Toplumda sık görülen Parkinson hastalığının cerrahi tedavisi denince, akla büyük oranda beyin pili uygulaması geliyor.


Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Savaş, Parkinson’un beynin ilerleyici ve giderek fonksiyonlarda bozulmaya yol açan bir hastalığı olduğunu söylüyor. Bu hastalık sırasında hastalarda pek çok sistemde özellikle de hareket sisteminde sorunlar görülüyor. Bu bozukluk; yavaşlama, titreme ve adalelerde sertleşme gibi belirtiler gösteriyor.

Kesin tedavisi yok

Parkinson hastalığının nedeni tam olarak bilinmese de nedeni bilinen bazı gruplarda ailevi geçişler söz konusu olabiliyor. Akraba evliliği yapanlarda ve bazı hastalarda genetik geçiş olduğu bilinse de bunun çok küçük bir grubu oluşturduğu belirtiliyor. Prof. Dr. Savaş, Parkinson’un günümüz şartlarında kesin tedavisi olmadığını söylüyor. Uygulanan birçok tedavi yönteminin hastalığa yararı olsa da sorunu tümüyle ortadan kaldırmak mümkün olmuyor. Ancak ilaç ve cerrahinin uygulandığı hastaların tedavi görmeyen hastalara göre çok daha iyi şartlarda yaşadıkları belirtiliyor.


Parkinson hastasına önce ilaç tedavisi uyguladıklarını söyleyen Savaş, bunun temel tedavi yöntemi olduğunu ancak zamanı geldiğinde beyin pili uygulaması yapılmasının da hastalığın ayrılmaz tedavi unsurlarından biri haline geldiğini belirtiyor. Dünyada 20 yıllık geçmişi olan beyin pili uygulamasının, Türkiye’de de dünyayla eşzamanlı gerçekleştirildiğine ve Parkinson cerrahisi ameliyatlarının 50 yıllık geçmişi olduğuna dikkat çekiliyor. Son 20 yıl içinde hastaların bu yolla tedavi olma olasılıklarının çok daha fazla olduğu, günümüzde cerrahi gereken Parkinson hastalarının yüzde 90-95’ine beyin pili önerildiği belirtiliyor. Hâlâ diğer cerrahi yöntemlerinin uygulandığı ve bundan yarar gören küçük bir hasta grubu da bulunuyor.

Dünyada 50 bin hastaya takıldı

Dünyada yaklaşık 50 bin hastaya beyin pili takıldığını söyleyen Savaş, bu sayının Türkiye’de 1500’ü bulduğunu belirtiyor. Kendisinin beyin cerrahı olarak son 25 yılda Parkinson ve hareket bozuklukları konularında yaptığı cerrahi sayısının 800’e yaklaştığını söyleyen Savaş, bu hastaların 100’den fazlasına beyin pili uyguladığını dile getiriyor.


Parkinson hastalığı bir hareket bozukluğu olsa da tedavi edilmesi gereken farklı hareket bozuklukları da bulunuyor. “Esansiyel tremor” ve “ailevi titreme” gibi hastalıklardan kaynaklanan titremeler beyin pili uygulamasıyla azaltılabiliyor. Beyin pili, “distoni” adı verilen ve vücudun bir kısmı ya da tümünde meydana gelen istemsiz kasılmalarda da etkili oluyor. Henüz Türkiye’de uygulanmaya başlanmasa bile dünyada hareket bozukluğu grubu dışında yaygınlığı artan psikiyatrik hastalıklarda da (depresyon ve obsesif kompulsif bozukluklar) beyin pili uygulamasının giderek artan oranda yaygınlaştığına dikkat çekiliyor.


Beyin cerrahisinin düşük riskli bir ameliyatı

Beyin pili uygulamasının beyin cerrahisinin düşük riskli ameliyatlarından biri olduğu belirtiliyor. Buna karşın her ameliyatta olduğu gibi komplikasyonlar meydana gelebiliyor. Ciddi komplikasyonların oranı yüzde 2-3 civarında. Komplikasyonlar arasında ufak beyin kanamaları, mikrop kapma, yara problemleri ve daha küçük problemler olarak görülen elektrotlarda kaymalar ile temas bozuklukları bulunuyor.


Beyin pili uygulamasıyla titremeden daha çok yürümesinde yavaşlama ve ilaçtaki dalgalanmalarla kasılmaları olan kişilerin sorunları azaltılıyor. Bu uygulamayla kişilerin ilaca olan bağımlılığı bazen yüzde 50’ye kadar indirilebiliyor. Bu, yürüme sıkıntısında ve yavaş yürüme ile kasılmalarda azalma anlamına geliyor. Bu noktada, uygulamanın titreme de de olumlu sonuç verdiği belirtiliyor.

Uygulama nasıl gerçekleşiyor

Prof. Dr Ali Savaş, ameliyatın 2 aşamalı olarak yapıldığını ve asıl önemli kısmın ilk aşama olduğunu belirterek, bu aşamada beyne elektrotlar yerleştirilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Beyne elektrot yerleştirilip yeri ve doğruluğu saptandıktan sonra ikinci aşamaya bir gün sonra geçiliyor ve bu aşamada pil yerleştirme işlemi gerçekleştiriliyor.


Ameliyatın birinci kısmı daha uzun sürüyor ve bu süreç daha fazla hazırlık gerektiriyor. Ameliyatın asıl başarısının birinci günle ilişkili olduğu, ilk günkü operasyonun yaklaşık 5 saat, ikinci günkü işleminse 3 saat sürdüğü belirtiliyor. Tüm işlemler bittiğinde vücudun dışında bir cihaz kalmıyor ve her şey vücudun içine yerleştirilmiş oluyor.


10 hastadan 8-9’u memnun

Beyin pili, Parkinson hastalığı olan hastalarda yararlı olmasına karşın; travma, vasküler nedenler, toksik zehirlenmeler ile parkinsonizmin atipik formlarında yarar sağlamıyor. Prof. Dr. Ali Savaş, Parkinson teşhisi konulan bir hastanın hemen ameliyat edilmediğini, ameliyat için genellikle 3-5 yıldan sonraki dönemin beklendiğini söylüyor. Bu, kişinin başka bir hastalığı olup olmadığı veya ilacın bütün yöntemlerinin denenip denenmediğini görmek için yapılıyor. Bu sürecin sonunda hastanın ilaçla rahatlayamaması ve hareketlerinde sıkıntılar bulunması halinde gündeme ameliyat geliyor. Bu durumdaki hastaların beyin pili uygulamasından duydukları tatmin oranının yüzde 80-90’lara ulaştığı belirtiliyor.


Ameliyatın geç yapılmasının hastaya daha az yarar sağladığı gerçeğinin unutulmaması öneriliyor. Uygulamanın sonunda 10 hastadan 8-9’unun yapılan işlemden memnun kaldığına dikkat çekiliyor. Kalan hastalarda istenen sonucun alınmamasının hastalığın yapısı ve ilerleyişiyle ilgisi var. Beyin pili hastalıktaki ilerlemeyi bir miktar düzeltse de bu hızlı ilerleyiş içinde uygulamadan beklediği ölçüde yarar göremeyen gruplar da oluyor. Doğru hastada farkın hemen hissedildiğini söyleyen Savaş, titreme özelliğinin her Parkinson hastası için ön planda olmadığını belirtiyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.