Çağın olanaklarına, modern zamanın düşünce yapısına rağmen, kadınlar doğurganlıkları konusunda yeterince bilgi sahibi değiller. Yaşlı ya da genç; doğurganlıklarını anlayan ve adet döngüsü sırasında neler olduğunu bilen kadın sayısı hala çok az. Bildikleri tek şey, kan – neden kanadıkları değil. Periyodlar arasında neler yaşandığını bilen kadın sayısı çok az. Kimse onlara bir şey anlatmıyor.


Genç kadınları bu bilgilerden neden mahrum bıraktık? Neden onlara ayın herhangi bir gününde hamile kalabileceklerini söylüyoruz? Seks yaptıklarında korunmalarını teşvik etmek içinse, işe yarıyor gibi görünmüyor. O gece dışında her seferinde korunduklarını söyleyen sayısız genç kadın ertesi gün hapı kullanıyor; ve bilin bakalım o gece hangi döneme denk geliyor? Tabi ki en doğurgan oldukları ana. Bu dönemin ne zaman olduğu ya da bedenlerinin ne gibi ipuçları verdiği konusunda hiçbir fikirleri olmuyor.


Eğitimciler ve danışmanlar üremeyi nasıl anlatacaklarını bilmiyorlar

Eğitimciler ve danışmanlar tüm hikâyeyi bilmediklerinde, sahip olduğumuz bilgileri, yanlış yorumlanabilme korkusu ile paylaşmaktan sakınıyoruz. Konunun çok karmaşık olduğunu düşünüyoruz. Nasıl açıklayacağımızı bilmediğimizden, hiçbir şey söylememeyi tercih ediyoruz.


Geçmişte servikal mukusun ne olduğunu, ne işe yaradığını ve ay içerisinde neden değiştiğini bilmiyorduk. Fakat şimdi bu mukusun ıslak, kaygan, berrak ve esnek olduğunda, fertil mukus olduğunu ve yumurtlamadan birkaç gün önce geldiğini biliyoruz.


‘Doğurgan pencere’ servikal mukusu da içerir

Bazı kaynaklar, kadınların ‘doğurgan pencere’lerinin öngörülemez olduklarını iddia ediyor. Bu kaynaklara göre, kadınlar döngülerini düzenli olarak gördüklerinde bile, yumurtlama ayın herhangi bir anında, öngörülemez bir şekilde gerçekleşebiliyor. Kadınlara, doğurganlık pencerelerini belirlemede takvimlere güvenmemeleri tavsiye ediliyor; fakat doğurgan pencerenin servikal mukus ile ilişkili olduğundan birçok kaynakta bahsedilmiyor.


Bazı eğitimciler ya da sağlık uzmanları, genç kadınlara ayın herhangi bir döneminde hamile kalabileceklerini söylerlerken, bazıları reglden sonra hamile kalamayacakları güvenli bir dönemin olduğundan bahsediyor. Bu durum, bazı kadınlar için doğru olabilir; fakat doğurganlık uzmanları şunu çok iyi bilirler; eğer bir kadının kısa bir döngüsü varsa, servikal mukusu erken gelir ve yumurtlama erken gerçekleşir. Mukusun regl esnasında bile orada olabileceğinin ve hatta regliniz uzun ise regl döneminde bile hamile kalabilmenizin mümkün olduğunu bilirler. Spermler, yumurtayı beklerken, bu mukusun içerisinde 5 güne kadar yaşayabilirler.




Sperm-mukus aşkı

Spermin bayıldığı mukus, transparan ve elastiktir. İç çamaşırınızı her gün, idrarınızı yaptıktan sonra kontrol edin. Eğer mukus oradaysa, berrak, kaygan, yumurta beyazı gibi ve elastikse, doğurgan döneminizdesiniz demektir. Spermin âşık olduğu şey, odur. Mukus, spermin hayatta kalmasını ve yüzebilmesini sağlar. Yumurta, yumurtalıktan çıktıktan sonra ortalama 1 gün yaşasa da, kadınlar 1 günden fazla doğurgan kalırlar – öncesinde gelen mukus sayesinde.

Mukus değişir

Peki, yumurta salındıktan sonra öldüğünde ya da döllendiğinde ne olur? Mukus değişmeye başlar. Artık kuru, macun gibi, sarımtırak bir renktedir. Esnemez. Doğa, artık spermin mukus içerisinde yüzüp yüzememesini umursamaz; çünkü döllenecek bir yumurta kalmamıştır. Birkaç hafta sonra, eğer yumurta döllenmemişse, rahmin dış katmanı dökülmeye başlar, azar azar; işte bu, adet kanı olarak karşımıza çıkar.


Elbette, kadın, doğum kontrol hapı gibi hormonsal metotlar kullanıyorsa, fertil mukusa sahip değildir; çünkü yumurta üretmez.

Bu konu ile ilgili kitaplar da tüm hikâyeyi anlatmıyor

Ergenlik dönemi ve regl döngüsü ile ilgili kitapların birçoğu, servikal mukusun nereden geldiği ve ne işe yaradığı konusunda yanlış bilgiler veriyor. Kimisi vajinayı temizleyen vajinal mukus olarak tanımlıyor. Kimisi regl döneminden önce vajinanın temizlenmesi için geldiğini söylüyor. Bazı kitaplar, vajina duvarlarından geldiğini iddia ederken, bazıları ise mukusu tanımlıyor, ancak nerede ve niçin üretildiğinden söz etmiyor. Bu yüzden bu tür kitaplara tam anlamıyla güvenmemek gerekiyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.