Yüzyıllardır hakim olan kontrolcü, steril ve ataerkil tıp anlayışı artık sorgulanıyor. Doğal yaşam, sağlıklı beslenme, organik tarım gibi konular gündeme geldikçe, insanlar artık tükettikleri gıdadan kullandıkları eşyalara kadar, her şeyin en doğalını tercih edip sağlıklı olmayı tercih ettikçe, hamilelik ve doğum konusunda da hızlı gelişmeler ve yenilikler yaşanıyor. Tarihsel olarak baktığımızda bu türde bir farkındalık için epey ilerlemiş olsak da, ‘doğal doğum’ konusu hala dünyanın birçok gelişmiş ülkesi için yeni bir konu sayılabilir.


Epey ilerlemiş olmamızı sağlayan ilk araştırmacılardan biri olan Grantly Dick-Read 1933’de ‘Doğal Doğum’ kitabını yayınladığında, memleketi İngiltere de dahil olmak üzere pek çok ülkede doğum eylemini ve hamileliği kontrol altına alıp sterilize etmeye çalışan bir tıp anlayışı yaygınlaşmaya başlamıştı bile. Dick-Read’in açtığı yolda ilerleyip doğumun doğasına bağlı kalarak araştırmalarına devam eden diğer tıp uzmanları ve akademisyenler, günümüze kadar uzanan bir yolda kadınların daha rahat, sağlıklı ve adil bir hamilelik-doğum deneyimi yaşayabilmesi, yenidoğanların anne kucağından ayrı kalmadan hayata doğal, sıcak ve sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi için hala çalışmalarını sürdürüyorlar.


Bugün Batı dünyasında doğum ile ilgili en çok konuşulan konulardan biri de evde doğum. ABD’de 1938 yılında evde doğum oranı yüzde 50 iken 1955’e gelindiğine bu oran yüzde 1’e düşmüştü. İngiltere’de ise 1920 yılında yüzden 80 olarak kaydedilen evde doğum oranı, 1991’de yine yüzde 1 olmuştu. (Home birth complications 'less common' than hospital". BBC News. 14 June 2013.)



Şu anda gelişmiş ülkeler arasında evde doğumun en yaygın olduğu ülkenin Hollanda olduğu biliniyor. 1965’te 3 doğumdan 2’si evde gerçekleşiyordu, 2013’e gelindiğinde bu oran yüzde 20’ye düşmüştü. Ancak hala, Hollanda evde doğumun en çok tercih edildiği ülke olarak gösteriliyor.(Home birth complications 'less common' than hospital". BBC News. 14 June 2013.)


Türkiye’de ise durum biraz karmaşık gözüküyor. 1998’de yüzde 26 olarak belirlenen evde doğum oranı hakkında elimizde güncel bir bilgi yok. Ancak tecrübeyle bildiğimiz kadarıyla genel kanı, Türkiye’de evde doğumun yasak olduğu yönünde. Oysaki Türkiye’de de her kadının bebeğini evde doğurmaya yasal hakkı bulunuyor. Ancak yasal olarak hakkınız olan şeyler için bile koşturmak, araştırmak, birilerinden yardım almamızı gerektiren konulardan biri daha evde doğum.


Türkiye’de evde doğum yapmaya karar verirseniz neler oluyor?

Öncelikle genel olarak evde doğumu destekleyen bir sağlık ekibiyle çalışıyor olmalısınız. Bu durumda soruşturmaya çıktığınızda karşılaştığınız doktorlardan ve ebelerden bazıları evde doğuma oldukça pozitif yaklaşırken, önemli bir kısmının ise bunun cahillik, geri kalmışlık hatta çocuğun hayatını riske atacak türde bir aymazlık olduğunu düşündüğünü görürsünüz. Hangisinin haklı olduğunu sorgulamadan, ülkemizde evde doğumun mümkünlüğü hakkında devam edelim.


