Emsey Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Güler varis ile ilgili bilgiler verdi.


Varis nedir?

Varis, toplardamarların düzensiz biçimde genişleyip uzaması ve kıvrımlar oluşturmasıdır. Tüm toplardamarlarda oluşabilmekle birlikte, en sık bacak damarlarında ortaya çıkar. Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görevli iki ana toplardamar sistemi bulunmaktadır. Yüzeyel ve derin sistem olarak adlandırılan toplardamarlar, birbirlerine perforan adı verilen bağlantılarla bağlıdır. Atardamarlarda kanın ilerlemesini sağlayan kuvvetli bir kalp pompası etkisi varken, maalesef toplardamarlarda böyle bir basınç desteği yoktur. Kirli kan, kasların hareketleri ve toplardamarlardaki kapakçıklar sayesinde yerçekimine karşı kalbin vakum etkisiyle sağ kalbe ulaşır. Çeşitli faktörlerle damarların yapısı bozulduğunda damarlar esner, genişler ve varisler oluşur.


Varis belirtileri nelerdir?

Şişlik, ödem: Özellikle uzun süreli ayakta kalmalarda ödem, şişlik olabilmektedir. İleri dönemlerde ödem, hem miktar olarak artar hem de istirahatla azalmaz hale gelir.

Ağrı: Hemen hemen tüm varis hastalarında olabilmektedir. Bacaklarda yanma ve sıcaklık hissi, hastaların en çok tarif ettikleri yakınmadır.

Genişlemiş ve kıvrımlı damarların ortaya çıkması: Bazen herhangi bir şikâyet olmadan da başlayabilir.

Yaraların açılması: Özellikle tedavi edilmeyen ileri dönem varislerde, ayak bileğinde kapanmayan yaralar oluşabilmektedir.

Kaşıntı

İleri dönemlerde bacaklarda renk değişiklikleri



Varisin nedenleri nelerdir?


Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Tuğba Türe, varis oluşumunun nedenleri hakkında bilgiler verdi.


Varis nasıl oluşur?


Bacakta yüzeyel ve derin olmak üzere iki adet toplardamar sistemi mevcut. Ayrıca bu iki sistemi birleştiren toplardamarlar var. Atardamarlardan farklı olarak toplardamarlarda kapaklar bulunuyor. Bu kapaklar ayakta durduğumuzda ya da oturur haldeyken yerçekiminin etkisiyle kanın aşağıda toplanmasını önlüyor. Ayakta ya da otururken ayak bileğimizdeki toplardamar basıncı yaklaşık olarak 100 mHg oluyor. Hareket ettiğimizde ise kapaklarda bir problem yoksa bu basınç 0 – 10 mmHg ya kadar düşüyor. Eğer kapaklarda bir problem varsa kaçak dercesine göre basınç yüksek kalıyor, bu da ilerleyen zamanla beraber damarlarda genişlemelere ve yan damarlarda belirginleşmelere neden oluyor. Bu tablo da varis olarak tanımlanıyor.


“Toplardamarların genişlemesi “ olarak tanımlanan varis günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri. Öyle ki Amerika’da 50 yaş üzerinde nüfusun yüzde 50’sinde bu hastalık mevcut. Ülkemizde de kesin bir rakam olmamakla beraber, 10 milyonun üzerinde kişide varis olduğu tahmin ediliyor. Tedavi edilmediğinde ölüme yol açabilen ve kronik venöz yetmezlik adı verilen ciddi bir hastalığa da neden olabiliyor. Birinci derecede akrabalarda varis hastalığı olması ve ilerleyen yaş, varis oluşumunun önemli risk faktörlerini oluşturuyor.


Genetik

Genetik yatkınlık varis hastalığının belki de en önemli ve değiştirilemez nedeni. Bu yüzden anne ve babada varis varsa, bu hastalığın gelişmesini beklemeden koruyucu tedaviye başlamak gerekiyor.

Obezite

Obezitenin doğrudan varis hastalığına yol açtığı saptanmamakla birlikte fazla kilo nedeniyle az hareket etmek, buna bağlı olarak kapakların devamlı yüksek basınca maruz kalmaları ve baldır kaslarının yeterince çalıştırılmaması sonucu kan yukarıya doğru pompalanamıyor. Bu tablo da varis oluşumuna sebep olabiliyor.

