Hayatımın merkezine koyduğum gül cemalinde saklıdır gülüşlerim. Kapanan gamzenin arkasına sığınır tüm umutsuzluklarım. Her zerremde saklı aşkın beni öyle derinden hasretlere bırakır ki; ondandır her ayrılış da ki yüz asıklığım. Tane tane akan damlalarına bin yemin bozduğum, gecelerimin ardında, uykusuz bakışlarla, ölümü küçük gören ağıtlarım gizlidir.


Yastığımda biriktirdiğim gönül yaşlarımı, hatırasına verdiğim gökyüzü, sel olup akar delice. Kalbimde eşsiz takıntılar doğar sen gülünce. Yerinde duramayan beş yaşındaki çocuk gibi her tele dokunur. Acaba diye köreltmeden mutluluğumu, sana dayadığım sırtımı, bin bir gece kasvetlerinin üzerine basarak dimdik kelimeler ile besliyorum.


Huzur tenlim, sabır taşım, güneşim, seraplarla dolu şu hayat çölünde kana kana içtiğim şerbetim, omuzun da tuttuğun bu acı dolu baş, yaşadığını unutacak kadar huzurun kaynağında. Delice mutluluk şarabına vurup kederi, çakır haliyle, her şeye sen bakar. Bir yar bir sen bir varlığın doldurur dünyanın yerini. Yönüm, sözüm, diğer yarım, şanssız kalabalıkların nazarlarından koruyan, gamzene sığınan en matemsiz anılarımı, iki dudağının arısında gizli hayat sırrını, tüm çıplaklığı ile yüzüme vuran derin sohbetlerinde doyurduğum karnımı, vesile sultanıma ettiğim dualarımla, şükrediyorum yaradan’a.


Geçmişimi yokluğun ile anlamsızlığını tanıdığım hayatın, varlığın ile tüm gizlerinde aşikâr yüzüyorum. Sevgi yolum, yürüyüşlerimin yegane varışı. Uzaklar yanından bir adım öte olduğundan beri hasretim kat kat çöktü sığınağıma. Ne zaman sen desem içim ürperir. beş yaşındaki çocuk gibi hüzünlenirim.


Tüm gitmeleri tükettim, kırkyıl hatırla içtiğim kahve gözlerinde. Her çıkmaz aklıma düştüğünde, dünyamın eşsiz gökyüzü maviliklerinin hayranlığı yansır yeryüzüne.


Ne gök kubbe ayrılır yerden ne de yeryüzü gök kubbeden. Ancak kıyamet yerle bir eder bu şemsin el ele tutuşmasını. Mucize yaşamımın sebebi, olması gereken olmaz bazen, öyle kırılmalar yaşanır ki büyük sözlerin ardından, şaşırmaya şaşırırken, rüyalarda bulursun gerçekleri. O zaman anlarsın tesadüf olmadığını, gördüklerinin ve hayatın, bu rüyada sonsuzluğa güzel gamzeler ile merhaba dediğine şahit olursun.


Şahit olduğum en güzel rüya, mabedim hüzün kalemiyle yazdığım ibadetler, dünyayı dolduracak kadar çok olsa da bir tel saçının hakkını veremez. Hükmünü veremediğim bir tel saçın acizliğine rağmen, her anımı süsleyen sevgili, cennetin ile hapsettiğin bu beden aşk-ı elif olur! Her zerrene.


Son nefeste sen ve adın takati ile elif aşkına…


Vesselam.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.