Tercihinizi destekleyen bir doktor ya da ebe bulduğunuzda, hamileliğiniz boyunca gerçekleştirilen rutin kontroller ve muayeneler için bir sağlık kliniğine gidiyor olmanız öneriliyor. Hamileliğinizde doğumunuzda zorluk oluşturabilecek herhangi bir risk durumu olup olmadığı takip ediliyor ve böylece kontrol altında tutuluyorsunuz. Doğumun tamamen bedenin fonksiyonlarıyla gerçekleştirdiği doğal bir eylem olmasına karşın, bazı özel durumlarda profesyonel destek gerektiren bir iş.



Acil durumlar için hazır mısınız?

Evde doğum ile ilgili dikkat edilen en önemli husus, işte bu riskli durumlara hazırlıklı olup olamayacağınız. Acil bir durumda sevk edileceğiniz bir hastaneye yakın olmanız kadar, bu hastaneye durumu bildirip oradaki ekibin de hazır olmasını talep etmeniz gerekiyor. Evde ekibi ve gerekli araç gereciyle yanınızda bulunacak bir doktorun ya da ebenin bulunması gerekiyor. Her ihtimale hazırlıklı olduğunuzu düşünüyorsanız evde doğuma cesaret edebiliyorsunuz yani. Bunun dışında evde, ormanda, herhangi bri yerde kendi başınıza doğum yapmak istiyorsanız eğer, bu bütün sorumluluğu kendi üzerinize aldığınız anlamına geliyor. İşte tam da burada, sorumluluklar konusunda işler ciddileşiyor. Evde gerçekleştirmek istediğiniz doğumunuzda bulunmayı kabul eden doktor ya da ebe her şeyin yolunda gideceğinin garantisini verebilir mi size?


Bebeğinizin pozisyonu, kilosu, hamilelik hikayeniz, psikolojik durumunuz; her şey dört dörtlük olabilir. Egzersizler yapmış, doğuma hazırlık eğitimi almış olabilirsiniz. Ülkenin en iyi doktoru, en başarılı ve en nazik ebesiyle birlikte yanınızda olabilir. Ancak yine de evde gerçekleştirmek istediğiniz doğumunuzda bir sorunla karşılaştığınızda hastaneye gidilmesi ya da evde acil müdahale edilmesi gerecektkir.


Modern kent koşullarında hastane yerine evinizde doğum yapmayı seçiyorsanız, bu konuda almanız gereken sorumluluklar böyle başlıyor. Sağlık sistemimiz evde doğumları destekleyebilecek durumda olmadığından şu an özellikle büyük şehirlerde, bir devlet kliniğinden evde doğum için yardım talep ettiğinizde, alacağınız cevap net bir “hayır” oluyor. Bunun dışında, özel bir kurumda ya da serbest olarak çalışan bir doktor ya da ebeyle çalışmak istediğinizde, ‘risklerin farkında olduğunuzu ve sorumluluğu kabul ettiğini’ bildiren bir dilekçe ya sa sözleşmeyi imzalamanız gerekebiliyor.


Normal ve sağlıklı bir doğum için temelde diğer tüm memeliler gibi, güvenli bir ortamda olmanız gerekiyor. Doğumu mümkün kılan oksitosin hormonu, korku ya da endişe hissettiğinizde yeterince salgılanamıyor ve bu durum da doğumu oldukça zorlaştırabiliyor. Bu açıdan bakıldığında, kendi evinizde, yatağınızda doğum yapmak en mantıklı seçenek gibi gözüküyor. Tabii acil durumlar için bir B planınız varsa.


Bu B planı da ancak sizi destekleyen bir doktor ve ebe ile birlikte çalıştığınızda mümkün olabiliyor. Rutin takibinizi yapan sağlık personeli bir şeylerin yolunda gitmediğini ve medikal müdahale gerektiğini öngördüğü anda çok kısa bir süre içinde hastaneye ulaşabilecek durumdaysanız ve bu hastane de acil durumda sizinle ilgilenebileceğini kabul ediyorsa, evde doğumu denememeniz için hiçbir neden yok. Ancak gebeliğinizle ilgili herhangi bir risk durumunuz varsa ve acil durumlarda hastaneye ulaşmakta zorluk çekeceğinize dair şüpheleriniz mevcutsa, aynı şekilde doğum ekibinize yeterince güvenmediğinizi düşünüyorsanız, evde doğum sizin için iyi bir seçenek olmayabilir.


Haber: Duygu İslamoğlu




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.