Bacak bacak üstüne atmak

Bacak bacak üstüne atmak ayak bileğindeki toplardamar basıncının yüksek kalmasına ve dizin o bölgedeki toplardamara baskı yapması nedeniyle kan akımında azalmaya yol açıyor. Bu durum da yeni varis oluşumu ya da oluşan varislerin artışına neden olabiliyor.

Hareketsizlik

Uzun süre ayakta kalarak ya da sabit bir şekilde oturularak yapılan işlerde çalışmak varise yol açabiliyor. Atar damarlardan farklı olarak toplardamarlarda kapaklar oluyor. Bu kapaklar ayakta durduğumuzda ya da oturur haldeyken yerçekiminin etkisiyle kanın aşağıda toplanmasını önlüyor. Hareket ettiğimizde kapaklarda bir problem yoksa basınç 0 – 10 mmHg oluyor. Ayakta ya da otururken ise ayak bileğimizdeki toplardamar basıncı yaklaşık olarak 100 mHg’ye yükseliyor. Eğer kapaklarda bir problem varsa kaçak derecesine göre basınç yüksek kalıyor, bu da ilerleyen zamanda damarlarda genişlemeye, yan damarlarda belirginleşmelere yol açabiliyor.

Yüksek topuklu ayakkabılar

Yüksek topuklu ayakkabılar, bacak kaslarının yürüme anında kanın yukarıya doğru pompalama fonksiyonlarını bozarak toplardamarların basınca maruz kalmalarına neden oluyor. Bu durum hem bacak ağrılarına hem de varis oluşumuna sebebiyet verebiliyor.

Az su İçmek

Az su içmek varis oluşumuna doğrudan neden olmuyor. Ancak hareketsiz olmak ya da derin toplardamarlarında yetmezlik olan kişilerde az su içilmesi durumunda “hemokonsantrasyon” denilen kanın şekilli elemanları artıyor ve buna bağlı olarak kan yoğunlaşıyor. Bu durum hareketsizlikle birleşince derin ven trombozu denilen derin toplardamar tıkanıklıklarına yol açabiliyor. Bu hastalık hem akciğere pıhtı atmasına neden olabiliyor, hem de iyileşme sürecinde toplardamarlarda kapak bozuklukları oluşturarak tromboz sonrası sendrom adı verilen kronik toplardamar rahatsızlıklarına neden oluyor.

Güneşlenmek

Sıcak hava, kaplıca, sauna, güneşlenmek, kum banyosu… Bu faktörler doğrudan varis oluşumuna yol açmasalar da varisleri olan kişilerde kapaklardaki yetersizlik derecesini arttırarak varislerin çoğalmasına yol açabiliyor. Bunun nedeni ise sıcak havanın damarları genişletmesi ve mevcut olan kapak yetersizliklerinin kaçak seviyesini yükseltmesi. Bu tablo da varislerin genişlemesi veya yeni varis oluşumlarıyla sonuçlanıyor.


Doğum kontrol hapları

Doğum kontrol hapları da varis oluşumuna sebebiyet verebiliyor. Doğum kontrol ilaçlarının içinde yer alan hormonların damarların artışına neden olabilmesinin dışında belki de oluşturdukları en önemli problem, derin toplardamarlarda yetersizliği olan hastalarda tromboza ( pıhtılaşma ) yol açabilmeleri. Bu tablonun en önemli komplikasyonu ise pıhtıların koparak akciğere gitmesi (akciğer embolisi ) ve ölüme kadar gidebilecek problem oluşturabilmesi.

Alkol

Alkol yeni varis oluşumuna neden olmuyor. Ancak toplardamarlar üzerine genişletici etkisiyle toplardamarlarda kaçak derecesini arttırması ve hareketsizliğe yol açması yüzünden toplardamarlarda basıncı artırarak mevcut varislerin çoğalmasına neden olabiliyor.

Hamilelik

Hamilelikte gerek hormonal değişikliklerin gerekse karın içerisinde büyüyen bebeğin toplardamar üzerine baskı yapmaları, buna bağlı olarak bacaklarda basıncın artması sonucunda varisler belirgin olmaya başlıyor ya da artıyor. Burada yine önemli olan derin toplardamar kapaklarında yetersizlik olup olmaması. Eğer derin toplardamarlarda yetersizlik varsa bu sorunu yaşayan hamilelerin doğum öncesi ve sonrasında yakından takip edilmeleri gerekiyor.



Varis tedavisi nasıl olur?


