Kalp çarpıntısı genç yaşlı demeden birçoğumuzu rahatsız eden bir sağlık sorunu. Bu çarpıntılara, “Çok kahve içtim, yataktan ani kalktım, çok çalıştım, stresliydim” gibi gerekçeler bulmak ve doktora gitmeyi ihmal etmek gibi bahaneler toplumumuzda bir alışkanlık haline dönüşmüş durumda. Oysa konu bu kadar basit değil.


International Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, kalp çarpıntısına yol açan başlıca nedenleri şöyle sıralıyor:


Sinüs taşikardisi

Toplumda en sık görülen çarpıntı nedeninin sinüs taşikardisi olduğu belirtiliyor. Normal kalp ritmi dakikada 100’den fazla olduğunda bu sorundan bahsediliyor. Sinüs taşikardisi, fizyolojik bir nedene bağlı olabileceği gibi hastalıklı bir nedenden de kaynaklanabiliyor.


Egzersiz, heyecan, anksiyete (evham), vücut ısısının artışı, kansızlık, hipertiroidi (zehirli guatr), kandaki oksijenin azalması (örneğin boğulma, nefes alma zorluğu, vb.) fazla miktarda sıvı kaybı ve bazı ilaçların yan etkisi bu soruna neden olabiliyor. Bu rahatsızlık basit bir ritim bozukluğu (aritmi) olarak değerlendiriliyor ve genelde hayatı tehdit edici bir özelliği bulunmuyor.


Normal merkezin dışından kalbe uyarı gelmesi

Basit ritim bozuklukları arasında yer alan “ekstrasistoller” de toplumda sık görülüyor. Ekstrasistol, kalbin zamanından önce sinüs nodu olarak bilinen normal uyarı merkezinin dışında olan bir yerinden uyarı üretmesi ve kalbin kasılmasına neden olması olarak tanımlanıyor. Bu sorun genelde hastalar tarafından, “Kalbim aniden atıyor, duruyor ve sonra yine kuvvetli şekilde atmaya başlıyor” diyerek tarif ediliyor.


Kalpteki anormal uyarı üretim yerleri kulakçıklarda olabileceği gibi karıncıklarda da olabiliyor. Bu bozukluk sağlıklı bireylerde meydana gelebileceği gibi yapısal kalp hastalığı olan bireylerde de görülüyor. Yapısal kalp hastalığı olanlarda bu soruna daha çok rastlanıyor.


Ekstrasistoller genelde hayatı tehdit edici özellik göstermiyor. Bazı faktörler ise ritim bozukluğunun ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Bunlar:

  • Kafeinli içecekler (örneğin kahve, kola), nikotin, alkol.
  • Birden aşırı egzersiz yapılması.
  • Ateşli hastalıklar, hipertiroidi, yorgunluk, heyecan, anksiyete ve uykusuzluk.

Özellikle soğuk mevsimlerde artan soğuk algınlığı ve gribal hastalıklar nedeniyle sık başvurulan anti-gribal ilaçlar. (Bunların içeriğinde adrenalin benzeri etken maddeler bulunduğu için hastalığın ortaya çıkmasına veya sıklığının artmasına neden olabiliyorlar. Bu nedenle bu tür ilaçların özellikle hipertansiyon veya yapısal kalp hastalığı olan hastalar tarafından kullanılmaması gerekiyor.)


Kalbin karman çorman atması:

Atriyal fibrilasyon kalbin “karman çorman” atmasına neden olan bir aritmi türü olarak biliniyor. Bu sorunda kalp tamamen düzensiz şekilde atıyor. Bu aritminin sıklığı yaşla doğru orantılı olarak değişiyor. Kalp damar tıkanıklığı, hipertansiyon, zehirli guatr ve kalp kapak hastalığı olan hastalarda sık görülüyor. Nadiren hiçbir hastalığı olmayan genç bireylerde de ortaya çıkıyor ve bunun genetik olduğu belirtiliyor.


İki ritim bozukluğunun bir arada olması:

Kalpte hiç normal atım olmadan, 3 defa ekstrasistollerden peşpeşe geldiğinde kalpte “ventriküler taşikardi” oluşuyor. Ventriküler taşikardi ve fibrilasyon birlikte ortaya çıktığında bu durum, “ventriküler aritmi” olarak adlandırılıyor. Ventriküler aritmiler genelde kalp-damar tıkanıklığı olan ve özellikle de kalp krizine bağlı olarak kalbinde hasar oluşan hastalarda meydana geliyor.


Sporcularda ortaya çıkması:

Kalp kası hastalıkları arasında dilate kardiyomiyopati, hipertrofik kardiyomiyopati ve aritmojenik sağ ventrikül kardiyomiyopatisi görülüyor. Bu hastalıkların genetik olduğu belirtiliyor. Sportif yarışmalarda meydana gelen ani kalp ölümleri en çok hipertrofik kardiyomiyopatiye bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bu durum çoğu kez yanlış şekilde kalp krizi olarak ifade ediliyor. Ancak, bunun aslında kalp damarında tıkanma sonucunda meydana gelen kalp krizinden çok, doğrudan ventriküler aritmiye bağlı olarak meydana gelen ani bir kalp ölümü olduğu belirtiliyor.


Kalp çarpıntısı her zaman kalbin fazla (taşikardi) veya hızlı atması kaynaklı olmuyor. Bazen de kalbin yavaş atması nedeniyle kişiler; çarpıntı ve hatta bayılma şikâyetinde bulunuyor. İstirahatteki kalp atış hızının normalde dakikada 60-100 arasında olduğu belirtiliyor. Kalp atışı dakikada 60’tan az olduğundaysa bradikardi (kalbin yavaş atması) söz konusu oluyor.


Kafein ve nikotin çarpıntıyı artırıyor

Doç. Dr. Tayfun Açıl, kalp çarpıntısının herkeste olabileceğine dikkat çekiyor. Kalp hastalığı olmasa bile, kişide kafein veya nikotin tüketimi, aşırı heyecan, anksiyete, uykusuzluk, yorunluk, kansızlık, zehirli guatr, solunum sıkıntısı ve antigribal ilaç kullanımı varsa; çarpıntı şikâyeti yaşanabiliyor. Bunun yanı sıra yapısal kalp hastalığı olanlarda da çarpıntı olasılığının ve sıklığının hayli yüksek olduğu belirtiliyor.


Haber: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.