İngiltere’deki Salford Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacı Dr. Julie Wray, yeni doğum yapmış birçok kadınla görüşerek hazırladığı çalışmasında, doğumdan sonraki toparlanma süresinin 6-8 hafta olarak belirlenmesinin fanteziden ibaret olduğunu ve bu sürenin 1 yıla kadar uzayabileceğini ortaya çıkardı.


Çalışmada vurgulanan noktalardan biri, bu toparlanmanın yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal evrelerinin de bulunması. Birçok anne doğumdan sonra ayaklanıp iş yaşamına dönmek için acele ediyor, çünkü yasal olarak tanınan süre en fazla 8 hafta olabiliyor. Oysa kesinlikle hazır olmadan işe dönmek zorunda kalan annelerin sayısı oldukça fazla.


“Doğurdun, doğru eve!”

Dr. Wray çalışmasında toparlanma sürecinin doğumun hemen ardından, hastanede başladığına dikkat çekiyor. Eskiden İngiltere’de kadınlar kadın-doğum ünitesinde daha uzun süre kalır, yeni doğan bebeklerine nasıl bakacaklarını ve onları nasıl emzireceklerini öğrendikten sonra ayrılırlardı. Günümüzde ise doğumdan sonra özel bir durum olmadığı müddetçe, 6 saat sonra eve dönmeleri teşvik ediliyor.


Türkiye’de anneler hastanede biraz daha uzun kalabiliyor. Normal doğumdan sonra bir gece hastanede tutulan anne, sezaryen doğum durumunda 2-3 gece hastanede kalabiliyor. Yine de bu süreler, Dr. Julie Wray’in araştırmasına göre yeterli değil.



Dr. Wray, daha gerçekçi ve anne dostu doğum sonrası bakım prosedürlerinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Kadınlar doğumdan sonra yeniden iyileşip normal hayata dönmenin 6 haftadan fazla sürdüğünü düşünüyorlar ve belirlenen bu süreden çok daha uzunca bir süre desteklenmeleri gerekiyor.”


Doğumdan sonraki nekahet süreci herkes için farklı olabilir ama çalışmada ulaşılan sonuç, genel olarak fiziksel ve ruhsal bir yenilenmenin sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi için bu sürenin 1 yıl olması gerektiği yönünde.



Küçük bebeği olan annelerin birçoğu çalışırken sütlerini sağıp biriktirerek bebeğini beslemek durumunda kalıyor.


Türkiye’de annelik izni ne kadar?

Ülkemizde çalışan kadınların doğumdan önce ve sonra 8’er hafta izin kullanmasına müsaade ediliyor. Toplamda 16 hafta olan annelik izni, çoğul gebelik durumunda 18 haftaya kadar uzatılabiliyor. Daha fazla izin yapmak isteyen annelerin ücretsiz izin haklarını kullanmaları gerekiyor.



“Hayatlarımız allak bullak oluyor”


Konuyla ilgili olarak Türkiye’de yaşayan kadınların fikrini sorduk:


Cansu N.

Doğumdan sonra 8 hafta izin, bebek 2 aylıkken işe başlamaktır ki "ilk 6 ay sadece anne sütü" politikası ile çelişmektedir. 2. aydan itibaren bebeği sağarak sadece anne sütü ile beslemek pratikte oldukça zordur. Çünkü annenin işteyken sık sık sağmasını gerektirir. Bebek henüz ek gıdaya başlamadığı için gerekli tüm gıdasını annesinin sağdığı sütten sağlaması bu nedenle zordur. Ücretsiz izin kullanmak ekonomik olarak çoğu zaman mümkün olmayabiliyor, aile tüm maddi zorlukları göze alsa da, işveren ücretsiz izni kullandırmada kanuni hak olsa da zorluklar çıkarabiliyor. Anne 2 aylık bebeğini evde bırakıp işe geri dönmek istemezse, bir süre daha bebeğinin bakımını kendisi yapmak istese de maalesef bu durumda adeta maddi olarak cezalandırılmış oluyor.


Gözde T.

Bebeğim olacağını öğrendiğim zaman elim ayağım birbirine dolaşmıştı. İşyerinde bu konuyu nasıl halledeceğimi düşündüm durdum aylarca. Kanunlar anneleri koruyor gibi gözükse de pratikte işler öyle yürümüyor. İstifa etmem için üzerimde baskı oluşturuldu. Bu yüzden ücretsiz izin de kullanamadım. Rapor alıp 37 haftalık olana kadar çalıştım. İznimi sonrasında kullanmak istedim ama bir yandan dünyanın en büyük mutluluğunu yaşarken kariyer anlamında hayatımın en zor senesini geçirdim. Lohusa depresyonu, fiziksel olarak bir türlü iyileşememem de cabası. Sistem kesinlikle doğru işlemiyor, anneler mağdur oluyor. Bebeğimi sadece 5 ay emzirebildim, hayatım allak bullak oldu. Hala içimde yaradır.


