Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada önlem alınmazsa, 2030 yılında, dünyada 26 milyon yeni tanı kanser vakasına rastlanacağı ve 17 milyon kişinin kanserden hayatını kaybedeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Prof. Kutluk, Türkiye’deki durumla ilgili şu tespitlerde bulundu:

Türkiye'de 200 bin kişi!

“Dünya’da her yıl kansere yakalanan insan sayısı İstanbul’un nüfusu kadar, 12.7 milyon ve her yıl Londra’nın nüfusu kadar insan, 7.6 milyon kişi kanserden ölmekte. Kanserde en hızlı artış ise Türkiye’nin de için de bulunduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde. Türkiye’de her yıl 200 bin insan kansere yakalanıyor. Eğilim böyle gittiği sürece, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kanser artacak. Bu açıdan sağlıklı yaşam tarzı kanserden korunmada en önemli unsur.”

Kanser önlenebilir!

Kanserlerin yüzde 30-40’ının potansiyel olarak önlenebilir olduğunu söyleyen Prof. Kutluk şu bilgileri verdi:

Tütün kullanımı, aşırı alkol tüketimi, güneşe fazla maruz kalma ve obezite ile ilişkili kanserler için risk, bu risk faktörlerinden kaçınılması yanında, sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ve enfeksiyonlardan korunma gibi sağlıklı yaşam davranışlarının benimsenmesi ile önemli ölçüde azaltılıyor. Dünya Sağlık Örgütü, hemen harekete geçilmezse, 2030 yılına kadar küresel düzeyde kanser ölümlerinin yüzde 80 kadar artacağını tahmin ediyor. Kansere karşı, kanserin önlenmesi, erken tanısı ve tedavisi gibi ispatlanmış yöntemler olmasına karşın, bu tedaviler, teknolojiler, ilaçlar ve hizmetlere özellikle orta ve düşük gelir düzeyli ülkelerde herkes erişemiyor ve her yıl çok sayıda ölüm gerçekleşiyor.

En etkili ve basit korunma yöntemi!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 4 Şubat Dünya Kanserle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “hayat tarzı”nı değiştirerek kanserlerin yaklaşık yüzde 30’unun önlenebileceğini bildirdi. DSÖ’nün raporunda sigara içme, obezite, yetersiz sebzemeyve yeme, yetersiz spor, alkol kullanımı ve kentlerdeki hava kirliliği gibi risk faktörlerinin önlenebileceği belirtildi. Sigaranın en önemli risk faktörü olduğunu belirten DSÖ, sigaranın kanserden ölümlerin yüzde 22’sinin sorumlusu olduğunu vurguladı.

Rahim kanserine aşı!

DSÖ, önlem olarak risk faktörlerinin önlenmesi, rahim ağzı kanseri ve genital siğillere karşı koruma sağlayan HPV aşısının yapılması tavsiyesinde bulundu. 2008’deki rakamlara göre, dünyada 7.6 milyon kişinin kanserden

öldüğünü vurgulayan DSÖ, bunun dünyadaki ölümlerin yaklaşık yüzde 13’ünün kansere bağlı olduğu anlamına geldiğine dikkati çekti. Raporda, en çok akciğer, mide, karaciğer, kolon ve meme kanserlerinin ölüme neden olduğu belirtilirken, yoksul ülkelerde Hepatit B ya da HPV gibi viral enfeksiyonların yüzde 20’sinin kansere yol açtığı açıklandı.

İşte kanserden korunmanıza yardımcı olacak 7 altın kural!

• Sağlıklı beslenme alışkanlığı.
• İdeal vücut ağırlığının korunması.
• Düzenli fiziksel aktivite.
• Alkol alımının sınırlandırılması.
• Tütün kullanmamak ve dumanından korunmak.
• Aşırı güneşe maruz kalmamak.
• Kansere yol açan enfeksiyonlardan korunmak.

Kanser olduklarını açıkladılar kadınlar klinikleri doldurdu!

Uzmanlar ünlülerin, örneğin iki oyuncunun meme kanseri olduğunu açıklaması sayesinde kadınların klinikleri doldurduğunu söyledi Anadolu Onkoloji Derneği ve Erciyes Üniversitesi tarafından düzenlenen “Meme Kanserinde Tartışmalı Konular Çalıştayı”nda meme kanserindeki son gelişmeler tartışılacak. Anadolu Onkoloji Derneği Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, Türkiye’de meme kanseri konusunda yeterli bilinç olmadığını belirterek, “Bunu da meme kanserinde erken tarama metodu olarak kullandığımız mamografi çektiren insanların sayısından anlıyoruz. Mamografi çektirenlerin oranı şu anda yüzde 6 civarında” diye konuştu.

Kanser bilinci!

Son dönemde sinema ve müzik dünyasındaki ünlü isimlerin meme kanseri olduklarını açıklamalarının, “kanser bilinci” konusunda büyük etkisi ol du ğu nu be lir ten Prof. Dr Büyükberber, şunları söyledi: “Şöhret her zaman daha cazip geliyor. Yıllardır Sağlık Bakanlığı’nın, kanser araştırma merkezleri olan KETEM’lerin uğraşmasına rağmen, medyanınki kadar etkili olamadı. Üst üste iki dizi oyuncusunun meme kanserine yakalanması sonrasında bizim poliklinikler adeta doldu taştı. Bir kaç gün içinde binlerce insan mamografi çektirmek için başvuruda bulundu. Bu tip körüklenen kampanyalar gelip geçici oluyor. Eğitim yoluyla daha da kalıcı olması gerekir.”