Kilian Hennessy, kökleri 1765 yılına uzanan Hennessy konyaklarının yeni nesil temsilcilerinden. Genç yaşında parfümlerin cazibesine kapılıp aile işini bir kenara bırakıyor ve kendi adını taşıyan parfüm markasını yaratıyor: By Kilian. Artık Türkiye’de de satışta. Kilian Hennessy, yeni koleksiyonunu HT Cumartesi’ye anlattı.

Biraz kendinizden bahseder misiniz? Köklü bir geleneğe sahip olan aile işini nasıl bıraktınız?

Çocukluğum Cognac şehrinde geçti, Celsa’dan mezun olmak için yazdığım tez konusu, tanrılar ve ölümlüler arasındaki ortak koku diliyle ilgiliydi. Meleklerin payını araştırırken, parfümlerle tanıştım. Mezun olduktan sonra da parfüm dünyasının en önemli isimleriyle çalıştım. 2007’de kendi parfüm şirketimi kurdum. Kişiliğimi yansıtan, zarafetle lüksün vazgeçilmez bütünlüğünü yansıtan parfümler yarattım. 2012 yılı sonunda, Kilian dünyası 19 koku ve genele yayılan 4 koleksiyona sahipti; L’Oeuvre Noire, Arabian Nights, Asian Tales ve In the Garden of Good & Evil. 2010’da markamı genişlettim ve art deco ilhamlı sınırlı sayıda gece çantaları koleksiyonu çıkardım.

Christian Dior, Paco Rabanne, Alexander McQueen ve Giorgio Armani gibi önemli markalarla çalıştınız. Kendi markanızı kurmaya nasıl karar verdiniz?

Açıkçası bu büyük bir karardı. Büyük markalar için çalıştığınızda yaratıcılığınız kaybolup gidebiliyor.

Parfüm tasarlarken ismine nasıl karar veriyorsunuz?

İsme karar vermek uzun bir süreç gerektiriyor. Bir sürü not alıyorum. Genelde isimleri uçakta buluyorum.

Koleksiyondaki “sonsuzluğun şişesi” adını verdiğiniz şişelerden bahseder misiniz?

“In the Garden of Good and Evil” şişesi koleksiyonun ruhunu tanımlıyor. Farklı bölümlerindeki kabartma ve freskolar koleksiyonun aktörlerini oluşturuyor. Bu sembolizm ve altınla beyazın evliliği sayesinde, şişe değerli bir objeye dönüşüyor.

Parfüm tasarlarken kafanızda belirlediğiniz spesifik tarzlar ya da kişiler var mı?

Spesifik olgularla yola çıktığım düşünülüyor ancak öyle değil. Kafamda sadece bir hikâye oluşuyor. Koku yolculuğum o hikâyeyle başlıyor. Sanatsal ve artistik kaynaklara başvuruyorum. Onları modern detaylarla süslüyorum. Harvey Nichols’ta tanıttığımız In the Garden of Good and Evil (İyi ve Kötünün Bahçesi) koleksiyonu da bunun bir örneği...

Parfüm yapma süreci nasıl başlıyor?

Belirli bir şey söyleyemem ancak her şeyden beslenebiliyorum. Bu bir şehir, kültür, fotoğraf, film, bale olabilir. İçinde his ve duygu olan her şey beni tasarıma itebiliyor.

Zamansız uniseks

Gelelim merakla beklenen In the garden of Good and Evil koleksiyonuna... Yeni parfüm koleksiyonunuzun hikâyesi nedir?

Yeni koleksiyon bir cennet bahçesine giriyor ve bu bahçenin zevklerini koku yoluyla keşfetmemize izin veriyor. Gözlerinizi kapadığınız anda tüm günah sembolleri duyularınıza saldırıyor. Bahçe, birer birer maddeselleşiyor: Yılanlar kıvrılarak ortaya çıkarken, elmalar oluşuyor. Yasak zevklere, sizi cennet bahçesine çeken, en gizli arzulara karşı koymanızı engelleyen bir koleksiyon.

Kilian markasının diğer markalardan ayırıcı özelliği nedir?

Sofistike ve zamansız lüksü somutlaştırması. Ayrıca yarattığım her koleksiyon uniseks. En önemlisi de bir kere şişe aldığınızda tekrar almanıza gerek yok. Kilian’ın her şişesi yeniden doldurabilir özellikte. Yaşam boyu saklanabilir, böylelikle gezegende daha az atık oluşuyor.

Parfüm seçmenin incelikleri

Parfüm seçmek kadınları genelde zorlandığı bir konu. Ne tavsiye edersiniz?

Parfümü teninizde hissetmelisiniz. Kişiliğinizi yansıtmalı, tarzınızı ifade etmeli. Sonuçta etrafınızdakiler güzel koktuğunuzu söylüyorsa hedefi doksandan vurdunuz demektir.

Peki parfümle ten uyumu olduğunu nasıl anlayacağız?

Ten uyumu ve parfüm ilişkisi çok önemli. Bunu en iyi bir parfümü kıyafetinize ve teninize sıktığınızda anlayabilirsiniz. Teninizde hoş kokan bir parfüm kıyafetinizde bambaşka reaksiyon verebilir. Kadınlara tavsiyem tenlerine parfümü sıktıktan sonra bir süre test etmeleri.

Peki parfümü nereye sıkmalıyız?

Parfümü kesinlikle öpülmek istediğiniz yere sıkın. Bileğinize ve boynunuza olabilir.