Ezgi Ece A.

Karnı burnunda çalışmak çok büyük bir sorun değil bence, tabii eğer gebelik sorunlu değilse. Hatta psikolojik olarak anneyi pozitif etkileyeceğini bile düşünüyorum ben. Gebelik sorunluysa o başka tabii ama her halükarda bu doğum izinlerinin sadece anneye verilmesi de sorunlu, nereden tutsan elinde kalıyor.



Nilgün G.

Hem annenin hem bebeğin fiziksel ve ruhsal olarak etkilenmemeleri adına çok daha fazla izin hakkı olmalı bence. 16 hafta çok çok az bir süre. Bebeğin süte devam etmesi, annenin işe döndüğünde yeni düzenine ayak uydurmayan çalışma şartları (mesailer vs.) derken kadınlar da bebekler de harap olabiliyor. 1 yıl bile az gelebilir ama şu şartlarda iyi diyelim.


Zeynep E.

İşyeri açısından bakacağım, tamamen çalışmak istemeyip bahane edenler oldukça sorun olabiliyor. Gerçekten annenin böyle bir tercihi olması çok doğal (bir doula olarak sonuna kadar destekliyorum) ama aslında işyeri açısından yerine bakacak insanlar ve/veya yerine alınacak insanlar da düşünülmeli... Yani "ha geldi, ha gelecek" diye iki katı iş yükü ve tabii ki ekstra ücret olmadan zor durumda kalanlar olabiliyor maalesef.


Ayşe C.

İsveç’te doğum izni 480 gün. Üstelik babalara da 90 gün izin veriliyor! Bununla kıyaslandığında ortada büyük bir haksızlık olduğu bariz. Hükümetimiz hem çok çocuk yapın diyor hem de sosyal açıdan annelere güvence sağlamıyor. Kadına çocuk doğur, çalışma, evde otur demektir bu. Ben hamile olduğumu öğrensem uğraşmam, işi bırakır ev hanımı olurum.


Esra D.

Ben yoğun bakım hemşiresiyim. 8 haftalık iznimin 5 haftasını sonraya aktarabileceğimi sanıyordum ama mümkün değil. Karnı burnunda çalışmak sorun değil diyen arkadaş sanırım gebelik yaşamamış. Çorabını başkasının giydirmesi gibi bir acizliğin içinde buldum kendimi. Kaldı ki hastayı kaldırmak, döndürmek, altını temizlemek, giydirmek ve acil durumda üzerine abanarak (durum aynen bunu gerektiriyor) resusitasyon yapmak… Sadece 2 haftayı aktarabildim. Arabanın direksiyonunu göbeğimin üstünden çevirememeye başlayınca dedim ki buraya kadar direnme. Şimdi evde son 15 gün. Karşı koltuğa geçmek bile mucize. 10 dakikada bir tuvalete gitmek, yetişemeyip altına yapmak... Sonuna kadar dayanan varsa madalya taksınlar.


Gizem Y.

Keşke 6 ay olsaydı dedim ama nerde? 8 hafta doğum öncesi 8 hafta doğum sonrası toplam 16 hafta. Devlet memurları (diğer çalışanları bilmiyorum) doğum öncesi izin hakkının 5 haftasını sonrasına ekleyebiliyor ama 3 haftayı doğumdan önce kullanmak zorunda. Bana kalsa son haftaya kadar çalışıp 16 haftanın hepsini doğumdan sonra kullanmak isterdim. Gerçi temel sorun 16 haftanın çok yetersiz olması. Sonrasındaki ücretsiz izin hakkı ise ekonomik sebeplerden dolayı çoğu çalışan için pek bir şey ifade etmiyor


Semra Ö.

Amerika bu iznin hiç olmadığı tek "gelişmiş" ülke. Bizim annelerimiz 4 haftada ise başlamışlar, 16 hafta muhteşem (bu açıdan bakınca.) Ekonomi açısından ise bu izinler büyük sıkıntı. Bir personel gebe olduğu andan itibaren bu izin, ücretsiz izin, nöbet muafiyeti vs. düşünüldüğünde 3 sene iptal oluyor. Bu nedenle memur olmayan bu 16 hafta hariç diğer haklarını hiç kullanamıyor.

Pratik uygulamada ise gebe olduğunu söylediğinde yerine başkası bakılıyor, doğum izninden geri dönemiyorsun. Devlet desteği olmadan daha da uzun olması zor. Bu kadarına da şükür... Bu 16 hafta annenin çocuğa ayırması gereken MİNİMUM süre. Devlet bu süreyi ekonomik kaygılarla bebekten almayalım diye uğraşıyor. Sonra 2 seneye kadar nöbet muafiyeti ve kademeli kısıtlı çalışma saati veriyor. Daha fazlasını isteyen anne tercih yapmak zorunda kalıyor. Emeklilik nasıl yaşlılıkta ekonomik güvence sağlıyorsa, bu dönem için de buna benzer bir düzenleme olsa keşke. Gençler çalışıyor, yaşlıları koruyor. 3 yaşa kadar çocuğu olmayanlar da olanları destekleyebilir. Toplumsal anlaşmadır bu. Ama kapitalist sistem çalışanının ekonomik yükünü 3 sene kaldıramaz. Bu tarz bir düzenleme doğurgan çağdaki kadınların toptan işsiz kalmalarına yol açar.


