Ulusal Sağlık Enstitüleri, Amerikan Sağlık Bakanlığı’na bağlı 27 enstitü ile merkezden oluşan ve tıp alanında sayısız araştırmaya imza atan bir kurum. 2010 yılında, 30 milyar 500 milyon dolarlık bütçesiyle Amerika’da devlet destekli bütün araştırmaların yapıldığı kurum olarak biliniyor. 18 bin kişinin görev yaptığı merkez, ülkedeki tüm üniversite, sağlık kurumları ve özel hastanelerde yapılan araştırmaları değerlendirmekle kalmıyor, tıp alanına yön veren birçok yeniliğin çıkış noktasını da oluşturuyor.


‘Türkiye'de takdir yok’


Bu büyük enstitüde önemli görev üstlenen isimlerden biri de dünya çapında bir ürolog olan Prof. Dr. Ziya Kırkalı. 1.5 yıldır enstitüde görev yapan Kırkalı, yurtdışında değerinin daha fazla bilindiğine inanıyor. Bu seçimde tek kıstasın bilimsel çalışmaları olduğunu söyleyen Kırkalı, “Türkiye’de her yaptığınız kısıtlanıyor ve çalışmalarınız takdir görmüyor” diyor. Tamamı Amerikalı 11 aday arasından tek yabancı olarak seçilmesini, “Amerika’da din, dil, ırk fark etmiyor, önem verilen tek şey işi en iyi yapacak kişiyi bulmak” diye yorumlayan Kırkalı, bu şartın gerçekleşmesi halinde kapıların herkese açıldığını belirtiyor. ABD’ye gittikten 2 ay sonra üroloji bölümü lideri yapıldığını ifade eden Prof. Kırkalı, ABD’de ürolojiyle ilgili yapılan ve devlete proje olarak sunulan araştırmaların neredeyse tamamının kendisinin bilimsel danışmanlığını yaptığı birimden geçtiğini söylüyor.


‘En büyük hedefimiz’


Ürolojik hastalıklarla ilgili yeni ölçme yöntemleri geliştirmenin birimolarak en büyük hedefleri olduğunu ve bu araştırmayı 5 yıl süreyle yıllık 1 milyon 250 bin dolarlık bütçeyle dijital olarak yapmayı hedeflediklerini söyleyen Kırkalı, “Ürolojik semptomların ölçülmesini başarmamız halinde önemli bir hedefe ulaşacağımızı ve işimizin çok kolaylaşacağını düşünüyorum” diyor. Kırkalı sözlerini şöyle sürdürüyor:


“Her idrar yolu enfeksiyonu prostat değildir. Geçmişte erkeklerdeki idrar yolu şikâyetlerini prostata bağlardık. Bunları ölçecek uluslararası ölçüm skorları (dünyada 20 yıllık kullanımı var) hastalarda günlük kullanımda çok başarılı sonuçlar verse de araştırma amaçlı kullanıldığında çok sağlıklı olmuyor.” Kırkalı, yeni ilaçlara onay verilmesi ve semptomların değerlendirilmesi için ciddi yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Ürolojide prostatla ilgili hastalıklarda bir gelişme meydana gelmediğini gördüklerine, birçok hastanın ilaç, ameliyat ve lazer yöntemleriyle tedavi olsalar da yakınmalarının sürdüğüne dikkat çeken Kırkalı, “Bunu ortadan kaldırmak için nedenlerin prostata ait olup olmadığını araştırıyor ve ölçme yöntemlerine değişiklikler getirmeye çalışıyoruz” diyor.


‘Tedaviler giderek özelleşiyor’


Prof. Dr. Ziya Kırkalı, insanların genetik şifreleri çözülmeye başladıkça sağlık alanında daha iyi sonuçlar alındığını, her hastaya aynı ilacın verilmesi halinde bile etkilerinin farklı olmasının tedaviyi farklı noktalara götürdüğünü belirtiyor. Yeni ilaçların etkilerinin daha kalıcı olduğunu ve tedavilerin giderek özelleştiğini ifade eden Kırkalı, ürolojide geliştirilen ilaçlar için “mucize” demenin şimdilik zor olduğunu, buna karşın gelişmelerin hızı ışığında mucizeleri yakalamanın zor olmadığına inandığını söylüyor.


Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.