Memorial Hizmet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Op. Dr. İbrahim Uyar, varis tedavisi hakkında bilgiler verdi.


Varis, bacaklarda kıvrımlanmış ve belirgin hale gelmiş toplardamar genişlemeleri ile görülen bir rahatsızlıktır. Bacaklarımızdaki derin ve yüzeyel toplardamar sistemi hastalıklarında değişik görünüm ve şiddette damar genişlemeleri olmaktadır.


Varis çoğunlukla kadınlar, ailesinde varis problemi olanlar, fazla kilolular, sıklıkla ayakta duranlar, fazla oturanlar, ileri yaştakiler ve hamilelerde görülmektedir. Varisin temel olarak sebebi, damar içi basınç artışıdır. Yüzeyel toplardamarlarımız içinde normalde bulunan minik kapakçıklar bazen hastalıklar sonucu bazen de kendiliğinden veya yaşlanma ile fonksiyonlarını kaybederler. Bacaktan yukarı, kalbe doğru taşımaları gereken kan geri kaçar ve kanın oluşturduğu ağırlık ince yapıdaki toplardamar duvarlarında zorlanmaya ve sonuçta genişleme ve kıvrımlaşma ile varise sebep olur. Variste; gözle görülebilen genişlemiş damarlar, bacakta özellikle akşama doğru artan ağrı ve ağırlık hissi, ayak bileklerinde şişme ve ödem, ilerlemiş vakalarda bilek çevresinde kahverengi renk değişimleri görülebilir.


Zamanla ilerleyeceği için varis mutlaka kontrol altında tutulmalıdır

Varislerinden şikayeti olan hastalarda, öncelikle sebebi bulmaya yönelik araştırmalar yapılır. Değiştirilebilecek durumlarda önerilerde bulunulduktan sonra, hastaların detaylı muayeneleri yapılır ve kişiye özel durumlar belirlendikten sonra “Venöz doppler ultrasonografi” işlemi yapılır. Tüm veriler toplandıktan sonra tedavi seçenekleri hasta ile paylaşılır. Tedavi için girişimsel müdahale düşünülmeyen hastalarımıza korunma yolları anlatılarak gerekli takipleri yapılır. Bilinmesi gereken önemli bir nokta, hastalığın zamanla ilerleyeceği ve korunmanın büyük önem taşıdığıdır.




Bu önerileri dikkate alın:

Altın standart uygun basınçta alınmış varis çoraplarıdır. Çorap hem şikayetleri geriletmekte çok etkindir hem de hastalığın ilerlemesini engellemektedir. Fakat ne yazık ki; oluşmuş varisleri tedavi edememektedir. Çorabın yanı sıra; her hastanın yaşam şartlarına ve iş koşullarına göre dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Fazla ayakta durmaktan ya da sürekli oturmaktan kaçınmak, hafif yürüyüş ve egzersizler, kilo vermek, zaman zaman ayakları yukarı kaldırarak dinlenmek, dar kıyafetler ve yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınmak ile hekim önerisi doğrultusunda kullanılan damar duvarlarını destekleyen ilaçlar varisten korunmak için önerilebilir.


Varislerinizden kurtulmanız için önerilen tedavi şekilleri:

Varisin şiddetine bağlı olarak çeşitli tedavi seçenekleri tek tek ya da birlikte kullanılabilir.


Skleroterapi ya da köpük tedavisi: Genişlemiş fakat çap olarak küçük olan damarlarda kullanılan, temel olarak damar içine minik iğnelerle enjeksiyon yapılarak uygulanan tedavi şeklidir. Özellikle kozmetik şikayetlerin ön planda bulunduğu hastalarda tercih edilir. Exolaser ile birlikte uygulandığında sonuçlar daha tatminkar olmaktadır.


Endovenöz lazer tedavisi: Halk arasında lazerle varis tedavisi olarak bilinen bu yöntem, büyük oranda venöz kaçağı olan hastalarda cerrahiye alternatif olarak son yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Genişlemiş yüzeyel toplardamar içinde yüksek ısı meydana getirerek etki eder. Cerrahi ile kıyaslanamayacak kozmetik üstünlüğü vardır. Hasta aynı gün taburcu edilebilmektedir.


Radyofrekans tedavisi: Endovenöz lazer gibi uygulanır.