Gökçen D.

Bir annenin ideal olarak ilk 2,5-3 yılı bebeğin yanında geçirmesi gerekliliği düşünüldüğünde oldukça trajikomik bir süre... Hayatın hızlanması, ekonominin aileleri zorlaması ile gittikçe doğal olandan uzaklaşıp, zorunluluklar çerçevesinde yaşıyoruz maalesef.


Elvan T.

Ücretsiz doğum izninde olan bir anne olarak; keşke bir yıl da ücretli doğum izni olsa ve hem de iş yerimde bakıcı ile bebek bakım ve oyun odası olsa ve hem de bebeği olan annelere ek olarak mama, bez, oyuncak, giyim vs. için geniş bir ödenek olsa derim... İş 8+8 ile çözülecek bir şey değil sadece...


Elif M.

Devlette çalışan anneler eğer maddi imkanları el veriyorsa en azından ücretsiz izin kullanmakta büyük sıkıntı yaşamıyorlar. Özel sektörde ise izin almak hiç kolay olmayabiliyor ve daha doğum öncesinde ücretli izin dönemi için ve olası ücretsiz izin talepleri için gebeye mobbing uygulanabiliyor. Özellikle düzensiz mesai saatleri ile çalışan emziren anneler için süt sağacak zaman bulmak, süt sağacak ortam bulmak ve büyük şehir koşullarında sağlıklı bir şekilde sütü eve ulaştırmak imkansızlaşabiliyor. Ücretli izin süresi kesinlikle yetersiz.


Damla H.

Ücretli doğum iznini gebeler genelde çalışabilir raporu alıp 37. haftadan itibaren kullanıyorlar. Bunu da doğum sonrası bebekle maksimum vakit geçirmek için tercih ediyorlar. İstanbul trafik şartları, özel sektör çalışma koşulları düşünüldüğünde bu tercih gebenin sağlığı açısından ne kadar doğru bilmiyorum. Yani şartların gebeleri buna zorlaması çok üzücü.


Bu şekilde izinleri kaydırıp bebek 3 aylıkken işe döndü diyelim, gebe buna ne fiziksel ne de psikolojik olarak hazır olmuyor. 6 ay sadece anne sütü deniliyor fakat çoğu şirkette anneler sütü sağabilmek için bir alan bulamıyorlar maalesef ve hijyen ortamından uzak yerlerde yapmak zorunda kalıyorlar. Bu gene hem fiziksel, hem psikolojik olarak çok zor bir süreç. Ayrıca özel sektörde anneler sütlerini sağabilmek için zaman yaratmakta da zorlanıyorlar. Benim bir arkadaşım olabildiğince hızlı halletmeye çalıştığı için en yüksek hızda kullanıyordu makineyi ve bu hem canını acıtıyor, hem hasara yol açıyordu. Tahmin edersiniz ki uzun süre devam edemedi bu şekilde.


Şimdi ebeveyn izni diye bir şey çıktı. Anne ve baba ikisi de çalışıyorsa, çocukları ilk okul çağına gelene kadar ikisinden biri istediği oranda çalışma saatlerinde azaltma yapabilecek, aynı oranda maaşları da azalacak.


Ücretsiz iznini kullandırmayan özel sektör, bu izne de onay vermeyecektir kanısındayım.


Ayrıca ücretsiz doğum izninde, ya da ebeveynlik izninde gebe ayrıldığında yerine birini alabilir şirket, yasa buna izin veriyor, ama sen geri dönene kadar sözleşme düzenleniyor, o şartla. Tabii şirketler o şekilde birini bulamayacağı düşüncesiyle kadrolu bir çalışan tercih ediyor.


Sonuç olarak ücretli doğum izni bebeğin ilk 6 ay anne sütü alabilmesi için, doğumdan önce 2 ayı da göz önünde bulundurarak en az 8 ay olmalıdır.





Duygu İslamoğlu

dislamoglu@hthayat.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Doğumdan sonra 1 ay sonra adet gördüm. Sonra. Diğer. Ay. Görmedim. Neden. Acaba
    CEVAPLA
  • Misafir devlet memuru olan anneler için verilen ücretli izin çok az herkes genelde ücretsiz izne ayrılmamak için hamilelik dönemi sıkıntılı geçsede doğum öncesi iki ayını kullanmıyor ki daha sonraya kalsın diye, keşke devletimiz doğumdan sonraki süreci daha uzatsa, çünkü bir çocuk en az annenin yanında bir yaşına kadar kalabilmeli.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.