Sadece çiftlerin beyanları değil, uzmanların araştırmaları da gösteriyor ki evli çiftler giderek daha az sevişiyor ve evlilikler aseksüelliğe doğru gidiyor. Nedenini sorduk ve çarpıcı yanıtlar aldık.


Başlığa bakıp “Bu doğru değil, biz çok sevişiyoruz” diyorsanız, ya kendinize karşı dürüst olun ya da bu haberin konusunun siz olmadığını unutmayın. Ama karıştırmayın lütfen, cinselliğin zaman zaman kesintiye uğraması veya azalması değil sözünü ettiğimiz. Nadir yaşanması ya da hiç olmaması...


Son yıllarda yapılan araştırmalar ve uzmanların klinik gözlemleri, çiftlerin evliliklerinin ilk yıllarının ardından birbirlerini cinsel yönden çekici bulmadıklarını, seks yapmadıklarını ve ikili ilişkilerinde aseksüelliğe doğru gittiklerini gösteriyor. Aile Sağlığı Araştırma Derneği’ne göre Türkiye’de her 10 kadından 8’i cinsel bakımdan tatmin olamıyor, her 10 erkekten 7’si performans sorunu yaşıyor. Neden? Bıkkınlıkmı? Hayat mücadelesi ikili ilişkileri çıkmaza mı sokuyor? Çaresi yok mu? Başka bir soru da şu: Bu sorun hep var mıydı yoksa vardı da dillendirilmiyor muydu? Aile Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, “Cinsellik iyi olduğunda çifti duygusal ve ruhsal olarak, fiziksel tatminin çok ötesinde birbirine bağlıyor” diyor.


Ancak günümüzde özellikle genç çiftlerde aseksüel evliliklerin giderek çoğalması dikkat çekiyor. Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin 2003-2009 arasında telefon danışma hatlarını arayan 2 bin 500 evli çifti ele alan araştırmasında, her 3 çiftten birinde uyumsuz cinsel istek sorunu görülüyor. Aynı çalışmanın bir başka sonucuna göre; evli çiftlerin yüzde 20’si yılda 10 kezden daha az seks yapıyor. Cinsel isteksizlik, Avrupa ve Türkiye’de cinsel sağlık danışma hatlarına başvuruda artık en yüksek sıralarda yer alıyor.


Düzenli cinsellik genç gösteriyor

Araştırmalar, düzenli bir cinselliğin, vücut kimyasallarını dengeleyerek kişiyi genç gösterdiğini ortaya koyuyor. Örneğin haftada 2 kez seks bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Aynı sıklıkta seks yılda neredeyse 21 bin kilojul enerjiye denk geliyor, bu da yaklaşık 80 kmkoşmaya eşdeğer. Seksin tüm bunların yanında kan dolaşımını hızlandırıcı ve ağrı dindirici özelliği de bulunuyor.

Dünyadan araştırmalar...

  • Oxford Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde yapılan 2005 tarihli bir çalışma 1960’tan 2000’e kadar boşanma oranlarında büyük artış olduğunu gösteriyor. Bunların yarıdan fazlasında boşanma nedeni cinsel sorunlar...

  • Dünyada her 3 yetişkinden biri en az bir cinsel sorun yaşıyor. (Dünya Sağlık Örgütü)

  • Journal of Urology Dergisi’nde 2004 yılında 27 bin 500 kadın üzerindeki bir araştırma, kadınların yüzde 39’unun en az bir cinsel sorun yaşadığını gösteriyor.

  • 2008 yılında Journal of Sexual Medicine Dergisi’nde 13 bin kadın üzerinde yapılan bir araştırma, kadınların yüzde 70’inin tam olarak tatmin olmadığına işaret ediyor.

  • Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’ne göre 2003 - 2009 arası telefon danışma hatlarını arayan 2500 evli çiftten yüzde 20’si yılda 10 kezden daha az seks yapıyor.

Hormonlar azaldıkça...

Araştırmalar, cinsel sorunların yüzde 70’ten fazlasının organik nedenli olduğunu gösteriyor. Âşık olanın beyninde, mutluluk hormonları olarak bilinen dopamin ve serotonin artıyor. Bunlar, kadında da erkekte de cinsel arzuyu artıran hormon olan testosteronu tetikliyor. Bu, ilişkinin başlarındaki yoğun seksin açıklaması...


Yıllar geçtikçe hem hormonsal hem de damar-sinir sistemi kaynaklı nedenlerle cinsel uyarılma ve tatmin sürecinde değişimler yaşanıyor. 5-7 yıllık sürenin ardından hormonlar azaldıkça, psikolojik etkenler devreye giriyor ve evliliğe yenilik katmak gerekiyor...


“Kadın cinsellikten daha çabuk vazgeçiyor”

Prof. Dr. Halim Hattat, kadınların cinsellikten daha çabuk vazgeçtiklerini söylüyor. Özellikle kapalı aile yapısında büyüyen kadınların, “Seksi erkek başlatır, kadının çok istekli olması fena görülür” gibi yanlış inanışlar nedeniyle cinselliklerini ifade edemedikleri görülüyor. “Türk kadınlarında kendi cinselliğini ifade etme sorunu olduğu için bu konuda konuşmaktan kaçınıyorlar” diyen Hattat, Aile Sağlığı Cinsel Danışma Hattı’nı arayanların yalnızca yüzde 10-20 gibi küçük bir oranını kadınların oluşturmasının bunu ispatladığını söylüyor.


Mutlu birliktelik önerileri

  • Pozitife odaklanın. Birbirinizden sıkıldığınızda eşinizin sevdiğiniz yönlerini düşünün.

  • Kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu alın ve her şeyi karşı taraftan beklemeyin.

  • Tutkuları paylaşın ve ortak ilgi alanları oluşturun.

  • İlişkide saygıyı ihmal etmeyin.

  • Empati kurun ve düşünceli olun.

  • Birbirinize mümkün olduğunca sık dokunun.

Bunlar cinselliğin düşmanları

  • Günlük stres, yorgunluk, iş-aile-ev hayatındaki sıkıntılar.

  • Altta yatan hastalıklar (Diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol, MS, depresyon, prostat hastalıkları vb.) ve geçirilen ameliyatlar...

  • Kullanılan ilaçlar (bazı antidepresanlar vb.)

  • İlişkideki duygusal problemler.

  • Yanlış cinsel bilgiler ve şehir efsaneleri.

  • Yaşam tarzı yanlışları. (Kötü beslenme, hareketsiz bir yaşam, kilo fazlalığı, sigara-alkol kullanımı vb.)

  • Cinsel sorunlar. (Kadınlarda vajinismus, orgazm sorunu, isteksizlik; erkeklerde erken boşalma, sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik vb.)

  • Cinsellikle ilgili arzu, düşünce ve hisler ile cinsel sorunları partnerle paylaşmama.

  • Rutin, heyecandan ve duygusal yakınlıktan yoksun bir cinsel yaşam.

Haber: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.