hastalıkların görülme sıklığında artış olduğunu vurgulamaktadır.


Güneşle ilişkili olarak gelişen polimorfik ışık reaksiyonu gibi cilt hastalıkları da vardır. Ayrıca güneş, ürtiker, fotokontakt dermatit gibi allerjik hastalıklara yol açabileceği gibi, toksik reaksiyonlara da yol açabilir. Ayrıca, kontrolsüz güneş banyoları, sedef, vitiligo gibi cilt hastalıklarını şiddetlendirebilir ve bazı romatizmal hastalıkları (lupu eritematosus gibi) başlatan bir faktör de olabilir. Son olarak güneş sadece cildimiz için değil gözlerimiz içinde zararlıdır. Dünya Sağlık Örgütü, son yıllarda ozon tabakasındaki incelmelere paralel, gözlerde güneş ışınlarına bağlı katarak ve kalıcı körlük sıklığının arttığını söylemektedir.


Üç temel güneşten korunma prensiplerini öğrenmek ve bunları uygulamak çok önemlidir:


  • Bebek ve çocuklar, güneşe korunmasız çıkmalarılmamalı mutlaka giysi, şapka, gözlük, güneş koruyucu kremlerle korunmalıdır.

  • Gün ortası saatlerde (11.00–15.00) kimse direk güneş ışınlarına maruz kalmamalıdır. Bu saatlerde yine giysi, şapka, güneş koruyucu krem, gözlük kullanarak gölgede oturulabilir.

  • Diğer saatlerde duş, deniz, havuz sonrası güneş koruyucu kremler tekrar sürülmelidir.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.