Sunduğu şovdan sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Çağlayan, bu koleksiyonu hazırlarken bakteriler ve gemi parçalarından etkilendiğini söyledi. Aslında bu çok garip bir şey değil. Tüm tasarımcılar her sezon için doğadan, uzaydan hatta manevi varlıklardan bile etkilenerek hazırlar koleksiyonlarını. Ancak Çağlayan'ın bakterilerden etkilenmiş olması yadırganmış olmalı ki, tasarımcı açıklamasından sonra gazeteciler tarafından soru yağmuruna tutulmuş. Hüseyin Çağlayan bir an dönüp bir gazeteciye "Peki izlemek hoşuna gitti mi?" diye sorup "Çünkü bu en önemli şey" diye açıklamasını yapmış.


Bir koleksiyonun ilham kaynağı ne olursa olsun onu nasıl sunduğunuz, kullandığınız renk ve materyallerle nasıl işlediğiniz çok önemlidir. Çağlayan sevimsiz bir varlık türünü hatta türlerini yani değişik bakterileri tasarımlarına o kadar etkileyici yansıtmış ki, insan bu koleksiyonu gördükten sonra bakterileri o kadar itici bulmuyor artık.


Koleksiyonda tasarımcının ilk ve en çok göze çarpan özelliği, farklı doku ve renkte materyalleri enteresan kesimler arasında ikinci ve hatta bazı yerlerde üçüncü bir katman olarak sunmasıdır bence. Mesela, yünlü bir kumaşın altında kullanılan paladyum gibi parlak metalik hatta holografik dokulu streç kumaş çok enteresan bir görüntü oluşturmuş. Gerçi bazı tasarımlarında aynı doku farklı renk uygulamasıyla, ama bu renklerde de özellikle koyu ve açık renkleri bir arada tercih etmesiyle, sanki karanlığı renkle aydınlatmaya çalışan tasarımcı, her ne olursa olsun yaptığı bütün farklı kat uygulamalarında başarılı seçimler yapmış. Diğer önemli bir özellik ise, koleksiyonda bolca kullanılan kontrastlar yani zıtlıklardır. Sadece renk ve dokudan bahsetmiyorum. Dikkat ederseniz eğer koleksiyonda dar, vücudu saran bir elbisenin üzerine, 2 beden büyük ceket kullanılmış. Ya da aynı elbise de hem darlık hem potluk daha doğrusu genişlik bir arada verilmiş.


Koleksiyonun sonuna doğru ortaya çıkan, sanki bir kutunun içinden fırlamış gibi görünen modeller çok grafiksel ve modern görseller oluşturmuş. Sanırım bahsedilen gemi parçaları bunlardı.


Bir mobilyayı bile ayaklandırıp yürütebileceği söylenen tasarımcının, bu doğal hatta içgüdüsel olarak ortaya çıkan tasarımları bakalım bizleri daha nerelere götürecek?



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.