Sürekli sokaklardayım, oldukça sosyalim oturup evde diyet yapamam” diyenler için geçtiğimiz yıl “Sokakta diyet” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazılarımı ara ara sürdürmeye de çalıştım. İstedikten sonra her zaman her yerde diyetin yapılabileceği, evde oturarak yapılacak bir şey olmadığı fikrini savunanlardanım. Benim her hafta farklı ülkeye giden danışanlarım var, onlar bile yapabiliyorsa herkes yapar. Ama anlamadığım konu, şehir şehir gezen biri bile bavuluna spor ayakkabı atıp gittiği yerde yürüyüşünü yapmaya çalışıyor lakin her hafta günlerde toplanan kadınlardan hiçbiri çantasına spor ayakkabı atıp da burden eve yürüyeyim demiyor. Gülmeyin! Gerçekten demiyor. İkisi çok uç örnekler olsa bile sen istedikten sonra, sokakta da, evde de, arkadaşlarını davet ettiğin günlerde de her koşulda her yerde sağlıklı beslenmeyi ve diyetini sürdürebilirsin. Çantana ara öğün koymak veya gideceğin yeri seçip gitmek kişiye farkındalık katar.

Restoranda ne seçmeliyim?

Gittiğim restoranda sadece diyet mönüye mi bakmalıyım? Bu soruların cevaplarını alabilmek için Tribeca’ya gittim. Bu mekânı yıllardır bilirim, yemekleri lezzetlidir. Sağlıklı yemekler lezzetsiz oluyor zannediyorlar ama aksine sağlıklı ve lezzetli yemek mümkün. Mönüyü iyi okumak, ne yemen gerektiğini bilmek ve kendinize göre en uygun olanı seçmek, tartıyla barışık olmanızı sağlar ve sonrasında size restoranda güzel bir yemeği yemenin tadını çıkarmak kalır. Sorularıma cevap almak için gittiğim Tribeca’nın Genel Müdürü Şevket Ertok’la tanışıp sohbet etme imkânı buldum. Şevket Bey, işini severek yapıyor. Ben genelde Nişantaşı’ndaki Tribeca’ya giderim ama mutlaka Florya’dakini görmeliymişim. Özellikle bizim gibi hafta sonları çocuklarlarla gezen aileler için deniz kenarında güzel bir kahvaltı yapmak güzel ama gittiğim yerleri seçerken çocukları düşünen restoranları tercih ediyorum. Çocuğun orada oynayıp mutlu olabileceği boyalar, kartonlar anne babaları rahatlatıyor. Özellikle büyüme çağındaki çocukların günlük alması gereken gıdaları göz önünde bulunduran restoran, mönüsünde yer verdiği kıymalı makarna, pizza ve çıtırdayan tavuk sepetiyle de çocuk gurmelere hitap ediyor.

Diyetisyen ne yerse doğru mudur?

Bizler otomatik olarak en sağlıklı tabağı hazırlıyoruz kendimize, tabii bu kesinlikle az yediğimiz anlamına gelmiyor. Ben lezzetli yemeği, yeni şeyler denemeyi çok severim. Bazen, kaçamak yapıp çok yediğim de olur ama sonra nasıl toparlayacağımı bilirim. Size de tavsiyem bu! Yemeğin tadını çıkarın ama sonra minik temizlikler yapın. Hem böylece kilo almadan yemek yemeyi öğrenmiş olursunuz. Önce başlangıçlar sonra çok ağıra kaçmadan minik bir giriş yapmak istedim. Karnımı başlangıçla doyurmak istemedim. Ama yeni bir lezzet olan fesleğen soslu dana carpaccio’nun tadına baktım. Hafif bir yemek öncesi bu lezzet biraz kendimi şımartmak içindi. Diyet mönüsüne baktığımda şefi ayrıca tebrik etmek istedim. Neden? Çünkü, benim görmek istediğim kuru bir tavuk ve boş bir salata değil. Burada gayet lezetli seçenekler vardı. Güzel ızgara bir eti arzu ederseniz yanında sebze ve salatasıyla beraber yiyebilirsiniz. Bu malzemeleri nereden aldıklarını sorma gereği hissettim. Izgara levrek bol bol sebze ve salata ile geliyor. Sağlıklı beslenmek isteyen herkesin en sık yiyebileceği şey balıktır. Daha ne olsun? Buradakilerin lezzetini biliyorum ve diyet yemek gibi değil, diyet yapmayan biri de çok rahat yiyebilir. Onlar, diyet mönünün ilgi gördüğünü anlattılar. “Yemeklerin altında kaloriler yazıyor ama bu kaloriler sizce yeterli mi?” diye sordum. Aslında insanlar en düşük kaloriyi seçmeye çalışıyorlar fakat öğle yemeği bizim daha zengin yiyebileceğimiz ve 500-750 kalori alabileceğimiz bir öğün. Yani burada olduğu gibi sebzeli omlet yediğimizde sadece (184 kalori) önden bir çorba içebiliriz. Ya da yağsız pişmiş kırmızı et de yenilebilir.

Son dönemin meşhur çorbası

Mekâna giderken, diyet mönü dışındaki lezzetlerin de tadına bakmayı kafama koymuştum. Bana çok seveceğim bir çorba önerdiler. Son dönemin meşhur kinoası karşımda duruyordu. Bu sefer çorba şeklindeydi. Adı, kinoa kapha churna. Kapha churna baharatıyla hazırlanmış kırmızı kinoa çorbası. Çorba, protein bakımından zengin, içinde mercimeği olan, sağlıklı ve güzel tada sahipti. Ben sadece bu çorba ile doyabilirim dedim! Normalde sadece çorba ile kesinlikle masadan kalkmam. Doyurucu ve hafif bir yemek için ideal bir çorbaydı. Seren’le beraber tavuğun ve bifteğin tadına baktık. Diyette gibi hisetmemize gerek yok, önce gözümüz sonra ruhumuz ve midemiz doydu. Yanında taze taze gelen rokaları görünce sevindim çünkü sönmüş bir salata veya kurumuş bir roka yiyeceğime hiç yemeyeyim daha iyi. Yemekten sonra tatlı ikram ettiler. Ben çok tatlıya düşkün değilim ama dondurmayı severim. Vanilyalı dondurma ile yapılan kestaneli bir tatlı! Tabii ki biz bunu bölüştük. Tadı harikaydı ama benim tercihim vanilyalı dondurması ile gelen kadayıf ile yapılan bir tatlı olan miss tribeca. Deneyin derim. Belki de hep dediğim Güneş’le kaçamak diyetinin kaçamağını bu tatlı ile yapabilirsiniz.