Cerrahi: İlerlemiş ve bacağı tamamen varisli damarlarla kaplanmış hastaların en gerçekçi tedavi seçeneği cerrahidir. Eski cerrahi ekollere kıyasla artık oldukça nazik şekilde yapılarak, hastalarımızda operasyon sonrası kozmetik endişeler önlenebilmektedir. Tüm toplardamar çıkarılabileceği gibi “Mini Flebektomi” yöntemi ile lokal olarak da uygulanabilir.



Varislere iyi gelecek 8 ipucu


Prof. Dr. Semih Barlas, varis problemi olanların yaz aylarında yaşayabileceği bacak huzursuzluğunu azaltacak 8 ipucu verdi.


1- Serin kalın: Aşırı sıcak, bacaklarınızdaki venleri (toplardamarları) genişletir; ağrıya yol açar. Zonklama ve hassasiyeti daha da kötüleştirir. Olabildiğince, gözenekli kumaşlardan yapılmış, bol veya rahat kıyafetler giyerek vücudunuzu serin tutmaya çalışın.


2- Susuz kalmayın: Gün içinde çok fazla su veya sıvı tüketerek hem vücudunuzu daha serin tutacak hem de dolaşımınıza katkıda bulunacaksınız. Unutmayın ki yetersiz sıvı alımı, kanınızı koyulaştıracak ve bacaklarınızda pıhtı oluşma tehlikesini artıracaktır.


3- Hareketsiz kalmayın: Yüzme ve yürüme gibi aşırı zorlayıcı olmayan egzersizler, düzenli yapıldığında, baldır kaslarınızı çalıştıracak ve bacaktaki dolaşımı iyileştirecektir. Eğer işte veya evde çok oturmak zorundaysanız, 30 dakikada bir ayağa kalkın, parmak uçlarınız üzerinde yükselip alçalma, ayak bileklerinizi hareket ettirme hareketleri yapın. Otururken, bacaklarınızı hafifçe ileri uzatıp, ayaklarınızı yukarı-aşağı oynatın. Bunları gün içinde düzenli ve sık aralıklarla yaptığınızda, bacaklarınızdaki basıncı azaltacak ve dolaşımınızı hızlandıracaksınız.


4- Topuklulardan uzak durun: Baldır kaslarının iyi çalışması, bacaklardaki kirli kanın temizlenmek üzere akciğerlere doğru taşınmasını sağlar. Yüksek topuklu ayakkabılar ise bu kasları hareketsiz kılar. Olabildiğince düz ve ortopedik ayakkabılar giymeye çalışın.


5- Basınçlı çoraplar giyin: Günümüzün basınçlı çorapları, eskilerin ‘anneanne çorabı’ diye tanımladıkları varis çoraplarından çok farklıdır. Çok farklı renk ve desenlerde bulabilmek olasıdır. Bacağın havalanmasını engellemezler. Ayak bileği düzeyindeki daha fazla basıncın, yukarı doğru çıktıkça azalacak biçimde üretilmeleri sayesinde ‘kademeli basınç’ özelliği taşımaktadırlar. Bu da bacağımıza, aşağıdan yukarıya doğru bir masaj etkisi yaratmaktadır. Giydiğiniz kıyafete göre dizaltı, kasığa kadar veya külotlu olanları seçebilirsiniz. Çorapların basınçları doktorunuz tarafından size söylenmeli, bacağınız ölçülerek doğru beden seçimi yapılmalıdır. Kademeli basınçlı bir çorabı asla ezbere almayın.


6- Yanmak yerine suni bronzlaştırıcı kullanın: Eğer varis tedavisi görmediniz veya varislerinizden kurtulmadıysanız, güneş altında yanmaya çalışmayın. Bronz bir bacağa sahip olayım derken, sorununuzu kötüleştireceğinizi unutmayın. Mutlaka renklenmiş bir bacakla dolaşmak istiyorsanız, bu işi kozmetik/suni bronzlaştırıcılarla sağlayın.


7- Bacaklarınızı yüksekte tutun: Oturduğunuz zamanlarda, yerçekiminin varisler üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek için bacaklarınızın altına bir yükseklik koyun. Bu bir basamak, bir puf olabileceği gibi, yattığınız zamanda küçük bir yastık da olabilir.


8- Gıdaya dikkat edin: Tuz tüketimini azaltmanız ve fazla kilolarınızdan kurtulmanız, bacaklarınızdaki şişliklerin daha az olmasını ve bacaklarınızın üzerine binen ağırlığın hafiflemesini sağlayacaktır.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.