‘Gerçek’ aşk tanımlanabilir mi? Günümüzde, zihnimizde yer edinen gerçek aşk resmi, daha çok peri masallarından, filmlerden, dizilerden geliyor; gerçek aşkın tanımı, zaman içerisinde birçok kez değişti. Ancak hepimizin, zihnimizdeki aşk tanımına bağlı belirli şartları ya da mükemmel eşleşmenin nasıl görüneceğine dair bazı kriterleri var. Doğru partnerin, belirli şeylerinin olması, belirli şekilde görünmesi ve belirli aktivitelerden hoşlanması gerekiyor – ve bu durum normal olarak karşılanıyor.


Ama belki de gerçek aşk, popüler kültürün dayatılarından çok daha basittir. Vietnamlı Budist keşiş Thich Nhat Hanh’ın aşağıdaki videoda açıkladığı üzere, eğer sevgi, nezaket, şefkat ve neşe varsa, Budist öğretilere göre gerçek aşkı tecrübe ediyorsunuz. Oldukça basit. Gerçek aşkın, peri masallarından fırlayan büyülü bir şey olmasına gerek yok.



Videoda anlatılan ana fikirler:


  • Sevgi ve nezaket, mutluluk yaratma gücüne sahiptir. Kendi içinizde keyif ve mutluluk hislerini geliştirmeyi başardığınızda, bu, kendinize sunduğunuz gerçek aşktır. Eğer bu duyguları bizzat yaratabilir ve karşınızdaki kişinin de yaratabilmesine yardımcı olursanız, bu, gerçek aşktır. Yani birbiriniz için keyif ve mutluluk kaynağıysanız, bu, gerçek aşktır.

  • Gerçek aşk, çektiğiniz acıyı azaltma ve karşınızdakinin acısını azaltabilmesine yardım etme kapasitesidir. “Acı çekme sanatı vardır. Nasıl acı çekileceğini bilirseniz, çok, çok daha az acı çekersiniz.”

  • Şefkat alıştırması yapın ve büyümesini izleyin.

  • Eğer aşk, keyif yaratmıyorsa, gerçek aşk değildir. Eğer aşk, diğer insanı her gün ağlatıyorsa, gerçek aşk değildir.

“Gerçek aşk, hem sizin hem de karşınızdaki kişi için sevinç yaratma kapasitesine sahiptir.”

Budizm’in bilimle ilgisi nedir?

“Kabaca bahsetmek gerekirse, farklılıklar olsa da, bence Budist felsefe ve kuantum mekaniği, dünyaya olan bakış açıları bakımından el sıkışabilirler. Bu büyük örneklerde, insanın aklının meyvelerini görebiliyoruz. O büyük düşünce insanlarına karşı duyduğum hayranlık bir yana; onların da tıpkı bizler gibi birer insanoğlu oldukları gerçeğini gözden kaçırmamamız gerekiyor.” -Dalai Lama


Sevgi, şefkat, bilinç ve nesnel dünyadan uzak olma, bilimi ve gerçekliğimizin asıl doğasını anlamanın özüdür. Nikola Tesla bu yüzden insanların fiziksel-olmayan şeyler üzerinde çalışmaya başladıklarında, büyük ilerlemeler kaydedeceklerini söylemiştir.



(Bu yazının İngilizce orijinali cosmicscientist.com'da yayınlanmıştır.)


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.